21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD’ye çetin İnsan Hakları sınavı!

Adnan Akfırat

Adnan Akfırat

Gazete Yazarı

A+ A-

Kuşkusuz en temel insan hakkı, yaşama hakkıdır! Birkaç gün önce, 24 Mayıs’ta ABD’nin Teksas Eyaletindeki Uvalde kasabasında bir ilkokulda tüyler ürperten bir katliam gerçekleşti. 18 yaşındaki bir Teksaslı, 19'u çocuk, 21 kişiyi gözünü kırpmadan öldürdü. Hemen hepsi 10 yaşında öğrenciydi. Diğer ikisi öğretmen. Ölenlerin çoğunluğu ise kız çocuklarıydı. 

ELE VERİR TALKIMIKENDİ YUTAR SALKIMI!

Saldırının sonrasında Senato’da konuşan Demokrat Parti’den Senatör Chris Murphy şunları söyledi: "Bu katliam kaçınılmaz değildi. Bu çocuklar talihsiz oldukları için ölmedi. Bu tür katliamlar sadece bu ülkede olur, başka hiçbir yerde olmaz!"(1)

Cinayet işlenmesinde, açık ara dünya birincisi olan ABD’de, okullarda rastgele katliam yapılması sıradan hale geldi. Son 20 yılda, 20’den fazla benzeri katliam yaşandı.

Kendi insanının yaşama hakkını koruyamayan ABD’nin başka ülkelere yüzsüzce ve aşırı küstahlıkla “insan hakları” sopası sallaması trajikomiktir, en azından ibretliktir. 20. yüzyılın en büyük saçmalıklarından biri de diyebiliriz. Bir atasözümüz yoluyla söylersek: “Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı!”

BM İNSAN HAKLARI KOMİSERİ’NİN SİNCİANG ZİYARETİ

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, 23 Mayıs günü, Çin hükümetinin daveti üzerine altı günlük resmi bir ziyarete başladı. Bu, bir BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri'nin 2005'ten bu yana Çin'e yaptığı ilk ülke ziyareti.

BM’den yapılan resmî açıklamada şu bilgilere yer veridi: (2)

Yüksek Komiser Bachelet, ulusal ve yerel düzeyde bir dizi üst düzey yetkiliyle görüşecek, ayrıca sivil toplum kuruluşları, iş dünyası temsilcileri, akademisyenlerle bir araya gelecek ve Guangzhou Üniversitesi'ndeki öğrencilere bir konferans verecek. Ayrıca Bachelet Guangzhou, Kaşgar ve Urumçi'yi de ziyaret edecek.

Bachelet’in, ziyaretinin sonunda 28 Mayıs’ta bir basın toplantısı düzenlemesi planlanıyor.

Beş kişilik bir ekip, Yüksek Komiser'in ziyaretine hazırlanmak için 25 Nisan'dan beri Çin’de bulunuyor. Ekip, Kovid-19 önlemleri kapsamında karantinadayken sanal toplantılarla ziyarete hazırlandılar.  Karantinanın ardından ekip, Sinciang Uygur Özerk Bölgesi'ne gitmeden önce Guangzhou'da toplantılar ve ziyaretler gerçekleştirdi.

ŞİLİ’NİN ESKİ CUMHURBAŞKANI

Çin’i ziyaret eden BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, 29 Eylül 1951 doğumlu. 2018'den beri Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği görevini yürüten eski Şili Cumhurbaşkanı. Şili’de başkan olan ilk kadın ve Güney Amerika'da seçilen ilk kadın lider. İki dönem Cumhurbaşkanlığı yaptı. 2006-2010 ve 2014-2018. Aralık 2013'te Bachelet, Sosyalist Parti’nin adayı olarak yüzde 62'nin üzerinde oy alarak yeniden seçildi ve 2006'da elde ettiği yüzde 54'ü geride bıraktı. Şili'nin 1932'den beri yeniden seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu. İlk seçildiğinde ABD’nin darbe ile katlettiği Şili Cumhurbaşkanı Allende’nin özlemlerini gerçekleştireceğini açıklamıştı.

Mesleği doktorluk olan Bachelet, üniversite düzeyinde askeri strateji eğitimi de almış. Kendinden önceki Cumhurbaşkanının kabinesinde Sağlık ve Savunma Bakanlığı yapmıştı. Üç çocuk annesi, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor, biraz Almanca, Fransızca ve Portekizce bilmektedir. (3)

ERGENEKON-BALYOZ SAHTE BELGE YÖNTEMİ PİYASADA

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri’nin ziyaretiyle birlikte ABD hükümeti ve emperyalist basın, Çin aleyhine yeni bir yalan kampanyası başlattı.“Çin polis belgeleri” diye sürdürülen karalama kampanyasının başrolünde, belge uydurma alanında pek çok sabıkası bulunan, aşırı sağcı Adrian Zenz bulunuyor. Sözüm ona, Uygur Özerk Bölgesi’nde bir kasaba karakolundan sızdırılan belgeler olduğu ileri sürülüyor. Belgeler incelendiğinde, resmi bir kaynaktan alınmadığı, ancak böyle görüntü verilerek uydurulduğu anlaşılıyor. Hatta yayınlanan Çince metinlerdeki bazı karakterler, kıta Çin’inde kullanılmıyor. Yalancının mumu, yatsıyı bulmadan sönüyor!

