Afganistan, ABD, Rusya ve Çin (2)
ABD devleti Avrasya’nın kalbinde kendisi için öldürücü sonuçlar doğuracak jeopolitik değişim ve dönüşümün farkında! Bu nedenle karşı atağa geçti. ŞİÖ’ye imza koyan Pakistan Başbakan’ı Navaz Şerif bir hukuk oyunu ile devrildi. Şimdi de Pakistan, “Taliban’a destek vermekle” suçlanıyor... ABD, müdahale tehdidi ile Pakistan’a aba altından sopa gösteriyor.
ABD’NİN KARŞI ATAKLARI
Hindistan’a özel bir önem ve öncelik veriliyor. Hindistan Haziran 2017’de ŞİÖ’ye katıldı. ABD derhal devreye girdi. Temmuz 2017’de Hindistan yaklaşma sularında, ABD, Japonya ve Hindistan’ın katılımıyla büyük çaplı bir ortak deniz tatbikatı icra edildi. Buna mukabil Çin, Hindistan ile olan sınır sorunlarının çözümü için uygun bir atmosfer oluşturmak için çaba sarf ediyor. Çin ve daha da önemlisi Pakistan’a karşı mesafeli duran Rusya’nın Pakistan’a olan desteği giderek artıyor.
DÜNYANIN KALBİNDE JEOPOLİTİK MÜCADELE
ŞİÖ, düşman kardeşler olan Hindistan ve Pakistan’ı içine aldıktan sonra, İran, Afganistan ve Moğolistan’ı da dâhil ederek Avrasya’nın en stratejik alanında kesintisiz bir coğrafi bütünlük sağlamak istiyor. Hindistan’ın içinde bulunduğu hassas dengeleri çok iyi biliyor. Bu ülkeyi Avrasya blokunda tutmak istiyor. Hindistan’ın devlet aklı Avrasya’da yer almasını dikte ediyor ama bu ülkenin Batı ve özellikle ABD ile geçmişte çok yönlü ilişkileri oldu. ABD, NPT (Nükleer Silahsızlandırma) Antlaşmasını da çiğneyerek bu ülkeye nükleer teknoloji transfer etti. Hindistan her dönemde Batı’yı Çin ve Pakistan’a karşı bir denge unsuru olarak gördü. Tüm bu faktörlere rağmen Hindistan radikal bir adım atarak ŞİÖ’ye katıldı.
Bu ise ABD başta olmak üzere Batı dünyasında şok etkisi yarattı. Batı, Hindistan’ın herhangi bir ülke olmadığını çok iyi biliyor. Geleceğe yönelik yapılan projeksiyonlarda Hindistan, Çin’den sonra potansiyeli en yüksek ülke olarak görülüyor. Ve eğer Avrasya birliği bozulacaksa, Batı bu yolda en önemli ülke olarak Hindistan’ı görüyor. Hindistan’ın inişli çıkışlı Avrasya seyrine hep birlikte tanık olacağız. ABD, elindeki bütün kozlarını kullanarak Hindistan’ı Avrasya birliğinden uzaklaştırmak için çaba sarf edecektir.
ABD, önümüzdeki dönemlerde Pakistan’ı olumsuz boyutuyla sürekli dünya kamuoyunun gündemine taşıyacaktır. Bu ülkeyi hem terörle içli dışlı olmakla suçlayacak hem de nükleer silahların denetim dışı güçlerin eline geçebileceği iddiası ile yapmasa bile müdahale seçeneklerini gündemden düşürmeyecektir. Temel hedef, Pakistan’ı Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) ile benzer bir konuma taşıyarak, Avrasya’nın ana güçlerinden uzaklaştırmaktır. Bu mümkün olamazsa bile en azından Çin ve Rusya ile Pakistan arasındaki mesafenin açılmasına çalışılacaktır.
KALPGÂH’TA SATRANÇ
Avrasya 9/11 dönemimdeki şaşkınlığını üzerinden atmış görünüyor. Daha dikkatli, daha kontrollü ve daha bilinçli adımlar atıyor. Küresel düzeyde yapılan güç mücadelesinde kesin sonuç alınacak yerin bu alan olduğunu kavramış gözüküyor. ABD’li uzmanlar şöyle diyordu: “Avrasya siyasi bir birlik sağlanamayacak kadar büyüktür. Bu da ABD’nin başına konan talih kuşudur.” ABD’nin başına konan talih kuşunu başka bölgelere göndermek için Avrasya yoğun çaba sarf ediyor. Nakış örer gibi bu geniş alanın kalbinde birer birer ülkeler birliğe katılıyor. Ayrıca Çin’in öncülük ettiği 4 triyon dolarlık “Kuşak ve Yol Projesi” Avrasya birliğinin ekonomik, psikolojik ve sosyolojik alt yapısını güçlendirmek için muazzam fırsatlar sunuyor. Avrasya ortak çıkarlar doğrultusunda birlik oluşturmaya çalışıyor. Batı ise çatışmaları körükleyerek birliği yıkmak istiyor.
ABD, farkında olmasa da büyük bir ikilem ile karşı karşıya! Afganistan’dan çekildiği takdirde dünyanın kalbindeki satranç oyununu kaybediyor; direndiği takdirde, tıpkı Vietnam sürecinde olduğu gibi kendi içinde bölünüyor. Çıkış yolu var mı?
Hem bölgemizde hem de dünyada kimi zaman açık, kimi zaman örtülü kıran kırana bir savaş yaşanıyor. Kafamızı kaldırırsak, atlet fanila dışında da çok şey görürüz... (BİTTİ)