ABD’li amiral: Ukrayna savaşında sonraki cephe Karadeniz’de olacak!
ABD’nin eski Avrupa Kuvvetleri Komutanı ve NATO Başkomutanı, Türk düşmanı olarak bilinen James Stavridis, Bloomberg sitesinde 9 Mayıs 2022’deki yazısında, Rusya’yı “köşeye sıkıştırmak” için Ukrayna savaşında Karadeniz’de yeni bir cephe açılmasını savundu. Stavridis, Ukrayna’nın denizdeki askeri kabiliyetlerini, gelecek ABD yardımlarıyla ilgili gelişmeleri tartıştıktan sonra yazısını şöyle bitiriyor:
“Çok geniş olan Karadeniz’in büyük bölümü uluslararası sulardır. NATO savaş gemileri, Ukrayna’nın karasuları ve 200 millik münhasır ekonomik bölgesi de dahil olmak üzere neredeyse istedikleri yere seyahat etmekte özgürler. Bu suları Rusya’ya teslim etmenin bir anlamı yok. Bunun yerine, Ukrayna savaşında bir sonraki büyük cephe olmalarını sağlayalım.” (Bloomberg, 9 Mayıs 2022)
Dedesi Türkiye’den göçmüş bir Rum olan Stavridis, Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’nı “Rumlara karşı etnik temizlik harekatı ve soykırım” olarak niteleyen bir amiral. Amerikan şahinlerinden olarak biliniyor. Ordudan emekli olduktan sonra tecrübesini, görünüşte “yumuşak” gerçekte en etkili silah olan sermaye gücünün hizmetinde değerlendirsin diye finans sektörüne transfer edilmiş. ABD’nin ünlü yatırım ve fon şirketi Carlyle Group’un Küresel İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor. Aynı zamanda Rockefeller Vakfı’nın mütevelli üyesi. Yani ABD çelik çekirdeğinden.
Stavridis, bir başka yazısında da “tahıl krizi”nin NATO’nun Karadeniz’e girmesi için kullanılması gerektiğini savunuyor.
ESKİ KOMUTANINDAN NATO’YA ÖNERİLER
NATO’nun İzmir’deki Kara Kuvvetleri Karargâhı Komutanlığından sonra, ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı da yapan Korgeneral Ben Hodges, ABD merkezli Avrupa Politika Analiz Merkezi (The Center for European Policy Analysis, CEPA) için hazırladığı “NATO’nun Karadeniz Savunmasını Güçlendirmenin 10 Yolu” başlıklı çalışmasında Karadeniz’i “Avrupa’da özgürlüğün yeni cephe hattı” olarak niteliyor ve bölgede NATO’nun konuşlanma düzeninin yenilenmesi gerektiğini savunuyor.
CEPA uzmanı Lauren Speranza ile birlikte hazırladığı bu çalışmada Ben Hodges, şöyle diyor:
“(NATO Devlet ve Hükümet Başkanları) Rusya’nın yasadışı saldırısıyla, NATO’nun doğu kanadındaki kuvvet duruşunun uzun vadeli olarak yeniden düzenlenmesinin gerektiğini saptadılar. Bu, Avrupa’da özgürlüğün yeni cephe hattı olan Karadeniz bölgesine daha fazla odaklanmayı içermelidir.”
KARADENİZ’DE KALICI NATO VARLIĞI
Hodges’un 10 başlığı şöyle: “1. Ukrayna’yı desteklemeye devam edelim; 2. Romanya’da kalıcı bir ABD ve NATO varlığı kuralım; 3. Romanya, Ukrayna, Bulgaristan ve Gürcistan’ın imkanlarına yaslanarak ve Karadeniz’de bulundurulabilecek en yüksek ABD deniz gücüne dayanarak 365 gün aktif olacak NATO açık deniz görev grubu oluşturalım; 4. Karadeniz bölgesinde bütün operasyonel planlamaları yapmak üzere ortak, çok uluslu üç yıldızlı bir karargâh kuralım; 5. Entegre hava ve füze savunması ile istihbarat, gözetleme ve keşif yeteneklerini geliştirelim; 6. Rusya’nın bölgedeki askeri yeteneklerindeki açıklardan yararlanalım (Bu, Rusya’nın NATO’yu ve ortak ülke kıyılarını, limanlarını, kara sularını ve münhasır ekonomik bölgelerini tehdit etme becerisini zayıflatmak için Karadeniz NATO ülkelerine insansız hava araçları, seyir füzeleri ve mayınlar yerleştirmeyi içerebilir); 7. Rusya’nın hak iddiasında bulunduğu bölgelerde gaz alanlarında keşif ve üretim faaliyetlerini engelleyelim, bu bölgelerdeki limanlardan çıkan Rus gemilerine uluslararası boykot uygulayalım; 8. Karadeniz’de önemli bir müttefik ve İran’a karşı bir siper olan Türkiye ile ABD-NATO arasındaki ilişkileri yeniden inşa edelim; 9. Bölgedeki bağımsız medya ve eğitim girişimlerine desteği artıralım; 10. “Karadeniz Bölgesi için Marshall Planı” oluşturalım.” (CEPA, 5 Nisan 2022)
ÇİN VE İRAN’A KARŞI STRATEJİK CEPHE BÖLGESİ
Korgeneral Hodges, Karadeniz’in Atlantik için neden önemli olduğunu şöyle anlatıyor:
“Üç NATO müttefiki ve iki yakın ortağa ev sahipliği yapan Karadeniz, Batı için yalnızca Rusya’yı kontrol altına almakla kalmayıp aynı zamanda Çin’e karşı koymak ve İran’a karşı savunma oluşturmak için stratejik olarak önemli bir arenadır. Bölge, Avrupa ile Avrasya arasındaki doğu-batı koridoru olarak da önemli bir ekonomik potansiyele sahiptir. İttifak Karadeniz’i savunmalı ve aktif olarak rekabete girişmelidir.”
Kuşkusuz, bu önerilerin hayata geçirilmesi İttifak’ın üyesi olarak Türkiye’nin onayına bağlı. Ancak, özellikle bugün NATO üyeliği her zamankinden daha fazla Türkiye’nin çıkarlarını pamuk ipliğine bağlı hale getiriyor. Çünkü bugün, Rusya ve Çin ile Atlantik arasında kılıçlar çekilmiş durumda. Meseleleri zamana yayarak, oyalamalarla sonuç almanın mümkün olmadığı bir durum söz konusu. Cepheler netleşmiş, çelişmeler keskinleşmiş.
İki eski komutanın yazdıkları, şunu açıkça ortaya koyuyor:
“Karadeniz’de bir Atlantik tertibi Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirebilir.”
Komutanların da açıkça belirttikleri üzere Karadeniz, sadece Atlantik ile Rusya arasında değil daha geniş ölçekte Atlantik ile Avrasya arasındaki mücadelede önemli bir cephe. Böyle bir tertiple, Türkiye’nin sadece Rusya ile değil, aynı zamanda İran ve Çin ile de karşıya gelmesi amaçlanıyor. NATO üyeliği, Türkiye’nin hak ve menfaatlerini sağlamak için asıl ittifak kurması gereken ülkelerle buluşmasını önlüyor. Atlantik tehditlerine karşı elini kolunu bağlıyor. NATO içinde NATO’ya karşı mücadele etmek mümkün değildir. ABD’nin oyununu bozacak hamle NATO’dan çıkmaktır.