AKP’ye oy verenler düşünsün!
Hükümet ekim ayının başlarında 2015-2017 yıllarını kapsayacak olan Orta Vadeli Programını açıkladı. Bu programın içeriği, özellikle çalışma yaşamı yönünden, hükümetin hangi yönde ve kimin yararına politikalar üreteceğini çok net olarak ortaya koymaktadır. Programın İstihdam Politikaları başlığını taşıyan bölüm, davulun işçinin sırtında, tokmağın ise patronların elinde olacağını hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirtmektedir. Bu sonuç hiç kimseyi şaşırtmamalıdır; çünkü bu ülkede çoğunlukla AKP’ye oy veren işçilerin bu parti üzerinde hiçbir örgütsel baskısı ve hiçbir etkisi yoktur. Bunun nedeni açıktır;
AKP çalışanların örgütlerinin çoğunu teslim almış, üst örgütlerini arka bahçesine dönüştürmüştür. Çalışanların büyük bölümü örgütsüzdür, kaderleri patronun iki dudağı arasındadır, örgütlü olan %5 de, çoğunluğu yılkı atlarına benzeyen, yöneticilerin güdümünde kuzuların sessizliği içindedir. Rahata alışmış ve acıkmış sendika yöneticilerinin heyecanı ve oturdukları sırça köşklerden atacak taşları yoktur. Biliyorlar ki, o sırça köşklerden hükümeti taşlarlarsa bir fiske ile o köşkler başlarına yıkılacak ve kaçacak delik arayacaklardır.
PROGRAM İŞÇİLERDEN NELER GÖTÜRECEK
Hükümet, açıklanan programında açıkça ve pervasızca söylüyor; işçilerin örgütlenmesinin önünü keseceğim ve bunu Özel İstihdam Bürolarının yetkilerini genişleterek yapacağım diyor. Biliniyor ki 4857 sayılı İş Yasasının 90. Maddesi ile yasal bir kimlik kazanan bu bürolar, işyerlerine işçi temin ediyor ama bu işçiler kiralanacakları işyerlerinin değil, onları işverene kiralayan büronun işçileri sayılıyor.
O işyerinde sendikâl çalışma yapılırken bu işçiler sendika üyesi olamıyor. Bugün ülkemizde 252 Özel İstihdam Bürosu harıl harıl kiralık işçinin sırtından milyonlar kazanıyor çünkü o işçiyi işverene kiralarken aldığı paranın yarısını bile işçiye vermiyor üstelik bunların sosyal güvencesi de çoğu kez yok. İnsan sormak istiyor; bu ülkede Çalışma Bakanlığına Bağlı Türkiye İş Kurumu varken (TUİK) neden işçiler sömürülsün, sırtlarından bazıları büyük kârlar sağlasın diye Özel Bürolar kurdurulur anlamak mümkün değil.
KIDEM TAZMİNATLARI BUHARLAŞACAK
Hükümet kararlı, işçinin AKP’ye verdiği oyların hediyesi olarak işçinin kıdem tazminatını özel fonlara devretmek istiyor. Kurulan tuzağın karmaşık yapısı içinde işçiler kıdem tazminatlarını alamayacak, sigorta şirketleri büyük vurgunlar vuracak ve olan verdiği oyun ödülü ile baş başa kalacak işçiye olacak.
O gün geldiğinde işçiler başlarını vuracak duvar bile bulamayacak. İşçiyi vuracak başka mızrak taşeronluk düzenlemesi ile gelecek. Program alt işverenlik konusunda hükümetin işçilere yeni hediyeleri olacak ve alt işverenlik yaygınlaştırılarak asıl işin veya bölümlerinin hiçbir teknik zorunluluk aranmadan taşerona devri gündeme gelecek.
HÜKÜMET YURT DIŞINDAN İŞÇİ GÖÇÜ SAĞLAYACAKMIŞ!
Şaşkın ördek kıçın kıçın dalarmış. Hükümet de yurt dışından nitelikli işçi göçü sağlayacakmış! Hangi aklı başında nitelikli yabancı ve Türk işçisi kendi ülkesindeki güvenceli ve korunaklı çalışma ortamını bırakır da, Türkiye’nin kölelik ortamında çalışmak için buraya gelir?
Hükümet çalışma ortamına şaşkın ördekler gibi bakmayı bıraksın, ayağı yere basan ve işçiyi koruyan, köleliği yok eden politikalardan söz etsin.
HANGİ TÜRK-İŞ HANGİ GENEL GREVİ YAPACAK?
Karanlıktan korkan ıslık çalarmış. Türk-İş de korkusunu yenmek için ıslak çalıyor ve genel grev tehdidini savuruyor. Türk-İş yıllarca uyuttuğu ve afyonladığı işçi hareketi ile hangi genel grevi yapacak sormak gerek?
Türk-İş’in genel grev yapacak gücü, bugünkü yöneticilerce çoktan yok edildi. Türk-İş, kendisini buğday ambarında gördüğü rüyadan mutlaka uyanmalı ve titreyip işçi sınıfının özüne dönmeli. Türk-İş’e yakışan hınkçıbaşılık değil, masaya yumruk vuracak bilektir ama masaya yumruk vuracak Türk-İş bileğinin çoktan AKP tarafından kesildiğini kaç kişi biliyor acaba?