Acı veda
Galatasaray beklendiği gibi ilk maçtaki farklı mağlubiyetten sonra kendi sahasında da PSV’ye yenilerek Şampiyonlar Ligi macerasına veda etti. İlk karşılaşmadaki 5-1’lik skorun ardından bu maç kimseyi şaşırtmadı, sürpriz değildi. Bazı spor yazarları geçmişteki Neuchatel maçını örnek vererek farklı galibiyet ve tur beklentisine girdiler ama bu Galatasaray, o Galatasaray değil artık. Ayrıca uzun zaman daha Türk futbolunda öyle bir Galatasaray görebileceğimizi sanmıyorum.
SIRADANLAŞMAK
Türk futbolu iflasın eşiğine gelmiştir. Galatasaray da bu kötü gidişin en büyük sorumlularından biridir. Eskiden Galatasaray Avrupa’da en başarılı Türk takımıydı. Ama artık Avrupa için sıradan bir takım haline dönüştü. Diğer ekipleri saymıyorum bile, çünkü hiçbirinin bizi Avrupa’da mutlu edecek neticeler alacağını sanmıyorum.
Kovid-19 salgını dolayısıyla uzun zaman sonra seyircisinin önünde oynayan Galatasaray, taraftarını memnun edecek bir futbol ortaya koyamadı. Değişen bir şey yoktu. Teknik direktör Fatih Terim 3 senelik sözleşme yapıyor, kendi ifadesiyle “bana 3 sene zaman verin” diyor. Terim son döneminde 3.5 yıldan bu yana takımın başında. Bugüne kadar ne verdiysen vermişsindir. Bu saatten sonra bir şey değişeceğini zannetmiyorum. Neden 3 sene istiyorsun?
MUSLERA ÇOK FORMSUZ
Maçta gol atmasına rağmen, Diagne gibi bir adamdan beklenti içerisindeysen, zaten Galatasaray’ın varacağı yer belli. Öte yandan, Galatasaray’da Muslera’nın bu kadar formsuz olmasını anlamakta güçlük çekiyorum. Yumruklanmayacak topu yumrukluyorsun, üstelik yumrukladığın topu da yanlış yere yolluyorsun. İkinci golü de kapattığın köşeden yiyorsun. Peki sadece Muslera mı kabahatli? Tabii ki hayır. Galatasaray’ın mevcut defansının gol yememe ihtimali yok. Hemen her maçta gol yedirebilecek bir defans hattı var. Orta sahası doğru dürüst pres yapmayan, topu dikine oynayamayan, sadece yan toplarla PSV gibi bir takıma gol atmaya çalışan çaresiz bir ekip görünümündeydi sarı-kırmızılılar.
TEKNİK HEYETE BALANS AYARI LAZIM
Galatasaray’ın başında dersine hiç çalışmamış bir teknik heyet var. Geçen yazımda belirtmiştim, Avrupa’nın birinci kalite değil ikinci kalite ekiplerinden PSV gibi bir takım, Galatasaray’a futbol nasıl oynanır dersi verdi. Hem Eindhoven’da hem İstanbul’da bizi mağlup ederek, hak ederek tur atladılar.
Yapılan 6 transfer hakkında sadece şunu söylemek istiyorum: Orta sahaya alınan Rumen futbolcu Alexandru Cicaldau için ödenen bonservis çok ciddi bir rakam. Bu bonservis bedelinin çok olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. İnşallah karşılığını verir.
Ben, Galatasaray’da teknik heyet değişsin demiyorum ama bu teknik heyete mutlaka iyi bir balans ayarı lazım. Başta Terim olmak üzere teknik heyetin bazı özelliklerini kaybettiğini görüyorum. Bu özelliklerini tekrar kazanabilirler mi, emin değilim. Ağustos ayı içerisinde başlayacak olan UEFA Avrupa Ligi ve Süper Lig maçlarında da Galatasaray’ın işinin hiç kolay olmadığını özellikle belirtmek isterim. Çünkü bu Galatasaray’ı, İskoç takımı St. Johnstone’un kadrosunun bir hayli sınırlı olmasına rağmen çok zorlayacağı kanaatindeyim. Umarım başımıza başka bir iş gelmez.