AKP’ye güven kalmadı

AKP 2002 sonrası bütün seçimleri “ekonomide güven”algısı yarattığı için kazandı. Borç batağındaki seçmen “istikrar bozulur, faizler artar, borcumu ödeyemem”endişesiyle AKP’ye oy verdi.

Ama artık sona gelinmiş durumda. AKP halkın güvenini kaybetmiş görünüyor. AKP’yi “istikrarı koruyan”değil, “istikrarsızlığın kaynağı”olarak görenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

ERDOĞAN’A AÇIKÇA SÖYLEMESELER DE...

AKP’nin ekonomi kurmayları da durumun farkında. Erdoğan’a açıkça söylemeseler de görüşleri özetle şöyle:

“En büyük sıkıntımız hükümete güvenin sarsılması. Yapılan hatalar ve önlem almakta gecikilmesi, alınan kararları da etkisiz kıldı. Güven kazanmak zordu, kaybetmek kolay oldu.”

5 MİLYAR DOLAR 5 KURUŞ ETKİLEDİ

Ekonomi çevrelerinde kaygı giderek büyüyor. İktidara güven kaybının ekonomik krizi tetiklediğini düşünüyorlar. Son günlerde alınan önlemlerle sonuç alınamamasını da buna bağlıyorlar. Şu andaki durumu da şöyle özetliyorlar:

Faiz artışı sürüyor. İki yıllık hazine tahvillerinde faiz yüzde 16’ya dayandı.

Alınan tüm önlemlere rağmen, döviz bir adım geri, iki adım ileri gidiyor.

Dövizi tutmak için 5 milyar dolarlık hamle yapıldı. 5 kuruş etkiledi.

İktidara güven hızla azalıyor.

Merkez Bankasına güven yok.

İşsizlik çift hane.

Enflasyon artıyor.

Tarımda, hayvancılıkta girdi maliyetleri yükseliyor.

Samanın fiyatı bile bir yılda yüzde 49,1 arttı.

Üreticiler zorda.

Sanayici iç piyasadan umudunu kesiyor, dışarıda çıkış arıyor.

Ülkeden sermaye kaçışı sürüyor.

Türkler 2017 yılının 11 ayında ABD’de 741, Hollanda’da 700 milyon dolarlık yatırım yaptı.

ÜÇ PUANLIK ARTIŞ BASKISI

Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşları pusuda. Türkiye’ye baskılarını sürdürüyorlar. ABD ve İngiltere merkezli finans kuruluşları “Üç puandan aşağı faiz artışı kurtarmaz” mesajı veriyor.

Türkiye’nin sıkışmışlığını paraya çevirme gayretindeler.

2 AYLIK ERTELEME

İnşaat sektörü için getirilen önlemler, kamu bankalarına “bir puan altı konut kredisi”baskısı ters etki yapıyor. “İki aylık erteleme derde çare değil. Ya 24 Haziran sonrası ne olacak?”sorusu gündemde.

Sektörde faaliyet gösteren şirketler, “İki aylık politika”nın, sektördeki krizi daha da derinleştirmesinden korkuyor.

AĞRI KESİCİ

2000 ve 2001 krizlerini yakından takip etmiş eski bir Hazine Müsteşarlığı üst düzey yöneticisi gelişmeleri şöyle değerlendirdi:

“Şu anda alınan kararlar sadece ağrı kesici. İki ay ağrı duyulması engellenmek isteniyor. Yani ekonomide yaşanan krize çözüm getirilmiyor. Kemal Derviş döneminde alınan kararların bu sonuca yol açacağı belliydi. Ama o günün koşullarında günü kurtarma derdine düşüldü. AKP de o politikalara devam etti. Zaten iktidar için şartlardan biri de buydu.

Uluslararası finans kuruluşları Türkiye’nin gerçek durumunu bildiği için hazırda bekliyor. Üretime dayanmayan bir ekonomi ile buraya kadar. Şimdi bütün siyasi partiler elbirliğiyle bu krizin aşılmasını desteklemeli. Aksi halde batacak gemide herkes boğulur.”

KAŞIKLA VERDİLER ...

Uygulanan seçim ekonomisi tartışılıyor. “Kaşıkla verdiler, seçimden sonra kepçe ile alacaklar” görüşü genel kabul görüyor.

Sandığa gidecek seçmenlerin de bu anlayışla tercihini yapacağı konuşuluyor.

SEÇİM KAYBETTİRİR

Gelişmeleri yakından izleyen uzmanlar Beştepe’de yapılan ekonomi zirvesi ile sadece piyasaların biraz sakinleştirildiğini ifade ettiler. Bugünkü faiz, döviz kurları, enflasyon, işsizlik oranı ile devam etmenin mümkün olmadığını vurguladılar. Bunun seçimlere yansımasının kaçınılmaz olduğunu bildirdiler.

AKP için kamuoyu araştırması yapan bir firma yetkilisi de kaygılarını şöyle özetledi:

“Bu faiz, bu döviz kurları, bu enflasyon rakamı, bu işsizlik oranı, bu zamlar, ...seçim kaybettirir.”

Manzara bu!

İzliyoruz..!