08 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP’nin iki yüzü -(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

Devlet 11 yıldır AKP Hükümeti elinde.

Her bireyin, her siyasi toplumun geleceğe umutla bakmasını sağlamak devletin görevi olmalıydı. Ne var ki öyle değildir.

Anayasalarımız özellikle 1961’den sonra ‘Sosyal hukuk devleti’ kavramını bu nedenle değişmez madde olarak koymuştur.

Bir zamanlar Avrupa’nın ortalarına, Viyana kapılarına, öbür taraftan Asya’nın hemen her tarafına yayılmış bir imparatorluktuk. Akdeniz adaları ve İtalya açlıktan ölmemek için Türk buğdayına muhtaçtı. Kraliçe Elizabeth Türkler’in yünü nasıl boyadıklarını öğrenmek için İstanbul’a ajanlar salıyordu. İngiltere Türk işçilerini kaçırmak için ajanlarını İstanbul’a gönderiyordu.

Sonra roller değişti. Şimdi Türkiye AB kapısında bazen boynunu eğerek, bazen arkası gelmeyecek restler çekerek bekletiliyor. Nereden nereye geldik?

Başta AB sonra ABD tek kelimeyle kapitalist düzeni temsil eden süper devletler, hep bir ağızdan Türkiye’ye akıl öğretiyorlar.

Her türlü hukuk ve yasa tanımazlık, adalet kavramının hiçe sayıldığı, basının susturulduğu bir yarı sömürgedir batının gözünde Türkiye.

Bunu nasıl başardılar?

1950’de DP tek başına iktidara geldiğinde Celal Bayar Meclis’i açış nutkunda tarıma öncelik tanımaktan söz ediyordu. Başbakan Menderes ise; tarımın, başka sektörler tarafından sömürüldüğünü söylüyor ve 1950’de DP’nin uygulayacağı ekonomik politikayı böyle çiziyordu.

Bu, biran önce topraksız köylüyü, tarım alanında çalışan emekçiyi toprak sahibi edecek bir ‘toprak reformu’ demekti. Ama öyle olmadı.

Toprak reformunun yerini ‘her mahallede bir milyoner yaratmak’ düşüncesi aldı.

2002’de gelen AKP iktidarının temel ilkesi ise, yolsuzluklara damardan girmek adil düzen getirmekti. Tam tersi yaptılar. Yeni İslami sosyete yaratarak milli geliri onlara sundular. AB’ye acele girmek için yurttaşa benzini satan birinci ülke olduk. Üst üste vergiler geliyor, halka pembe tablolar satıyorlar. Cumhuriyet’in tüm kazanımlarını özelleştirme adı altında yabancılara peşkeş çekilmekte. AKP’nin ilk Maliye Bakanı Kemal Unakıtan “babalar gibi satarız” dedi. Cumhuriyet’in kazanımları olan ve çoğu kar eden KİT’leri elden çıkardılar. Ardından tarıma uygun topraklarımızı, ormanlarımızı, 2B yasasıyla satışa çıkardılar. Ulusal bankaları yabancılara sattılar. Nerede iş ve iş yaratan iş alan varsa, bacaları tüten fabrikalar varsa ülke topraklarını bile babalar gibi sattılar. Şimdi tarım için milyon kilometre kare araziyi Sudan’dan kiralıyorlar. Yetmedi. Sıra Cumhuriyet’in yıkım ve devletin çökertilmesi sürecine geldi.

Ana hatlar İmralı’dan

Hangi kurum devleti çökmekten kurtaracak?

Ordu değil mi? Anayasa hükmüyle rejimi koruyan ve kollayan TSK’nin önce itibarını düşürdüler. 2008’den bu yana başlatılan bir cadı avıyla TSK’nin en değerli kadroları hatta Genelkurmay Başkanı tutuklandı. ‘Şanlı ordu’, ‘Zanlı orduya dönüştü.’

Şimdi, 35 bin insanımızı katleden terör örgütünün başı devletin memurlarıyla müzakere halinde. Silahlar susacak, analar ağlamayacak! Bu ulus bunu yutacak kadar saf! O kadar ki; İmralı mahkumu, AKP anayasasının ana hatlarını çizecek kadar kudretli ve masum(!) Ya şehitler ve gazilerimiz, onların geride bıraktıklarının gözyaşları mı dindi? Analar artık ağlamıyor mu?

Bu AKP iktidarının iki yüzüdür. 10 yıldır bunu yapıyorlar. Bir gün söylediklerini ertesi gün unutuyor, halkı kandırıyorlar.

Bunların sorumlusu yalnız başına iktidar partisi de değil, ona bu yolu açan siyaset kurumu. Akıl tutulmasıyla yoz ve inançsız siyasetçiler. CHP sessiz, grubu susuyor. Ne garip değil mi?

Bu durumu Türkiye’nin kaldırması, içine sindirmesi akıl alacak iş değil.