25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Afganistan üzerine: 'Amerikan Rüyası' bitti Kötü haber, devam filmi de yok

Utku Reyhan

Utku Reyhan

Gazete Yazarı

A+ A-

Cumhuriyet, Sözcü, Karar, Milliyet…

Dün benzer başlıklarla çıktılar. Onlara göre Kâbil “düşmüş.”

“Solcu” Evrensel’in sürmanşeti daha iddialı: “Afganistan Taliban’a teslim

Bir diğer “solcu” Birgün ise “Kabil karanlığa teslim” başlığını tercih etmiş. Anlaşılan ABD işgaliyle kurulan işbirlikçi kukla hükümetler aydınlığı temsil ediyordu.

Foncu Gazete Duvar’ın yazarı Fehim Taştekin de köşesine “Kabil Düştü” başlığını uygun görmüş. Kâbil ABD tarafından Taliban’a “teslim edilmiş”.

İşin ilginci hükümete yakın cenahta da “Kabil düştü” söylemini tekrar edenler az değil.

AMERİKAN GÖZLÜĞÜ

Peki, Kâbil düştü mü?

Hayır. Kâbil düşmedi, kurtarıldı. Kimden? 20 yıldır vahşi bir işgal sürdüren ABD’den ve onun ABD bütçesinden aktardığı rüşvetlerle ayakta tuttuğu kukla hükümetlerden.

Kâbil hiç düşmedi mi? Düştü. 7 Ekim 2001’de “Ebedi Özgürlük Harekâtı” adıyla başlayan ABD’nin Afganistan işgali sonucu düştü. Emperyalistler tarafından ele geçirildi. Bugün yaşanan durum ABD’nin 20 yıllık direniş sonunda yenilerek ülkeyi terk etmesinden ibarettir. Yani “düşen” bir şey yoktur.

“Düştü” başlığını kullanmanız için Afganistan’a işgalcilerin gözlükleriyle bakmanız gerekiyor. Ki Türk basınının önemli bir bölümü hâlâ bu ayarı bozuk köhne gözlüklerle dünyaya bakmaya devam ediyor. Onlara en kısa sürede bir göz doktoruna gitmelerini tavsiye ediyoruz.

İBRETLİK

Mesela Aslı Aydıntaşbaş ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinden (çekilme: yenilgi ve kaçışın diplomatik adı) çok rahatsız. Hatta üzgün. “Madem çekileceksin yenilgi görüntüsü vermeden çekil” mealinde akıl veriyor. ABD “prestij kaybetmiş”. Şimdi “yükselen otoriter dalgaya karşı demokrasi ittifakı kurma” konusunda ABD’nin eli o kadar güçlü değilmiş. Vah vah. Vah ki ne vah. Aydıntaşbaş Afganistan’daki ABD yenilgisine hayıflanırken dahi ABD ile birlikte Türkiye’deki “otoriter” yönetimi değiştiremeyeceğine yanıyor. Asıl mesajı bu.

Aydıntaşbaş haksız da değil. ABD’nin Afganistan yenilgisi, 2 trilyon dolarlık bütçeyle çekilen Amerikan Rüyası filmi için unutulmaz bir son sahne oldu. Film bitti. Aydıntaşbaş ve benzerleri ellerinde dolu patlamış mısır kovalarıyla ekrana bakakaldılar. Üstelik kötü haber, devam filmi de yok. ABD’nin ipiyle kuyuya inenleri nasıl bir sonun beklediğini görmüş olduk. Hoş bizim görmemiz çok da önemli değil, biz ABD saldırganlığının zirve noktasında bile ABD’nin çöküşünü ve Asya’nın yükselişini anlatıyorduk. Meseleye tarih ve bilim zaviyelerinden bakınca başka bir son öngörmek zaten mümkün değildi. Eşref Gani’nin akıbeti, yuvadaki aç yavru kuşlar misali ağzını açıp Biden’dan iktidar bekleyen bizdeki işbirlikçi muhalefete ibret olmalı.

‘AMERİKA KAYBEDEMEZ’

Bir de “n’ayır, n’olamaz Amerika kaybedemez” sınıfı var. Hollywood filmlerinde uzaylıları bile analarından doğduğuna pişman eden süper kahramanlar diyarı Amerika nasıl olur da kaybeder? Mümkün değil! En kötü ihtimalle Örümcek Adam sahaya iner, Taliban’ı yok eder.

Asya’dan önlenemez biçimde yükselen Yeni Dünya’ya o kadar yabancılar ve ABD’nin yenilmezliğine o kadar iknalar ki Afganistan’daki son durumu açıklamak için kırk takla atıyorlar. İki gündür ekranları dolduran sağlı sollu “uzman” zevat, akıllara durgunluk veren komplo teorilerini birbiri ardına sıralıyorlar. ABD basını 20 yıllık işgalin ardından gelinen durumu hezimet, yenilgi, rezalet diye açıklarken bizdeki Amerika’dan çok Amerikancılar yenilgiye kılıf arama telaşında. Aslında yenildiğinden çekilmiyormuş, aslında Taliban da ona bağlıymış, bizim bilmediğimiz kim bilir ne acayip anlaşmalar yapılmışmış…

76 yıllık “Küçük Amerika” sürecinin Türk aydınının zihinlerindeki derin izlerinin sonucu bu. Ancak zihin de tarihsel olarak şekilleniyor. Gerçeğe göre biçim alıyor. ABD’nin yenilgisinin başta Asya’nın birliği ve daha da yükselmesi olmak üzere öyle parlak sonuçları olacak ki aksini düşünmek mümkün olmayacak.