AKP ‘sandığa darbe’ peşinde
Seçim bitti; İstanbul’da Ekrem İmamoğlu kazandı. Gel gör ki AKP, bunu kabul etmedi.
Pazartesi İstanbul’u şöyle bir dolaştım. Her yerde zafer pankartları: “Gönül Belediyeciliği Kazandı: TEŞEKKÜRLER İSTANBUL”
Bu büyük pankartların bir tarafında Erdoğan’ın bir tarafında Binali Yıldırım’ın fotoğrafları...
Yani, “Seçimi biz kazandık!” diyorlar.
Bunun anlamı belli: “Biz sandıktan çıkan sonuçları kabul etmiyoruz!”
Eğer muhalefet sesini çıkarmaz ise yitirdikleri seçimi çalacaklar.
SANDIKTA YİTİRDİĞİNİ HAKİM KARARIYLA MI ALACAKSIN?
Yıllardır “Milli irade!” diye bağıran AKP’lilerin millet iradesine zerre kadar saygıları olmadığını İstanbul ve Ankara seçim sonuçlarına gösterdikleri tepki ortaya çıkardı. Şimdi Ankara ve İstanbul seçim sonuçlarını şaibeli göstermeye uğraşıyorlar. Pazartesi günü, ellerinde, ne olduğu bilinmeyen kağıt parçalarıyla kameraların karşısına geçip “Usulsüzlük yapıldı!” diye konuştular ve mahkemeye gidecekleri işaretini verdiler.
Görüyorsunuz: Kazandıkları yerlerde asla usulsüzlükten söz etmiyorlar; yitirince hemen seçime kuşku düşürüyorlar.
Niyetleri belli: YSK’yı baskı altına alacaklar. Sonra FETÖ kökenli ve korku içinde olan birkaç hakim ayarlayacaklar.
Sonra, “Şuralarda şuralarda usulsüzlük yapılmıştır!” diye o ayarlanmış hakimlerden karar alacaklar. Tıpkı 2002 genel seçimlerinde Siirt’te yaptırdıkları gibi...
Yargı böyle karar verdi, diyerek ya seçimi yeniletecekler veya geçersiz AKP oylarını geçerli gibi göstertip koltuğa Binali Yıldırım’ı oturtacaklar.
Onların planı bu...
TÜRKİYE MUZ CUMHURİYETİ DEĞİL
Tarih göstermiştir ki “Usulsüzlüğü yapsa yapsa iktidar yapar!”
Türkiye gibi devletin bütün gücünün AKP’nin elinde olduğu; her sandık başında 2 AKP’li gözlemcinin bulunduğu; sandık başkanlarının AKP korkusundan tir tir titrediği memurlardan oluştuğu bu sistemde kim AKP’nin aleyhine iş yapabilir ki?
Belli ki milli iradeye darbe hazırlığı yapılıyor. Tıpkı, 2016 yılı 20 Temmuz’unda, 15 Temmuz’u bahane ederek yaptıkları gibi...
Ama bu iş, o işe benzemez.
Seçim olmuş, İstanbul’u Ekrem İmamoğlu, Ankara’yı Mansur Yavaş kazanmışlardır.
Helal olsun ikisine de...
Sözüm, AKP Lideri Erdoğan’adır: Türkiye Muz Cumhuriyeti değildir, sandıkta yitirdiğinizi yandaş yargı kararı ile ele geçiremezsiniz.
Sayın Erdoğan! 1998’ yılı Nisan sonunda size verilen mahkumiyet kararına Akşam Gazetesi’ndeki köşemde isyan etmiştim ve bunun ters tepeceğini yazmıştım. Şimdi de sizi uyarıyorum: Ankara ve İstanbul’da yitirdiğiniz seçimleri yargıyı kullanarak gasp ederseniz, bunun tepkisi sizi ve partinizi DSP’ye çevirir.
‘ATI ALAN...’
Hatırlayın: 16 Nisan 2017’de anayasa referandumu yapılmış ve yüzde 51,5 “evet” çıkmıştı. Kazandığınız bu seçimle ilgili olarak o anda yapılan bazı tartışmalara şu cevabı vermiştiniz: “Bazı televizyonlarda ‘Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış’ ya, bu neticeyi küçümsemeye gayret edenler var. Boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar’ı geçti”
İş bitmiştir; milli irade ortaya çıkmıştır. Atı alan Üsküdar’ı geçmiştir. Size düşen bu sonucu sineye çekmektir. Yoksa, Türkiye karışır, iktidarınız bile tartışılır hale gelir.
İhtirası bırakın, ülkeye sahip çıkın. Unutmayın ki Türkiye hem sizden hem de partinizden daha büyüktür.
GÖZÜN AYDIN AKP’Lİ SEÇMEN
AKP’nin oy aldığı yerlere bakın: Yoksullar oy vermiş bu partiye...
Seçim bitti, bu fakir fukaranın partisi ilk olarak elektriğe müthiş bir zam yaptı: Artık yüzde 37 daha pahalı.
Bekle AKP sevdalısı seçmen.... Bu daha başlangıç...
Bu AKP, zamlarla seni inim inim inletecek...
Çünkü Saray’ın her ay 232 milyon lira para harcaması gerekiyor... O özel uçakların bakımı gerekiyor. Binlerce koruma memurunun, binlerce koruma aracının masrafının karşılanması gerekiyor.
Ve AKP müteahhitlerine milyarlarca lira para aktarılması şart...
Sen vereceksin, sen!
Bil ki hayatın daha kötü olacak...
Kendini de bizi de yaktın, yakmaya devam ediyorsun kardeşim...