Hatırlanacaktır, Ergenekon tertibi sırasında “Özden Örnek günlükleri” diye bir belge imal etmişlerdi. Rahmetli deniz kuvvetleri komutanı Oramiral Özden Örnek’in dijital takvimini kopyalayıp, casuslukla topladıkları bilgileri, çarpıtmalarla doldurarak, “günlük” diye milyonları aldatmışlardı. Bizdeki FETÖ’cü polislerin şefleri olan CIA görevlileri ise “Çin polis belgeleri” ile milyarları iğfal etmeye yelteniyor.

ABD NEDEN ÇARK ETTİ?

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price 24 Mayıs günü yaptığı basın toplantısında, Bachelet'in Çin'i ziyaret etmesinin bir "hata" olduğunu söyledi ve ABD'nin Çin'in "Sinciang'daki insan hakları ortamı hakkında, tam ve manipüle edilmemiş bir değerlendirme yapmak için gerekli erişimi sağlayacağına dair bir beklentisi olmadığını," söyledi. ABD sözcüsü, Adrian Zenz’in uydurmaları ise “çök önemli belgeler” diye köpürttü.

ABD’nin denetimindeki İnsan Hakları İzleme örgütü ise, Çin’i ziyaret etme kararının, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri’nin saygınlığını riske attığını ileri sürdü. HRW web sitesinde, Bachelet’in Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ne gitmeyi kabul ederek Çin’in kendini aklamasına hizmet etmekle suçladılar.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, 25 Mayıs günü, ABD’nin Çin’i BM İnsan Hakları Komiseri’nin ziyareti için en üst perdeden eleştirirken, gezi gerçek olunca yine Çin’i suçlamasındaki tutarsızlığı sergiledi. “ABD neden birden çark etti? Cevap basit: Sinciang bölgesindeki ‘soykırım’ veya ‘zorla çalıştırma’ yalanlarının çürütüleceğinden korkuyor. Bu nedenle Çin'i karalamak için kapsamlı kampanyalar başlatıyor ve uluslararası toplumu yanlış yönlendirmek için daha fazla yalan söylüyor.” dedi. (4)

Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi hükümetinden alınan verilere göre, 2018'in sonundan bu yana bölge 100'den fazla ülkeden 2.000'den fazla insanı ziyaret etmeye davet etti ve 2021'de COVID-19 ile karşı karşıya olmasına rağmen bölge çok sayıda yabancı medya grubunu ağırladı. Ben de geçen yıl Eylül ayında Çin’deki yabancı ticaret odası temsilcilerinin 23 kişilik heyetinin Sinciang gezisine başkanlık yapmış ve gözlemlerimi en net şekilde köşemde aktarmıştım.

ABD’ye çetin İnsan Hakları sınavı! - Resim : 1
Wang Yi Bachelet görüşmesi

XI JINPING-BACHELET GÖRÜŞMESİ

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 25 Mayıs günü Bachelet ile video bağlantısı aracılığıyla bir araya geldi. Xi, Çin'de insan haklarının gelişimi hakkında bilgi verdi ve her ülkenin ulusal gerçeklerine dayalı olarak, toplumsal koşullara uygun insan hakları geliştirme yollarını izlemesine izin verilmesi gerektiğini vurguladı. Çin Cumhurbaşkanı adını vermeden ABD’yi kastederek, insan haklarında çifte standart uygulayan, başka ülkelere insan hakları konusunda ders veren, konuyu siyasallaştıran ve bunu bir yaptırım aracı olarak kullanan ülkelere karşı uyarıda bulundu.

Bachelet, Kovid-19 zorluğuna rağmen ziyaretine ev sahipliği yaptığı için Xi'ye teşekkür etti. Bachelet, Çin'i daha iyi anlamak için bu gezi sırasında Çin hükümeti ve farklı sektörlerdeki insanlarla kapsamlı temaslarda bulunacağını ve doğrudan iletişim kuracağını söyledi.

Xi, ÇKP'nin kurulduğu ilk günden itibaren Çin halkının mutluluğunu aramayı ve Çin ulusunun canlandırılmasını temel görev edindiğini vurguladı. Çin'in uzun ve zorlu çabalarla, çağın gidişatına uyumlu ve ülkenin koşullarına uygun insan hakları gelişimi için kendi yolunu geliştirdiğini belirtti. Çin Cumhurbaşkanı, “Çin halkının insan haklarının daha önce hiç olmadığı kadar garanti altına alındığını,” kaydetti.

