25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Adam olmak - (TAMAMI)

Şahin Mengü

Şahin Mengü

Eski Yazar

A+ A-

Adam olmak

AKP’li siyasetçiler hakikaten bir harika, onlar için tutarlı olmak hiç önemli değildir. Olayları ve gerçekleri istedikleri gibi çarpıtırlar. Aslında sadece AKP li siyasetçiler mi ? Böyle söylersek onlara haksızlıkda etmiş oluruz.
Çok partili siyasi hayata geçtiğimiz günden beri yani altmış yıldır, sağ partilerde siyaset yapanlar, Atatürk’e saldırmaya yürekleri yetmediği için İsmet Paşa üstünden bu işi yapmaya çalışmışlardır.

Nitekim, Tayyip Erdoğan’da Cumhuriyet Halk Partisi’nin camileri kapattığını ileri sürmüştür. Tayyip Erdoğan şu anda ülkenin başbakanıdır. Ülkenin tüm arşivleri emrindedir. İster Başbakanlık, ister Genelkurmay arşivleri olsun istediği tüm belgelere ulaşabilir.
İsmet Paşa döneminde hangi camilerin hangi gerekçelerle kapatıldığını tespit edip kamuoyuna açıklaması gerekir. Bunları yapmadan Cumhuriyet Halk Partisi’nin İkinci Dünya Savaşı sırasında camileri kapattığını söyleyerek halkı kandırmak, en hafif değişiyle siyasi etik anlayışına aykırıdır.

Saygın bir gazeteci olan Necati Karakaya, cami olayını Hürriyet Gazetesi Yazarı Sayın Tufan Türenç’e yazdığı mektupta gerçekleri bazılarının gözüne sokmuştur.
Olay İkinci Dünya Savaşı’nın en alevli günlerinde, Hitlerin, Türkiye’nin hudutlarına dayandığı dönemde, Almanlar’ın İstanbul’u bombalayacağını düşünen İsmet Paşa İstanbul saray ve müzelerinde bulunan, bütün saray eşyalarını ama kutsal din duyguları açısından çok daha önemli olan, Hazreti Mumammed’in Sancağı’nı, kılıcını, Hırkai Saadeti, Hazreti Osman’ın kanlı Kuran’ı Kerimi’ni, Atatürk’ün Samsuna çıktığı tahta iskeleyi 42 vagona yükleyerek, müze ikinci müdürdü başta olmak üzere 30 görevliyi aileleri ile birlikte Niğde’ye göndermiştir. Bu değerli eşyalar üç camiye yerleştirilerek askerlerce koruma altına alınmıştır. İsmet Paşa da koruma tedbirlerini incelemek için Adana’ya Churchill ile buluşmaya giderken Niğde de durdu ve bu üç camiyi de teftiş etti.
60 yıldır söylenen yalanın aslı budur. Aksini iddia eden Başbakan Devletin arşivlerinde bunun aksini gösteren ne belge varsa açıklamak zorundadır. Ama bunu yapmak için devlet adamı olmak gerekir.

Gerçek dışı beyanda bulunarak halk kitlelerini kandırmaya çalışmak AKP’ lilerin siyaset yapma biçimidir.
Kenan Evren’in 12 Eylül faşist darbesini İç Hizmet Yasası’nın 35. maddesine dayanılarak yapıldığını söylemesi üzerine, AKP’li Meclis Başkanı Sayın Mehmet Ali Şahin, İç Hizmet Yasası’nın 35. maddesinin muhakkak kaldırılması gerektiğini söylemiştir. İnsana İNSAF DERLER. CHP 35. maddenin değiştirilerek Silahlı Kuvvetlerin görev tanımını “Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk Yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni, parlamenter demokratik sistemin işlerliği çerçevesinde ve anayasaya bağlı olarak korumaktır.” şeklinde değiştirilmesi yönünde yasa teklifi vermiştir.

AKP bu yasa değişikliğine sanki bu konuda ellerini tutan biri varmış gibi “hepsi kaldırılmalıdır” diye karşı çıkmıştır.
Eğer gerçekten bu maddenin tümden yasadan çıkartılmasını istiyor olsalardı, CHP yasa teklifini verdiği zaman, her zaman yaptıkları gibi, bir milletvekiline bir yasa önerisi verdirir, süratle de Meclisten geçirirlerdi.

60 yıllık çok partili siyasi yaşamımızda, sağ partilerde siyaset yapanlar, Cumhuriyetten öç almak duygusuyla, İnönü Savaşlarının muzaffer komutanı, Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşaya hiç utanmadan ve sıkılmadan “asker kaçağı” bile diyebilmişlerdir.
Ama bu iftiralara karşı İsmet Paşayı savunması gerekenler sessiz kalmakta bir sakınca görmemektedirler.

[email protected]