22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AK Parti seçimi kazanmak istemiyor mu?

Gaffar Yakınca

Gaffar Yakınca

Eski Yazar

A+ A-

Bir grup esnaf ve iş insanı ile beraber oturuyoruz. Hepsi kredi taksitlerini ödeyememekten, para bulamamaktan şikayetçi.

On gün önce getirilen teminat şartları sebebi ile bankalardan yeni kredi almak neredeyse imkansız hale gelmiş. Daha doğrusu, kendilerine konulan ağır teminat koşulları sebebi ile bankalar para veremez hale gelmişler.

İş öyle bir boyutta ki halihazırda kredi limiti olan firmalar bile para alamıyorlar. Diyelim ki bankada 2 milyon lira kredi limitiniz olsun… Bu, bankanın size “2 milyon lira kredin hazır istediğin zaman kullanabilirsin.” demesidir. Siz de bunun 1 milyonunu kullanmış olun. Şimdi de kalan kısımdan bir miktar daha kullanmak istiyorsunuz… Bankanın verdiği yanıt; “Hayır, maalesef para veremiyoruz çünkü biz kendi teminat kısıtlarımıza takılıyoruz.”

Haksızlık etmeyelim, bu limite takılmadan hala kredi verebilen tek tük bankalar da var ama, istedikleri faiz oranları akıl alır gibi değil. Şu anda alelade bir ticari kredi için yıllık faiz yüzde 100’ü bulmuş durumda. Aklı başında hiçbir iş insanı bu faizler ile para almaz, alamaz. Hiçbir meşru iş o kadar para kazandırmaz.

Ticari kredilerin bir benzeri kredi kartlarında yaşanıyor. İş adamları ve esnafın kredi kart limitleri ciddi biçimde düşürüldü. Hatta bankalar borçların defaten kapatılmasını istiyor. Cari hesaplarındaki paraya el koyup kredi kartına aktarıyor. Daha ödenmesine 2-3 ay olan borçlar bugünden ödenince hesaplarda para kalmıyor.

Düşünün, bütün hesaplarınızı, iş planınızı bankadaki paraya ve kredi imkanlarına göre yapmışsınız, bir anda ortada kalıyorsunuz!

Daha beteri, mart ayının son günü rotatif kredilerin devre faiz ödemeleri var. Bilen bilir, Türkiye’deki işletmelerin büyük çoğunluğu, 90 günde bir muazzam bir stres yaşar. Çünkü normal nakit akışı dışında bir çırpıda ödenmesi gereken devre faizi her kuruluş için şu ya da bu biçimde gerilim kaynağıdır. Pek çok işletme, bu kriz gününü ancak mevcut kredi limitlerinin yardımı ile aşabilir. Teknik detaya girmeden kısaca söyleyeyim: Bir krediyi kapatırken kısa süreli olarak, başka bir krediyi kullanırlar. Bunlar, nakit akışını zorlamasın diye genellikle bir-iki aylık vade ile açılıp kapatılan, asıl işlevi patrona nefes aldırmak olan kredilerdir. Mali bünyesi çok kuvvetli olan firmalar bile devre faizi ödemeleri geldiğinde sık sık bu yönteme başvururlar.

İşte bu yeni düzenleme böylesi bir yöntemin kullanılmasını imkansızlaştırıyor. İşletmeler, kendilerine tahsis edilmiş kredileri bile kullanmıyor. Türkiye’de milyonlarca iş insanı şimdiden büyük bir kaygıya girdi bile, yakında iş hayatlarının belki de en stresli günü yaşayacak, hatta bazıları dükkanlarını kapatmak zorunda kalacaklar. Peki bu ne zaman olacak dersiniz? Oy vermeye gitmeden iki gün önce….

“Bu uygulama tüm iş dünyasını durma noktasına getirir.” diyenler de var, “Madem yapacaktınız bari seçim sonrasını bekleseydiniz.” diyen de…

Üstelik seçimden önce yapılan bir bu değil. Aşağı yukarı bir aydır herkese Maliye’den borç bildirim yazıları geliyor. Borcu olana da geliyor olmayana da. Misal neredeyse tüm ev sahiplerine bu tip tebligatlar gitmiş. İnsanlar devlete vergi borçlarının olmadığını anlatmak için vergi dairelerine gidiyor, kapı kapı dolanmak zorunda kalıyor.

Bazılarına da beş on yıl öncesinin çoktan unutulmuş üç kuruşluk trafik cezası, harç, pul vs. borçları çıkarılıyor. Tabii ki faizi ile… Derdini kime anlatabilirsen anlat. Herkes homur homur homurdanıyor… Kime kızıyorlar dersiniz? Tabii ki Ak Parti’ye… Ne zaman? Seçimlere bir iki hafta kala!

İş insanları ile sohbetimiz kasvetli. Bir yanda CHP’nin olası bir galibiyetinin ülkeyi zora sokacağı endişesi var, diğer yanda giderek artan sıkıntılar. İş dünyası itidalli ama olup bitene de tam olarak akıl erdiremiyor. Konuştuğum esnaftan biri -ki koyu bir Reis’çidir- “Abi hükümet ne yapıyor Allah aşkına, seçime üç beş gün kala böyle şeyler yapılır mı, adeta kendi ayaklarına kurşun sıkıyorlar.” diyor.

Esnaf Kredi AK Parti