Xi, “Çin, bütün süreçlerde etkin katılımı sağlayan halk demokrasisini ilerletiyor, insan hakları için yasal güvenceyi kurumlaştırıyor, sosyal eşitlik ve adaleti destekliyor. Çin halkı artık daha eksiksiz, daha kapsamlı ve kapsayıcı demokratik haklara sahiptir” dedi.

Çin Cumhurbaşkanı, “Hiç kimse insan haklarının korunmasında mükemmel olduğunu iddia edemez; iyileştirme için her zaman yer vardır. Çin, ortak anlayışı büyütmek, farklılıkları azaltmak, karşılıklı öğrenmeyi teşvik etmek, birlikte ilerlemeyi aramak ve dünyanın dört bir yanındaki insanların yararına uluslararası insan hakları davasını ortaklaşa ilerletmek için diğer tüm taraflarla insan hakları diyaloğunu ve işbirliğini aktif olarak yürütmeye hazırdır.” çağrısını yaptı.

Xi, Bachelet ile konuşmasında üzerinde çalışılması gereken dört önceliği vurguladı:

  • İlk olarak, insanı merkeze koymak,
  • Halkın çıkarlarını korumayı temel amaç ve hedef olarak almak,
  • Çoğunluğu en çok ilgilendiren en acil sorunları ele almak için sürekli çaba sarf etmek
  • İnsanlara daha iyi bir yaşam sunmak için çalışmak.

Xi, özellikle “Gelişmekte olan ülkeler için geçim ve kalkınma hakkı, birincil insan hakkıdır” gerçeğinin altını da çizdi. 

İNSAN HAKLARININ ÖLÇÜTÜ HALKIN MUTLULUĞU

Çin Cumhurbaşkanı, “insan hakları hocaları”nın öğütlerine gerek olmadığını belirterek, “Bir ülkenin insan hakları konusunda ne durumda olduğu, esasen, halkının çıkarlarının korunup korunmadığı ve halkta artan bir tatmin, mutluluk ve güvenlik duygusuna sahip olup olmadığıyla ölçülür. Halk, ülkelerinin gerçek efendisi ve insan hakları gelişiminin ana kuvveti, insan haklarını geliştirmeye en çok katkıda bulunanı ve bundan en çok yararlanan olmalıdır,” dedi.

Bachelet, bu ziyaretin Çin'i daha iyi anlamasına yardımcı olacağını belirterek, Çin'in yoksulluğu ortadan kaldırma, insan haklarını koruma ve ekonomik ve sosyal kalkınmayı gerçekleştirme çabalarının yanı sıra çok taraflılığı destekleme, iklim değişikliği gibi küresel zorluklarla yüzleşme ve dünya çapında sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etme çabalarına hayranlığını dile getirdi. (5)

ÇİN’İN CESUR TUTUMU: ÇİĞ YEMEDİK Kİ KARNIMIZ AĞRISIN!

Çin devleti, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri’ni davet ederek, Uygur meselesini gerekçe yaparak Çin’i, “Uygur soykırımı” ile suçlayıp, yöneticilerini ve halkı cezalandıran yasalar çıkaran ABD’ye ve emperyalist iletişim mekanizmasına meydan okuyor. Çünkü son 6 yılda Uygur Özerk Bölgesi’nde bir tane bile terör olayı yaşanmadı. Özellikle kamu yatırımlarını katlayarak halkın refahını artırdı. 21 milyonluk bölgede üç milyon kişiyi yoksulluktan kurtardı ve Uygur Özerk Bölgesi’nin orta halli refah düzeyine çıkardı. Bağnaz dinci ve ırkçı teröre karşı kesin ve kararlı tutum alarak, farklı etnik kökene sahip vatandaşlarını bağrına bastı. Kapsamlı bir aydınlatma kampanyası yürüttü, halkın çağdaş değerleri edinmesini sağladı. Bölgeye huzur, refah ve istikrar getirdi. Çin, BM İnsan Hakları heyetine kapısını açarak bütün dünyaya şunu söylüyor: “Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın!”

  • https://www.theguardian.com/world/2022/may/25/literally-on-my-hands-and-knees-senator-chris-murphys-desperate-plea-for-gun-action
  • https://www.ohchr.org/en/press-releases/2022/05/bachelet-conduct-official-visit-china-23-28-may-2022
  • https://tr.wikipedia.org/wiki/Michelle_Bachelet
  • https://www.globaltimes.cn/page/202205/1266569.shtml
  • https://www.globaltimes.cn/page/202205/1266511.shtml