AĞIR DEVİR: Düşman Tarafında Kalan Şairlere Son Çağrı
Görünür görünmez yüzünüze bağırıyorum:
Büyük fırtına kopmak üzere,
Yırtmak üzere kızıl ikaz, gökyüzünü.
Bağırıyorum buradan, son kez:
Başlayacak birazdan ağır bombardıman.
Çıkın ihanet sahasından dışarı,
Çekin ayağınızı düşman tarafından.
Biliyorum, dik durmak zordur eğilmişe,
Ayağa kalkınca başı döner,
Yerçekiminden kurtuldu sanır canını.
Rüzgar uçurur varını, tüy misali,
Döner durur havalarda bir süre,
Bırakır kendini bencilliğin çekimine;
Bencillikse yüzer kan denizinde.
Kalemini afyon çubuğu gibi kemiren,
Ben şairim, diye mısra sömüren,
Semir dur, diktatör sofrasında bir hisse.
Çalış bakalım, nereye varacak
Küresel muska yazarlığı işin, senin?
Demirin içinden gelsin sesim,
Birazdan başlayacak ruh temizliği.
Bağırıyorum yüzünüze, bir daha:
Vazgeçin kâğıt gemiler katlamaktan,
Yaşar gibi yapmayın, adam gibi yaşayın,
Gıcırdasın kadırganızın halatları.
Kalkıp yürüyün dünyanın ilk gerçeğine,
Anımsayın ozan ataların şarkılarını:
Çıkın ihanet sahasından dışarı.
“Bizi kimse uyarmadı,” demeyin,
Vakit varken katılın destan birliklerine;
Boşluğa sabuklamakta fayda yok.
Savaş düzenine giriyor isyan kıtaları,
Yüz yılın harekâtı başlamak üzere.
Bu son çağrıdır, şafak atmadan önce,
Düşman tarafında kalan şairlere!
Not: Dünya Şiir Günü ve Nevruz coşkusuyla, bütün şairleri vatan savunması görevine çağırıyorum.