AKP anayasasında ulus-devlet yok -2 -(TAMAMI)

Dün bıraktığımız yerden devam edelim:

Başbakan son grup konuşmasında daha da ileri giderek önceden kararlaştırılan AKP planının sonuna bir nokta koydu. Ulusalcılar bertaraf edildikten sonra Laik Cumhuriyet’in nasıl değişime uğrayacağını anlattı. Özetle AKP’nin iktidar olduğu 2002 tarihini, bir milat olarak gösterdi.

Kurtuluş Savaş’ından sonra 1923’de ilan edilen Cumhuriyet’in hiç sözünü etmeden yeni bir başlangıca işaret ediyor. Bakınız Sayın Başbakan bu başlangıç için, Meclis Uzlaşma Komisyonu’nda bulunan yeni anayasa taslağına nelerin konulmasını istemekte?

- Yeni anayasa önerisinde, kamuda türbanın yolunu açan, “Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde ayrımcılık yapılamaz” hükmüne yer veriliyor. AKP, ilk döneminde Meclis’ten geçirdiği, kanunda benzer bir hükme yer vermiş ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından “kamu çalışanları için türban yasağının kalmasını amaçladığı” gerekçesiyle veto edilmişti.

- Yerel yönetimlerin yetkileri arttırılıyor. Öneride, mevcut anayasada yer almayan “Mahalli idareler kanunda belirtilen ve münhasıran başka bir kamu idaresine verilmeyen kamu hizmetlerini yerine getirmeye yetkilidir” ifadesi yer almakta.

- Mevcut anayasada Cumhurbaşkanı’na ait olan ‘Başkomutanlık’ sıfatı ‘Başkan’a devir edilmekte. Bu demek ki; Cumhurbaşkanlığı koltuğuna artık yeni Başkan oturacaktır.Yani; Üniter Devlet yapısı Başkanlık sistemine dönüşecek.

- AKP, Genelkurmay Başkanlığı’nı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlama projesini de yeni anayasa ile hayata geçirmeyi planlıyor.

- AKP kurmaylarına göre Genelkurmay Başkanı’nı Başkan atayacak.

- AKP, Müsteşar, vali ve genel müdürlerin görev süresini de ‘Başkanın görev süresi’ ile sınırlayacak.

- ‘Laiklik’ ilkesi Anayasadan çıkacak ve yerine ‘Siyasal Tarafsızlık’ oturacak! Yani T.C’nin kurucu iradesinin en temel ilkesi artık ağza alınmayacak.

- AKP; yeni anayasayla MGK’yı ‘Anayasal kuruluş’ olmaktan çıkartacak.

- Diyanet İşleri Başkanlığı’nı Anayasal kurum olarak koruyan AKP, mevcut anayasadan farklı olarak Diyanet’in “Laiklik ilkesi doğrultusunda” görev yapacağına ilişkin bir hükme önerisinde yer vermedi.

- Devletin hizmetleri için ‘memur çalıştırma’ zorunluluğu kaldırılıyor. Kamu hizmetleri için Anayasaya ‘kamu çalışanları’ eliyle yürütülecek hükmü konuluyor. ‘Kamu hizmetleri hizmet alımı alma’ yoluyla yapılacak. Yani taşeronlukla!

BDP’nin yeni anayasada “tuzumuz olsun” kabilinden federatif sisteme uyan istekleri var. Onların önerilerinde Türkiye’nin 20 özerk bölgeye ayrılması talebi yer alıyor. AKP bu bölme kararına katılıyor. Onunla kalsa iyidir!

H Adalet, ulusal savunma, ulusal güvenlik ve dış ilişkiler, maliye, hazine, dış ticaret, gümrük hizmetleri ile piyasalara ilişkin düzenleme görev ve hizmetleri dışındaki hizmetler yerel özerk yönetimlerce yerine getirilecek. Bölge meclisleri oluşturulacak ve bu meclisler kanun çıkarma yetkisine sahip olacaklar.”

Tüm bunlar neyi ifade ediyor?

Ulus ve ulusçuluk yani kurucu iradenin temel ilkeleri hiçe sayılıyor. Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı niçin yaptı? diye soran yok. Anayasa’nın kuvvetler ayrılığı ilkesi yerine tek adamın buyruklarına dayalı sözüm ona bir Başkanlık sistemi var. 89 yıllık Cumhuriyetin yok oluyor ve belki adı Cumhuriyet sözüyle başlayacak olan federatif bir sistem yola çıkmış bile.

O halde siz CHP’liler bu vebale, bu acılı döneme sadece bakacak ve susacak mısınız?

Eğer bu suskunluk sosyal demokrat olmaksa, yıkılsın o sosyal demokrasi.

Oysa Başbakan’ın yemin ettiği Anayasa’nın 1.2.3.4. maddelerinde değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek olan bazı ilkesel vazgeçilmezlerden söz edilmekte. Bunları yapmak ya da teklif etmek Anayasayı ihlal suçuna giriyor. Ve siyasal partiler ve AKP hakkında dava açmak yetkisi ancak Yargıtay Başsavcısı’nda..

Yargıtay Başsavcısı siz orada ne yaparsınınız Allah aşkına?