08 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Adalet mi, ayrıcalık mı?

Kamil Erdoğdu

Kamil Erdoğdu

Gazete Yazarı

A+ A-

Fenerbahçe, son haftalardaki maçın ilk yarılarını “boşa harcama” durumunu Kasımpaşa karşısında da sürdürdü. Hatta bazı yorumculara göre ilk yarıyı “çöpe attı”. Rize’de olduğu gibi kulübeden gelenlerle maçı kazandı ve şampiyonluk yarışına tutundu.
Maça damgasını vuran son dakikadaki penaltı golü oldu. Bir penaltının veya başka bir kararının maçın birinci dakikasında veya son dakikasında verilmesi onun doğru veya yanlış olduğunu belirlemez; bir Galatasaraylı yöneticinin ifadesiyle “haram” veya “helal” olduğunu da.
Fenerbahçe, Başakşehir maçında olduğu gibi Kasımpaşa karşısında da son dakika penaltısıyla kazandı ve yine ortalık açıklamadan geçilmedi. Daha stad boşalmadan Galatasaray’dan "Bu pozisyonda el yok, sizin o kirli elleriniz var! Utanmazlar!" ifadelerinin yer aldığı bir paylaşım geldi. İtham ve hakaret var.
Öncelikle bu açıklama aralarında bir asrı aşan rekabet bulunan iki kulüp arasında devam eden ve sportif anlamda bir yararı olmayan karşılıklı açıklamaların bir yenisi. Zira hemen ardından Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Baki "Utanmazlar! Galatasaray'ı tebrik ediyorum. Kendilerini ve tarihlerini bir kelimeyle izah etmişler. Biz bile bu kadar güzel izah edemezdik tek kelimeyle" diyerek aynı ifadelerle yanıt verdi.
Yanlış hakem kararları konusunda herkesin eteğinde bolca taş var. Maçta sonra sosyal medyada “himmet ve dua”, “ofsaytımsı”, “buzlanan şampiyonluk fotoğrafları” tekrar gündeme geldi.
Galatasaray tarafından bu kadar kısa sürede böyle bir açıklama yapılmasını sadece bir penaltı kararına duyulan tepkiyle açıklamak zor. Hafta içinde maddi olarak kendisinden çok düşük bütçeli bir takıma elenerek Avrupa’ya veda etmek sarı-kırmızılı camiada yönetimin, teknik direktörlerin ve transferlerin tartışılmasına neden oldu. Bu açıklamalar gündemi değiştirme veya algı oluşturma çabası olarak da yorumlanabilir.

FENERBAHÇE’NİN AÇIKLAMASI

Ayrıca golcüleri Mauro Icardi'nin PFDK'ya tedbirsiz sevk edilmesi olayı var. Fenerbahçeli yöneticilere göre bu futbolcunun PFDK'ya sevki ve PFDK'ya sevk edilme şekli normal değil; yakın tarihte bunun dört örneği bulunuyor. Bu tür pozisyonlarda, hareketlerde direkt PFDK'ya ve tedbirlik sevk ediliyor.
Selahattin Baki, “İlk başta sevk bile olmadı. Daha sonra zoraki şekilde, gönülsüz şekilde sevk yaşandı. Burada ne şiş yansın ne kebap herkese yaranma zihniyetinin olduğunu tahmin ediyorum. 'Nasıl olsa PFDK'ya sevk ettik, en alttan bir ceza verelim, 1 maça indirelim, durumu kurtaralımı' kovalamaya çalışıyorlar” diye konuştu. Selahattin Baki, "Direkt konuya girmek istiyorum. 2 tane net penaltı pozisyonumuz maalesef bir kez daha hakemler tarafından verilmemiştir. Ferdi'nin pozisyonunda hakemin vücut lisanına insanlar dikkatli baksın. Penaltıyı verir gibi bir refleks gösterirken 1 saniye içinde çark etti. Oosterwolde'nin pozisyonu da net penaltı. Takım, şampiyonluk isteyen ve şampiyonluk kovalayan bir refleks gösterince bir facianın, bir operasyonun eşiğinden dönüldü."
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın tepki gösterdiklerinde yaptıkları açıklamalarda önemli bir fark vardı. Fenerbahçeli yöneticiler bu konularda esas olarak TFF’yi hedef alıyorlar. Mesela, Selahattin Baki Kasımpaşa maçından sonra “TFF'nin aklını başına devşirmesini bekliyoruz. Söz konusu Galatasaray olunca Mehmet Büyükekşi federasyonunun beyni ve kalbi çelişiyor” şeklinde açıklama yaptı. Galatasaray’ın bu sezon yaptığı açıklamalarda ise TFF’nin ve MHK konusunda daha dikkatli bir dil kullanılıyor, neredeyse adı geçmiyordu.
Sonunda Galatasaray’ın da sabrı taştı ve sosyal medyadan yapılan açıklama ile Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi istifaya davet edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 
"Her türlü tehdide boyun eğen,
Adaletten yana zerre tavır koymayıp koltuğunu kaybetmemek için kendi kaygılarının esiri olup toplumun bölünmesine neden olan ,
Korkularından dolayı bir takımı şampiyon yapıp mevkisini sağlama almaya çalışan,
Yapılan bütün adaletsizliklere, popülizme ve sosyal medya terörüne karşı sessizliğe bürünen,
Hiçbir konuda dirayet gösteremeyen, kendi yönetim kurulu üyelerine, hakemlerine dahi sahip çıkamayan, aldığı/alamadığı kararlarla Türk futbolunu sorunlar yumağı haline getiren,
Tarihin en kötü TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin tüm kurullarıyla birlikte derhal istifa etmesini bekliyoruz!”
Kulüpler adalet mi istiyor? Yoksa sadece kendilerine adalet veya ayrıcalık mı istiyor? Daha önemlisi bu tartışmalar Süper Lig’in ilk iki sırasıyla sınırlı değil. Alt sıralarda, alt liglerde neler yaşanıyor, ne yazık ki çoğunlukla haber bile olmuyor