ABD’ye doping suçlaması

ABD, bir yandan sadece sporda değil, farklı alanlarda da rakip gördüğü ülkelerin sporcuları hakkında doping iddiaları ortaya atıyor. Diğer yandan ise uluslararası kamuoyunda ABD’nin doping testleri sorgulanıyor, hatta suçlamalar yöneltiliyor.

En son Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA), ABD’nin anti-doping sisteminde kapsamlı reformlar için çağrısını yeniledi ve Amerikan sporcularının yeterli test yapılmadan büyük uluslararası yarışmalara katılmaları konusundaki artan endişeleri dile getirdi.

WADA’nın ABD Anti-Doping Ajansı (USADA) Yönetim Kurulu Başkanı Tobie Smith'e gönderdiği son mektup kurumun resmi sosyal medya hesabında yayınlandı. WADA, profesyonel liglerde ve üniversite sporlarında mücadele eden Amerikalı sporcuların yüzde 90'ının Dünya Anti-Doping Kodu'nun yetki alanı dışında yarıştığını açıkladı.

ÜNİVERSİTE SPORLARI MESELESİ

WADA’nın mektubunda "En büyük endişe, çok sayıda sporcunun en yüksek seviyelerde, Olimpiyat Oyunları da dahil olmak üzere, yarışmaya devam etmesine neden olan üniversite sporları meselesidir" dendi.
Mektupta “Paris'te yarışan ABD'li sporcuların yüzde 75'i üniversite sisteminden geldi. Bu, bir zamanlar küresel olarak tanınan temiz spor standartlarının çok altında faaliyet gösteren elit bir sistemin parçası olan Amerikan Olimpiyatlarının dörtte üçüdür" ifadesi yer aldı.

WADA, ayrıca Avrupa, Asya ve Afrika'dan 32 Ulusal ve Bölgesel Anti-Doping Kuruluşu'nu temsil eden Orta Avrupa Anti-Doping Organizasyonu'ndan temmuz ayında gönderilen bir mektuba yanıt olarak bir cevap mektubu yayımladı. Mektup, Dünya Anti-Doping Kodu'nun dünya genelinde uygulanmasıyla ilgili açıklama talep ediyordu.

WADA’NIN HAYAL KIRIKLIĞI

USADA Yönetim Kurulu Başkanı Smith'e yazılan mektupta, WADA, USADA'nın test çabalarını yetersiz bulduğunu ve 2023'te USADA'nın yalnızca 3 bin 11 sporcudan 7 bin 773 örnek topladığını aktardı. WADA, bu rakamı "hayal kırıklığı" olarak değerlendirirken, ABD’nin nüfusunun, geniş sporcu tabanının ve Olimpiyat takımının büyüklüğünün göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.

WADA’nın mektubunda Fransız Ulusal Anti-Doping Organizasyonu'nun (NADO) USADA'dan çok daha fazla örnek topladığına dikkat çekilirken bu ülkenin NADO’nun bütçesinin USADA'nın bütçesinden sadece üçte birinden biraz fazlası olduğuna işaret edildi. USADA ayrıca, Çin, Rusya, İtalya ve Büyük Britanya'daki NADO'lardan daha az örnek topladı.

Çin Anti-Doping Ajansı (CHINADA), ağustos ayında, USADA'nın kötü yönetimi üzerine bağımsız bir soruşturma talep etmiş ve ABD'li atletlerin uluslararası güveni yeniden inşa etmek için daha yoğun testler yapılmasını istemişti. USADA, Amerikalı sprinter Erriyon Knighton'un mart ayında yasaklı steroid trenbolone için pozitif test vermesine rağmen Paris Olimpiyat Oyunları'nda ceza almadan yarışmasına izin vermişti.

TEMİZ SPORCULARA ADALETSİZLİK

WADA, ayrıca daha geniş etkiler konusunda endişelerini dile getirerek, sorunun yalnızca ABD'li sporcuları etkilemediğini vurguladı. Basındaki haberlerde, Ulusal Kolej Atletizm Derneği (NCAA) okullarının, 100'den fazla ülke ve bölgeyi temsil eden 1,000'den fazla eski, mevcut ve yeni öğrenci-atleti Paris Olimpiyat Oyunları'na gönderdiği bildirildi. Bunlar arasında 272 sporcu 26 farklı ülke ve bölge için 330 madalya kazandı.

WADA’nın Tobie Smith’e gönderdiği mektupta “WADA, yurtdışında en iyi sporcuların ABD topraklarında 'doping tatilleri' yapıyor olabileceğini bilmenizin sizi dehşete düşürdüğünden eminiz" ifadesine yer verildi.

WADA, USADA'yı, ciddi doping ihlalleri nedeniyle suçlu olan sporcuların gizli bir şekilde yarışmaya devam etmelerine izin veren bir plan yürütmekle suçlarken, bu uygulamanın temiz sporculara karşı adaletsizlik olduğuna dikkat çekti.

WADA, "Devam eden jeopolitik müdahalelere karşı, WADA, sporcular, spor hareketi, ulusal ve bölgesel anti-doping organizasyonları ve hükümetlerle birlikte, Dünya Anti-Doping Kodu'nu korkusuzca ve tarafsız bir şekilde uygulamaya devam edecektir" vurgusu yaptı.