Abdullah Öcalan kimdir?

PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’dır. Öcalan bu örgütün kuruluşunu zaman zaman gazetecilerle yaptığı söyleşilerde anlatmaktadır. Bu söyleşilerde birçok gerçeği dile getirirken, bazı gerçeklerin de üstünü örtmektedir. Bu yazı dizisinde Öcalan’ın ağzından dile getirilenler ile PKK üzerinde çalışma yapmış akademisyen ve politikacıların araştırmalarını sizlere sunacağız. Bunun yanı sıra, o dönemde yaşamış ve PKK ile mücadele etmiş olanlar ile o dönemde, PKK içinde yer almış ve yapılanları görerek uzaklaşmış olanların görüşlerine de yer vereceğiz.

4 Nisan 1949 Yılında Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine bağlı eski ismiyle Amara, yeni ismiyle Ömerli köyünde doğdu. Halfeti ilçesi, Türk ve Kürt köylerinden oluşuyordu. Bazı köylerde ise Türkler ve Kürtler karışık yaşıyorlardı. Abdullah Öcalan’ın Babası Kürt, annesi ise Türk asıllıydı. Hatırlarsanız, yakalandığında, uçakta gözünü ilk açtığında, annesinin Türk olduğunu söylemişti. Babasının adı Ömer, annesinin adı ise Üveyş’tir. İlkokulu köyünde, Ortaokul Halfeti’de okudu.

Ankara Tapu Kadastro Lisesini 1968 yılında bitiren Öcalan, aynı yıl kadastro memuru olarak Diyarbakır’a atandı. Kendi ifadesiyle o dönemde kendisine verilen rüşvetleri kabul ediyordu. 1970 yılının baharında tayini İstanbul’a çıktı. İstanbul DDKO’a üye oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine kaydını yaptıran Öcalan, 1971 yılı sonlarında kaydını naklen Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesine aldırdı. Bu arada Maliye Bakanlığı’ndan burs almaya başladı. Yine kendi anlatımıyla, “ Dönemin ileri gelen öğrenci liderleri ya tutuklandıkları, ya da yeraltına geçtiklerinden dolayı, SBF’deki liderlik 3. Sınıf bir militan olan Öcalan’a kalmıştı.” Ancak bu iddialarını destekleyecek hiçbir bilgiye ulaşamadım. Tam tersine o dönem SBF’deki solcu öğrencilerin kanaati Öcalan’ın, sessiz, silik biri olduğu yönündedir.

Mahir Çayan’ların Kızıldere’de katledilmesini protesto etmek için basılan Şafak bildirilerini Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde dağıtmak ve boykota katılmaktan 1972 yılının 7 Nisan günü gözaltına alındı. Yine kendi ifadesiyle Mamak Askeri Cezaevinde yaklaşık 7 ay yattı. Cezaevinden çıkışı, halen tartışılmaktadır. Rahmetli Uğur Mumcu hayatının son günlerinde kafasını Öcalan’ın nasıl tahliye olduğuna takmıştı. O dönemin ünlü savcısı, Baki Tuğ, Uğur Mumcu’ya konuşmak istememişti.

Apocular olarak bilinen grup 1974 yılından itibaren örgütlenmeye başladılar ilk çekirdek grubun örgütlenme kararıyla bir araya gelmeleri konusunda birçok rivayet var. Tuzluçayır’da Mehmet Karasu’nun evinde yapılan toplantıda kurulduğunu söyleyenler olduğu gibi, Dikmen’de yapılan toplantıyı esas alanlar var. Bazıları ise Çubuk barajında yapılan toplantıyı kabul etmektedirler. Aslında bu üç toplantı da PKK’nın kuruluş toplantılarıdır. İlk başlarda kendi kendilerine Kürdistan Devrimcileri adını vermişlerdi. Ama halk içerisinde ve sol kamuoyunda ise APO’cu olarak

adlandırıldılar. PKK olarak ortaya çıkmaları çok daha sonradır. 1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesi Ziyaret, eski adıyla Fis köyünde yapılan ilk kongrelerinde PKK (Partiya Karkerén Kürdistan ) adını aldılar. Ama kamuoyuna bir yıl kadar sonra açıkladılar. PKK, kuruluşunu, Adalet Partisi Şanlıurfa milletvekili M. Celal Bucak’a yapılan saldırı sonrasında olay yerine bırakılan bildirilerle ilan etti.