ABD’nin Asch Deneyi ve Türk medyası
Polonya doğumlu Yahudi asıllı ABD’li sosyolog Solomon Asch’ın yaptığı “Uyum Deneyi”, bireylerin aldığı kararlarda çevre etkisinin ve baskısının kritik bir rol oynadığını göstermiştir. Yapılan araştırmada çevrenin, alınan kararlarda yüzde 76’lık bir etkiye sebep olduğu gözlemlenmiştir.
“Asch Deneyi” olarak da bilinen uyum deneyinde, bir grup üniversite öğrencisinin arasına önceden belirlenmiş oyuncu öğrenciler yerleştirilir ve deneye katılan öğrencilere görsel algı deneyi yapılacağı söylenir. Bir masa etrafında toplanan deneklere üç farklı boyutlarda çizgi ve ardından bir de referans çizgi gösterilir.
Sonunda deneklerden referans çizgiyi üç farklı çizgi arasında bulmaları istenir ve bu şekilde deney birkaç kez tekrarlanır. Başlarda doğru cevap veren öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun oyuncu öğrencilerin kasıtlı yanlış cevap vermeye başlamasıyla cevaplarının değiştiği gözlemlenmiştir.
Bu deney cevabın ne olduğunu bilmesine rağmen kalabalığa uymaya yatkın büyük bir çoğunluğun olduğunu ortaya koymaktadır.
ASCH DENEYİ’NİN OYUNCU ÖĞRENCİLERİ!
Medyamızın halini izah edebilmek bakımından Asch deneyine değindik. Çünkü Atlantik güdümünde yayın yapan medya organlarının bir “Oyuncu Öğrenci” görevini üstlenmesi ve Türk halkını yanlış çizgiye sürüklemesi dikkatlerden kaçacak gibi değildir.
Saddam ve Kaddafi devrilirken demokrasi çığırtkanlığı yapan bu oyuncu öğrenciler görevlerine büyük bir hızla devam etmektedir. Bu oyuncular yaşadığımız süreçte Esad Hükümeti’nin düşmesini bir başarı olarak sunmaktalar ve Netanyahu cephesinden görevlerini icra etmektedirler. Bazılarıysa yanlışa uyan öğrenci pozisyonundadırlar.
Örneğin, bugüne kadar İsrail'i lanetleyen bazıları, Esad karşıtı bu koroya uyum sağlamış ve kendini Netanyahu'nun yanında bulmuştur.
ESAD'IN TARAFI BELLİ SİZ HANGİ TARAFTASINIZ?
İsrail Ordusu’nun Suriye’nin stratejik noktalarını bombalayarak 14 km derinlikte ilerlemesi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Heyeti Tahrir Şam (HTŞ) Lideri Cevlani’nin bu duruma sessiz kalması ve hatta ABD Başkanı Biden’ın ve İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Suriye’nin bölünmesinde önemli rol oynadıklarına dair itirafları Esad’ın hangi cephede olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.
Esad, İsrail’e karşı Filistin’in yanında yer alırken Türkiye’de bazı oyuncular Esad düşmanlığı yaparak Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) mevziisinde yer almışlardır.
SOYKIRIMCI NETANYAHU KORUMA ALTINA ALINIYOR
Soykırımcı Netanyahu’nun İsrail Güvenlik Kabinesi tarafından Suriye’de yaşanan sözde rejim değişikliği nedeniyle “Olağanüstü güvenlik durumu” ve “İsrail’in güvenliği üzerindeki doğrudan sonuçları” gerekçe gösterilerek yolsuzluk davasının ertelenmesi talep edilmiştir.
Buna ek olarak "Bu ciddi uyarıyı dikkate almayanlar güvenlik zafiyetlerinden sorumlu tutulabilir ve tarih onu bu nedenle yargılayacaktır” gibi ifadelerle Netanyahu, terör Devleti İsrail tarafından koruma altına alınmaktadır. BOP için Netanyahu önemli bir isimdir ve korunmaktadır.
Bu projenin en önemli parçası olan Suriye’nin bölünmesi ancak Netanyahu gibi bir soykırımcı tarafından gerçekleştirilebilir. Bu nedenle Netanyahu hukuken de koruma altına alınmaya çalışılmaktadır.
VATAN PARTİSİ’NİN ‘REFERANS ÇİZGİSİ’ UYARISI!
Vatan Partisi ve yayın organlarının bilimselliğe önem vermesi, çizgileri ölçerek Türk halkına sunması emperyalist plana önemli ölçüde darbe vurmaktadır.
Bu darbe o kadar etkili olmuştur ki bazı yayın organlarında Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında İstanbul Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı söylentilerinin yayılmasına neden olmuştur.
Bu haberin Başsavcılık tarafından yalanlanmaması aklımıza Ergenekon kumpaslarını getirmiştir. O dönemlerde de Vatan Partisi ve Genel Başkanı Doğu Perinçek, Büyük Ortadoğu Projesi için büyük bir tehditti ve bugün de tehdit olmaya devam etmektedir.
Doğu Perinçek ve Vatan Partisi Türkiye'nin, komşularımızın, Asya'nın, insanlığın güvenliği ve geleceği için sigorta olduğunu bir kez daha göstermiştir.