ABD’nin yıkım planı: 'Project Democracy'
Amerika dünyanın birçok ülkesinde,
Yandaşlarını, ajanlaştırdıklarını,
Hep darbelerle iktidara getirdi.
Buna Türkiye de dahil.
Dönemin Türkiye CIA Şefi Paul Henze,
12 Eylül’ü Washington’a,
“Bizim çocuklar başardı” diye bildirmişti.
SIKINTILAR
Bu yöntem ABD açısından,
Sıkıntıları da beraberinde getirdi.
Darbelerden kısa bir süre sonra,
Ülkelerde Amerikan karşıtları güçleniyor,
Kitlesel tepkiler artıyor.
Darbe mağdurları kahramanlaşıyordu.
Uzun vadede Amerikan çıkarları zarar görüyordu.
YENİ YOL
ABD istihbaratçıları ve uzmanları,
Bu duruma çözüm arayışına girdiler.
Epeyce kafa yorup, karar verildi.
Amerikan çıkarlarını koruyacak,
“Demokrasiler” (!) kurulacaktı.
Bu demokrasiler Amerikan ihracı olacak,
“İnsan haklarını, din hürriyetini” savunacaktı.
Proje 1980’lerde uygulamaya sokuldu.
Projenin adını da,
Dönemin ABD Başkanı Reagan koydu:
“Project Democracy”
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ
Projenin uygulamaya konması sonrası,
Hedef ülkelerde,
Mantar gibi “sivil toplum örgütleri” türedi.
Bu örgütler paraya boğuldu.
“Proje karşılığı” büyük meblağlar ödendi.
Eş zamanlı olarak Türkiye’de de,
Birdenbire “sivil toplumcular” ortaya çıktı.
Üniversitelerdeki “parlak” öğretim üyeleri,
Hemen “sivil toplumcu” oluverdiler.
Bir ayakları Amerika’da,
Bir ayakları Avrupa’da, davetten davete koştular.
Dünya “sivil örümcek ağlarıyla” örüldü.
Mustafa Yıldırım, ABD’nin yaptıklarını,
“Sivil Örümceğin Ağında” kitabında,
Ayrıntılarıyla anlattı.
İŞKENCECİLİKTEN…
İşkencecileri eğiten Amerika,
Bu projeyle birlikte işkence karşıtı (!)
İnsan hakları savunucusu (!) oldu.
Şili’de yaptıkları,
12 Eylül’de uygulanan zulümler,
Vietnam’daki vahşetleri …
Bir çırpıda unutuldu.
Demokrasi ve insan hakları havarisi görünen,
Amerika piyasaya sürüldü.
İÇERDEKİ ADAMIN ANLATTIKLARI
Philip Agee. CIA’da çalışıyordu.
Ayrıldı ve bir kitap yazdı.
ABD’nin “demokrasi projesini” şöyle anlattı:
“Liberal demokrasi ve çoğunluk denen şey,
Sonuçta amaçlarımız için bir araçtı.
‘Özgür seçimler’;
Bizim desteklediğimiz adaylar için,
Gizliden parayla müdahale etmemiz,
Onları seçtirmemizdi.
‘Basın özgürlüğü’;
Bizim hazırladığımız materyalleri,
Kendisi yazmış gibi yayınlayan gazetecilere,
Ödeme yapma özgürlüğümüz demekti.
‘Sosyal ve ekonomik adalet’;
Halkla ilişkilerde hoş kavramlardı,
Hepsi o kadar.
Seçilmiş bir hükümet,
ABD’nin ekonomik ve siyasi çıkarlarını tehdit etmeye başlarsa görevden uzaklaştırılmalıydı.”
TÜRKİYE DEMOKRASİ PROJESİ
Her şey o kadar açık ki.
Şimdi Amerika’da yeni bir örgüt kurulmuş.
Adı, “Türk Demokrasi Projesi”.
Kurucuları arasında kimler yok ki…
Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton.
“Açılım süreci”nin mimarlarından David L. Phillips.
ABD eski Başkanı Bush’un kardeşi Jeb Bush.
İstihbaratçılar, Türkiye uzmanları…
Tabi bir de ABD’ye kaçan FETÖ’cüler.
Hepsinin sicili kabarık…
AMAÇLARI
Türkiye değerlendirmeleri şöyle:
“Demokrasiden uzaklaşmış.
Otoriterliğe dönüşmüş.
Erdoğan aşırılıkçı grupları desteklemiş.
Etnik azınlıklara zulmetmiş.
Özgür basını yok etmiş.
Siyasi muhalifleri hapse atmış, öldürmüş.
Hukukun üstünlüğü yok olmuş…”
Bütün bunları düzelteceklermiş.
HEP AYNI
Gerekçeler hep aynı.
Dün Irak’ta Saddam, Libya’da Kaddafi,
Suriye’de Esad için aynı ifadeleri kullanmışlardı.
Bugün Türkiye, İran, Rusya, Çin, … için de,
Benzer ifadeler kullanıyorlar.
ABD’nin yıkım projesi devrede.
Adı da “demokrasi projesi”.
Yemezler…