Akil Adamlar safsatası-(TAMAMI)
Şu “Akil Adamlar” saçmalığını ortaya atanın ya aklından zoru vardır, ya da uluslararası bir oyunun seçilmiş aktörüdür.
Demokratik rejimle yönetildiği söylenen bir ülkede hangi akıllı adam ortalara çıkar da sıkılmadan, “Akıllı Adamların bir araya gelip de sorunlarını çözemediği savını kendi seçtiği milletvekillerinden oluşan Meclis dışından bir başka sorun çözücü arayabilir?”
Akil adam sorunları çözecekse Meclis’i neden açık tutarsınız?
Meclis’te “Akil Adam” bulamadınız da kalkıp ‘Akil Adamlar’ diye kaşarlanmış adamları bir araya getirerek, açığı şarkı sözü yazarı Sezen Aksu’yla, yaşı 80’i geçmiş, eski eşi öldükten sonra tek satır, ya da “İnce Mehmet” rüzgarının esintisiyle bile tek roman yazamayan, sorun çözmeye mecali kalmamış Yaşar Kemal’i neden zor durumda bırakıyorsunuz? Üzeyir Garih’in nasıl ve neden öldürüldüğünü çözememişken İshak Alaton gibi değerli adama, Bayan Sabancı’ya, eski tüfek Kürtçülere ne demeli?
Biz bir halt etmişiz ve Ulusal Kanal’da yayınlanan “Politikanın Nabzı” konuk olarak ‘Akil Adamları’ bir araya toplayıp konuşacağız demişiz ya! İşte şimdi de Bay Kılıçdaroğlu Türkiye’yi Kürt sorunundan değil, Türk soyundan ve Türk Milleti’nden kurtarmak için o deyime yapıştı. Ya Tayyip Erdoğan bu saçmalığın kendi grubuna hakaret sayılacağını akıl edememiş?
Onur Öymen yurt dışında, siz bu satırları okurken dönmüş olacak bana bir e-postayla bu Akil Adamlar maskaralığının dış politikada yeri olmadığını anhasına, minhasına kadar anlatmış.
Uluslararası arenada adı yok
Sayın diplomat ve tanıdığım en dürüst en cesur siyaset ve devlet adamı bana göre kelimenin tam anlamıyla bir ‘Akil Adamdır.‘ Eski YÖK Başkanı ve Cumhurbaşkanlarına danışmanlık yapmış Prof. Erdoğan Teziç ‘Akil adamdır.’ İstanbul’un eski ve yeni Baro Başkanları birer Akil adamdırlar. Hocam ve yakın dostum ışıklar içinde yatsın , Prof. Turhan Feyzioğlu’nun torunu ve Ankara Baro Başkanı, CHP Parti Meclisi üyesi Prof. Metin Feyzioğlu’nu, bu genç ve akil adamı neden unutuyorsunuz? Bunlar hem kaşarlanmamış, hem vatansever hem de akıllı adamlardır. Kelimeyi seçelim: Bunlar içten pazarlıklı akil değil, kelimenin tam anlamıyla “Akıllı ve vatansever” insanlardır. Bakın bu konularda Sayın Öymen ne diyor:
“Başbakan, terör sorununun çözümü için Akil Adamlar Komitesi kurulması önerisini destekleyeceğini söylemiş. CHP de bu yolda bir öneride bulunmuştu.
Oysa, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin terörizmle mücadeleye ilişkin 1373 sayılı kararında bütün ülkelerin terörizmle etkili mücadele bulunmaları istenmekte ve yapılacak kararlı mücadelenin yöntemleri belirtilmektedir. Gerek o kararda, gerek Birleşmiş Milletlerin başka kararlarında terörü sona erdirmek için bir “Akil Adamlar Komitesi” kurulmasının önerildiğini görmedim. Başka ülkelerin de bu yöntemle terörü önleme çalıştıklarını duymadım. Örneğin Amerika’nın bir akil adamlar komitesi kurarak el Kaide terör örgütünü etkisiz kılmaya çalıştığını hiç işitmedim.
Türkiye’ye de kurulması öngörülen Akil Adamlar Komitesinin ne yapacağını öngörmek zor değildir. Örneğin her halde terör örgütüne, silahlı mücadeleden ön koşulsuz vaz geçmesini önermeyecektir. Hükümete bazı siyasal, sosyal ve kültürel önlemler alarak terörü sona erdirmeye çalışmasını tavsiye edecektir. Benim tahminime göre, terör örgütünün beklentilerinin hiç değilse bir bölümü topluma demokrasinin icabı ve “Akil Adamların önerisi” gibi sunulacak. Bazı ülkeler ve medyanın büyük bir bölümü bu önerilerin kabulü için baskı yapacaklar, neticede Akil Adamlar süreci, Habur açılımı gibi, terörle dolaylı müzakereye dönüşecektir.
‘Terör örgütüne taviz’
Hükümet de terör örgütünün taleplerini değil, Akil Adamların önerilerini kabul etmiş olacak. Sonuçta terör örgütü şimdiye kadar silah zoruyla dayatmaya çalıştığı hedeflerinin hiç değilse bir bölümüne bu yolla ulaşmış olacak.
Bence yapılması gereken, sonuç alıcı mücadeleyle terörü koşulsuz olarak silahlı mücadeleden vazgeçme zorunda bırakmaktır. Hedefleri belli olan terör örgütüne verilecek her taviz ulusal egemenliğimizden bir parça eksiltecektir.
Kuşkusuz terör kesinlikle sona erdikten sonra, bölge halkının sorunlarını çözmek için, her alanda çağdaş bir yaklaşımla atılacak adımlar düşünülür ve uygulamaya konulur. Ama bunu silahlı terörün baskısı devam ederken yapmak bence doğru bir yaklaşım değildir.
Sevgi ve saygılarımla Onur Öymen”