Akşener haklı: 28 Mayıs’ta referandum var!

İyi Parti Lideri dün yaptığı açıklamada 28 Mayıs seçimini “referandum” diye tanımladı.

ABD ve AB yetkilileri Türkiye'de daha önce hiçbir seçime bu kadar müdahil olmamıştı. Emperyalist merkezler sadece düşünce kuruluşları veya etkili yayın araçlarıyla değil doğrudan devlet yöneticilerinin açıklamalarıyla da seçmeni yönlendirmeye çalıştı.

Erdoğan, Putin, Xi Jinping, Lukaşenko, Esad ve Maduro "kötü adamlar" olarak tanımlandı. The Atlantik, 'Otokrasi A.Ş.' kelimesini kullandı. Batı, emperyalist dayatmaları reddederek gelişen dünya ülkelerinin birbirleriyle yakınlaşmasını 'Despotlar ittifakı' diyerek karaladı.

CHP ve İYİ Parti bu söylemi esas aldı ve ülkemizdeki saflaşmanın 'demokrasi ve despot' arasında olduğunu iddia etti. 'Demokrasi' kuvveti olarak da KHK çalışması üzerinden 'garip gureba' FETÖ'cüler ve PKK'nın partisi HDP öne çıkarıldı. Batı’nın ‘demokrasi güçleri’, ‘despot’ Asya ülkelerini de ihmal etmedi. Kılıçdaroğlu’nun “Rusya seçimlere müdahale edebilir” açıklaması tarihi önemde bir teslimiyet beyanıdır.

28 Mayıs'ta sadece AK Partililer ve CHP'liler oy kullanmayacak.

Milletimiz, partisi ne olursa olsun kendisine en yakın adaya oy verecek.

Türk milleti, Suriye'nin kuzeyinde ve Doğu Akdeniz'de savaş gemileriyle ülkemize silah gösteren ABD ve tehditlerinin farkında olduğu için 14 Mayıs’ta Millet İttifakı'na geçit vermedi. Ülkemizde bugün temel saflaşma milli-bağımsızlıkçılarla, ABD ve AB güdümünde olanlar arasındadır. Oy tercihi bu saflaşmada ya ülkemizin savunulmasını güçlendirecek ya da zorlukların ağırlaşmasına yol açacak. İşte 28 Mayıs’taki 'referandum'da bu oylanacak!