ABD seçiminden sonra Türkiye -(TAMAMI)
Ünlü analist Thomas Friedman son makalesinde seçimden sonra Amerikan politikasını irdeliyor ve diyor ki:
“Bakın biz Irak’ta jeopolitik olarak el bombasının üstüne düştük. Üstelik pimi kendimiz çektik. Patlamanın tüm etkisini biz emdik. Böylece Türkiye ve diğerlerinin yaralanmasını önledik. Tabii ki kan kaybı oldu ama bölge ayakta kaldı. Şimdi Suriye‘de halk pimi çekmeye çalışıyor, yarısına kadar da çekti. Şimdiden dev bir patlama oldu ve bu kez Irak’ta ABD’nin üstlendiği görevi kimse istemiyor... Amerikan halkı daha az hükümet ve servis için daha çok para ödeyeceği bir döneme girecek. Böyle bir dönemde dünyadaki girişimleri ile ilgili modu da değişecek. ‘Neden oradayız’ sorusu daha çok sorulacak. Türkiye’nin bu noktada çok önemli bir rol oynayacağını düşünüyorum... Komşularla sıfır sorun politikası, komşularla tek sorun haline geldi. Ama bu Türkiye’nin suçu değil. Bölgede çok hızlı ve beklenmedik değişiklikler oldu. ABD, Türkiye’ye gittikçe daha fazla dayanacak. Türkiye dalgalı sularda bir istikrar adası gibi.”
Ortadoğu’da yalnız Türkiye
Türkler acaba geri dönüp baktıklarında Suriye’ye karşı tavırlarını fazla erken değiştirdiklerini, kendi arabulucu rollerini fazla erken zayıflattıklarını düşünüyor olabilirler mi? ABD Türkiye’ye bu yönde baskı yapmış ve şimdi pişman olmuş olabilir mi?
Bu sözler Türkiye’nin Ortadoğu’da yalnızlığının bir ifadesi değil de nedir? Obama ikinci dört yılını daha çok savaşla değil iç politikadaki ekonomik ve sosyal haklarla ilgili içe dönük çalışmalarla geçirecek. Yani artık Erdoğan’ın eskisi kadar böbürlenecek bir hali kalmamış.
Bizim gözümüzle ABD seçimleri
ABD’de ünlü yazar Friedman’ı dinledik, şimdi de Türkiye’nin tanınmış dış politika uzmanı eski büyükelçi Onur Öymen’in sözlerine kulak verelim:
“Türkiye açısından bakacak olursanız önemli, ve acil mesele şudur, İsrail ile İran arasında biliyorsunuz bir silahlı çatışma riski var. İsrail birkaç ay sonra İran’daki nükleer tesisleri imha edebileceğini ilan etti, bunu defalarca söyledi. Romney İsrail’in bu politikasını destekliyordu. Obama ise biraz daha frenleyici bir rol oynuyor, İran’a yönelik yaptırımlarla bunu engellemeye çalışıyor. Fakat netice itibariyle böyle bir çatışma çıkacak olursa bu özellikle Kürecik’teki füze kalkanı radarları dolayısıyla Türkiye’yi de etkileyecektir, bizim için en riskli konu budur. Obama’nın kazanması savaş ihtimalini şimdilik daha geri plana bırakmıştır diyebiliriz. Suriye konusunda aynı şekilde doğrudan doğruya askeri müdahaleden çekinen bir tavrı var. O da hemen bitişiğimizde uluslararası boyutta bir silahlı çatışma riskini azaltıyor. Bir iç savaşın seyrini takip edeceğiz demektir önümüzdeki dönemde.
Türkiye ile ilgili en önemli konu şudur: Maalesef hem Başkan Bush döneminde hem Obama döneminde Türkiye’nin Kuzey Irak’ta PKK’ya yönelik kara harekatı yapmasına ABD karşı çıkmıştı. Bu politikayı sürdürmesi terörü cesaretlendirecek, Türkiye’nin elini bağlayacaktır. Türk hükümeti maalesef, Amerikalıların izni olmadan böyle kapsamlı bir kara operasyonu yapma yoluna gitmedi. Daha sonra da gidebileceği izlenimini vermiyor. Obama politikasını değiştirir mi? Bunun işaretleri yok.
Kıbrıs konusunda Obama yönetiminin Türkiye’yi tatmin edecek daha dengeli, Türklerle Rumlar arasında daha ölçülü politika izleyeceğinin de işareti yoktur. Ermenistan konusu da aynı şekilde. Avrupa Birliği konusunda evvelce başkan Clinton’un verdiği desteği Obama yönetimi pek vermedi, hatta Dışişleri Bakanı bayan Clinton ‘Türkiye’nin AB sürecini biraz buzdolabına koyabiliriz, Ortadoğu daha önemli’ dedi. Tüm bu konularda Obama yönetimi Türkiye açısından bekleneni veremedi. Daha adil, daha tarafsız bir politika izlemesini beklerdik fakat bunu sergilemedi ve ayrıca Türkiye’nin iç politikasına maalesef müdahale etmek istediği izlenimini verdi. ABD yeni ve daha dengeli, olumlu bir yaklaşım sergilerse bu memnuniyet verici olur.”
İşte size biri ABD’li diğeri Türk uzmandan görüşler.
Türkiye gerçekten Öymen’in kitabının adı gibi “Uçumun önünde durmakta”. Hele İsrail’in son Gazze harekatından sonra bakalım “One Münite” politikası halka nasıl anlatılacak?
Topların namluları artık İsrail’e çevrildi ve halka yapılacak en büyük iyilik “Suriye politikasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi” olmalı.
Orada milyarca kayıp ve bir o kadar sığınmacının yükü de Türk halkının belini bükmeye devam ederse Arap dünyasının bize bakışı da pek iyi olmayacak gibi de!