20 Aralık 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP ve Cemaati yazdı, FETÖ'den gözaltına alındı

Hikmet Çiçek

Hikmet Çiçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Yargı içindeki FETÖ örgütlenmesiyle uzun yıllardır mücadele eden Demokrat Yargı Eş Başkanı Muzaffer Şakar, dün hakim olarak görev yaptığı Diyarbakır Adliyesi'nde FETÖ'cü olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Bu gözaltı kararına tepkiler çığ gibi büyüdü, hakim Orhan Gazi Ertekin "Bu aşamadan sonra, Cemaatin tasfiyesi süreci tüm bir muhalefete yönelik bir tasfiye işlemi haline gelecektir ve gayri meşrudur. Muzaffer Şakar, Cemaatin iktidar olduğu dönemde Cemaate karşı en etkin mücadele yürüten Türkiye yargısındaki üç beş hakimden birisidir" dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ'cü iddiasıyla gözaltına alınması kararı verdiği 648 hakim ve savcıdan biri de yargıda Cemaate karşı yıllardır verdiği mücadele ile bilinen Demokrat Yargı Eş Başkanı Muzaffer Şakar. Şakar'ın gözaltına alınması "tüm muhalefete yönelik bir tasfiye işlemi" olarak yorumlandı ve tepki gördü.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'nün devlet içindeki yapılanmasına yönelik başlatılan tasfiyelerin kilit önemdeki adreslerinden biri de yargı. Örgütle bağlantılı olduğu öne sürülen hakim ve savcılar dalgalar halinde uzaklaştırılmaya ve gözaltına alınarak, bir kısmı da tutuklanmaya başladı.

20 Temmuz'da iki Anayasa Mahkemesi Üyesi'nin de aralarında yer aldığı 113 yüksek yargı üyesi ile hakim ve savcı tutuklandı. 9 Ağustos'ta HSYK'nın FETÖ’cülerin yargıdan ayıklanması için 1500 kişilik ikinci dalga görevden alma kararnamesi hazırladığı kamuoyuna açıklandı. Dün de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın HSYK'nın açığa aldığı 648 hakim ve savcı için aldığı gözaltı kararı açıklandı.

Ancak FETÖ'cülükle suçlanan bu isimler arasında yargı içinde bu örgüt ile uzun yıllardır mücadele ettiği bilinen bir isim de dikkat çekti. Diyarbakır Hakimi Muzaffer Şakar. Demokrat Yargı Derneği'nin Eş Başkanı da olan Şakar, "Yargıda Kumpasın Köşe Taşları AKP ve Cemaat", "Türkiye'de Yargı Yoktur" kitaplarında FETÖ'nün yargı içindeki yapılanmasını ve yürüttüğü davaların kumpas olduğunu anlamıştı.

FETÖ'cü iddiasıyla gözaltına alınacak isimler arasında örgüt ile uzun yıllardır mücadele eden bu ismin olması hemen dikkat çekti ve tepki topladı. Tepki gösterenlerin başında da Demokrat Yargı Derneği'nin diğer Eş Başkanı Orhan Gazi Ertekin var. Sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Ertekin, Şakar'ın gözaltına alınmasını Ergenekon davası sırasında Ahmet Şık - Nedim Şener'in gözaltına alınmasına benzetti. Şakar'ın gözaltına alınma biçimini de anlatan Ertekin'in açıklaması şöyle:

"Demokrat Yargı Eşbaşkanımız hakim Muzaffer Şakar’ın Diyarbakır Adliyesindeki odası biraz önce polis tarafından basılmış ve gözaltı işlemi başlatılmıştır. Bu Türkiye yargı tarihindeki 2.Ahmet Şık-Nedim Şener vakasıdır. Bu aşamadan sonra, Cemaatin tasfiyesi süreci tüm bir muhalefete yönelik bir tasfiye işlemi haline gelecektir ve gayri meşrudur. Muzaffer Şakar, Cemaatin iktidar olduğu dönemde Cemaate karşı en etkin mücadele yürüten Türkiye yargısındaki üç beş hakimden birisidir. Bu nedenle, terfisi engellenmiş, hakkında bizzat cemaatçi müfettişler tarafından olumsuz notlar düzenlenmiş ve en son Yargıtay tetkik hakimliği olmak üzere Türkiye yargısının hep en 'alt' seviyelerinde çalışarak sebat etmeye devam etmiştir. Garip bir tecellidir ki Cemaat ile mücadele ettiğini iddia eden bugünün muktedirleri de Eşbaşkanımız Muzaffer Şakar hakkında Cemaatin yürüttüğü işlemleri aynıyla devam ettirmektedirler. Artık bu listeyi hazırlayanlar bizzat kendilerinin cemaatçi olmadıklarını kanıtlamak zorundadırlar. Geriye daha az utanç bırakmak istiyorsanız derhal bu tutumunuzdan vaz geçmelisiniz. Aksi taktirde sizin listelerinizin hiçbir hükmü kalmayacaktır."