AK Parti’de AB hayali ve tehlikeli ifadeler
AK Parti’de ilginç gelişmeler var.
Özellikle ekonomide…
Buna bağlı olarak dış politikada.
Neoliberal ekonomi…
Sıcak para arayışları…
Dış politikadaki yalpalamanın nedeni.
İçeride yaşanan mücadele…
Bir tarafta Amerikancılar…
Diğer tarafta Milli Kanat.
Bazen biri, bazen diğeri etkili oluyor.
İKİ VURGU
Son günlerde öne çıkan iki vurgu.
- Yeni ABD yönetimiyle stratejik ortaklığı geliştirme.
- AB’ye üyelik.
ABD yeni yönetimi ile ne olur bilemem.
Trump öngörülebilir değil.
AB konusuna gelince…
ABD-Avrupa gerilimi umutlandırmış gibi…
AB’ye giriş stratejik önceliğimiz olacakmış.
Hatta bırakalım AB’ye girmeyi…
AB’yi kurtarmadan söz ediliyor.
“Avrupa Birliğini savunmadan ekonomiye, siyasetten uluslararası itibara kadar içine düştüğü darboğazdan sadece Türkiye’nin birliğe tam üyeliği kurtarabilir.” deniyor.
BOŞ HAYAL
Birincisi bu boş bir beklenti.
AB’nin bizi alma niyeti yok.
Son yapılan açıklamalar da bu yönde.
Daha önce de defalarca anımsattım.
Almanya eski Başbakanı Helmut Schmidt.
AB’nin önemli isimlerindendi.
Türkiye’nin AB üyeliği konusunda şunları söylemişti:
“Türkiye’ye haksızlık yapıyoruz.
Almayacağımızı bile bile,
ABD baskısıyla AB’ye aday üye yaptık.”
Aslında her şey çok açık.
ABD’de yapılan değerlendirmeler…
“Türkiye’nin çıkarı Asya’da.
Eninde sonunda Batı’dan kopacak.”
ABD bunu geciktirmeye çalıştı.
Türkiye’yi AB kapısına bağladı.
NE KAZANIRIZ
İkincisi; de ki AB üyesi olduk.
Türkiye’ye katkısı ne olacak?
AB zaten zorda…Dağılma sürecinde.
İngiltere ayrıldı, ekonomisini toparladı.
ABD ile yaşanan kapışma…
Trump’ın atacağı adımlar…
Yüzde 25 gümrük vergisi planı.
Başta otomotiv sektörü…
Bütün sanayisi ağır darbe alır.
Mecburen benzer bir yanıt verecek.
Bizim açımızdan yaratacağı riskler…
Bunun hesabı yapılmış görünmüyor.
UYARI
AB ile müzakerelerde görev almış…
AB ülkelerinde diplomatlık yapmış…
AB ekonomisini yakından takip eden…
Emekli bir bürokrata gelişmeleri sordum.
Özetle yanıtı şu oldu:
“AB’nin hali ortada.
ABD ile ciddi gerilim yaşıyorlar.
Gümrük vergisi tehditleri…
Savaşın bir tık öncesi.
Türkiye AB’ye girip ne yapacak?
Girsek bile AB’de 3. sınıf üye oluruz.
Şu anda yapılacak iş başka.
Türkiye fırsatları değerlendirebilir.
AB’yi zorlayabilir.
Enerjimizi boşa harcamayalım.
Üyelik hem olmaz, hem Türkiye’nin çıkarına değil.”
AB’NİN SAVUNMASI
Gelelim işin vahim yanına…
İktidara yakın çevreler…
Son günlerde şu görüşler dillendiriliyor:
“Avrupa’nın güvenliği…
Türkiyesiz sağlanamazmış.
Avrupa bunu anlamalıymış.
Türkiye AB’ye üye olursa…
Avrupa’yı korurmuş.”
AB ülkeleri yöneticileri…
“Güvenliğimizi Rusya tehdit ediyor.” diyorlar.
Biz AB’yi Rusya’dan mı koruyacağız?
Akıl tutulması gibi bir şey!
SETA RAPORU
İktidarın dış politikası…
SETA’nın etkili olduğu görülüyor.
Geçtiğimiz günlerde yayınladığı analiz.
2025 yılı öngörüleri…
Türkiye, ABD ile yakınlaşacakmış.
AB ile stratejik ilerleme kaydedecekmiş.
Rusya ve İran’la karşı karşıya gelecekmiş.
Hatta Suriye’deki PKK sorununu ABD ile çözecekmişiz…
Gelişmeler bu raporla uyumlu.
Peki sonuç ne olur?
Tartışmaya bile gerek yok!