‘Âkil Adamlar’ milleti nasıl yiyecek! -(TAMAMI)

Önce bir ironi; ya da maskara bir gevezelik.

Mesleği gazetecilik olan Hilal Kaplan adında biri şöyle demiş:

“Dün bir konuşmadaydım ve Kürt bir okurum dedi ki, ‘Hilal Hanım, lütfen söyleyin, Türk Bayrağı yoktu diye üzülmesinler. O meydandaki 2 milyon kişinin her birinin cebinde Türk Bayrağı vardı. Biz de bu ülkenin vatandaşıyız’. Belki artık Türk Bayrağı demeyi de tartışmamız lazım. Eğer herkesin aidiyet bağı hissedeceği bir sembolse, Türkiye Bayrağı demeyi ben öneriyorum. Ya da Demirtaş’ın dediği gibi Devlet Bayrağı demeyi öneriyorum. Gelecek seneden itibaren belki bunu da göreceğiz Nevruz’larda. Ama bu tamamiyle sürecin nereye gittiğiyle ilgili...”

89 yıldır Cumhuriyeti, milletin birlik ve beraberliğini temsil eden kutsal bayrağımızı devlet bayrağı yapma fikri hangi sivri akıllının kafasında bulunabilir? Hanıma derler ki:

“Gel şunu biraz daha açıkla da bayrağı tümden yerleştirelim. Ortasına da allı yeşilli, beyazlı siyahlı simge olarak türbanı koyalım.”

Sayın Başbakan demedi mi ki: “Velev ki türban simge bile olsa...”

Türkiye Cumhuriyeti ilanından sonra çok badireler atlattı. Hepsinin üstesinden geldi, bunun da gelecektir ama Atatürk’ün dediği gibi: “Bu kafalar ortadan kalktıktan sonra.”

Bir başka mizahi söz de “Akil adamlar” sözcüğü. CHP Genel Başkanı’nın bilir bilmez ortaya attığı Başbakanın hemen yapıştığı akil adamlar sözcüğünün anlamını araştırdık. Ferit Devellioğlu’nun “Osmanlıca-Türkçe ansiklopedik lügat” ında Arapça’dan bize aktarılan bu kelimenin ne anlama geldiğini bulduk.

Akıl: ukela

Âkil:Yiyen kişi

Âkil-ül- Beşer:İnsan eti yiyen

Âkil-ül- Hevvam: Böceklerle beslenen

Âkil-ül- Cerrad: Çekirge ile beslenen

Âkil-Ül-küll: Her şeyi yiyen

Sayın Başbakan imam hatip kökenli olduğundan bu Arapça sözcükleri bilir, bilir de neden kullanır anlamak olası değil.

Gelelim işin ciddi tarafına. Yani maskaralıktan öte yanına. Salı günkü grup konuşmalarında aynı hata işlendi durdu. Hadi Kılıçdaroğlu’nun ansiklopedi karıştırmak gibi bir adeti yok ki; bu anlamı belli kelimeyi ortaya atarak Türkiye’nin başına bir de bu sorunu Başbakanı da yanına alarak kondurdu. Onca insanı bir araya toplayıp onların akıllarından istifade ederken onları kelimenin tam anlamıyla halkın önünde, ya da Arapça bilenlerin gözünde bühtan altında bırakmak kime yarar ki? Diğerlerini bilmem ama arkadaşım Altan Öymen’in bu garip ve akılları kendilerinden başkasının umurunda olmayan grupta olmasına çok üzüldüğümü söyleyebilirim. Ben olsam Başbakan’ın teklifini ret ederdim. Kelimenin manasına bakınca insanın akil adamlar denilen bu kişilerin milletin başını nasıl yiyeceğini görmemesi elde değil.

Öte yandan grup konuşmasında Kılıçdaroğlu’nun Başbakan’ın kendisini iki yüzlü ve hain ilan etmesine karşılık vermemesi, açılım dan hiç söz etmemesi ve sadece 2B yasasıyla ilgili konuşması akıllara şunu getirdi.

“Acaba Kılıçdaroğlu’nun söylenecek sözü mü yoktu? Teslim mi olmuştu?” CHP’liler acaba bu durumu neye yoracaklar?

Ülkenin liderleri -sayın Devlet Bahçeli hariç- devletin başını yiyecek, rejimi alt üst edecek ve belki de kardeş kanı dökülmesine neden olabilecek uçuruma açılan bir tepenin ucunda bulunuyorlar. Bahçeli gerçek bir milliyetçi ve tekil devletten yana büyük bir savaş veriyor ve doğrusu bunda rakiplerini de fena halde sıkıştırıyor.

Atatürk’ün bölünmez bir vatan olarak bize bıraktığı Türk Vatanı kim bilir ne kadar hasar görecektir?

Hiç kimse kuşku duymasın ki; 8 Nisan 2013’de Silivri’nin kapılarına dayanacak vatanseverler bu akıl dışı gidişi, akıl tutulmasını önleyecek, gür sesi çıkaracaktır. O gür ses bütün vatan sathına yayılacak, sadece siyasi dengeleri değil, siyaseti de yeniden düzenleyecektir. Başbakan doğru söylüyor “Bundan sonrası kardeşlik olmalıdır” diyor.

1991 yılında Doğu Perinçek Anadolu topraklarında PKK cirit atarken Kürt vatandaşları karşısına alarak şu sesi yükseltmişti:

“Kardeşlik, kardeşlik..” Halk ona uymuştu: “Kardeşlik, kardeşlik”..

Kadere bakın. İki siyaset adamı değişik tarihlerde aynı sözleri söylüyorlar!

Ama biri Silivri Cezaevi’nde 5 yıldır tutuklu, diğeri Başbakanlıkta 11.yılını neredeyse dolduracak.

Ya tutukluyu çıkarmalı, ya diğerini de ona yardıma göndermeli!