Akşener'in avukatı: Zamanlama manidar
İktidardaki AKP’nin ‘devlet içindeki alternatif devlet yapılanması’ olarak tanımladığı paralel yapı iddiaları MHP’yi de sarstı. “Başbakan olacağım” sözleriyle Devlet Bahçeli’ye karşı adaylık yolunda yürüdüğünü açıklayan ve bu açıklamasıyla sadece MHP içinde değil kamuoyunda da büyük ilgi gören Meral Akşener’in, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından disipline sevkedilmesi partideki hukuki tartışmalara yeni bir boyut ekledi. Öyle ki, parti yönetimince paralel yapı tarafından desteklenmekle suçlanan Meral Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin muhaliflere karşı “ayıklanma mevsimi başlayacaktır” çıkışından sonra hedef alınan ilk isim oldu.
“Akşener’in başbakanlığı önleniyor”
Meral Akşener’in avukatı Feridun Bahşi DW’nin “tedbirli ihraç istemiyle disipline sevk” kararının ne anlama geldiğine ilişkin sorusunu yanıtlarken, kararın partiyi olağanüstü kurultaya götüren çağrı heyetini de kapsadığını da hatırlatıyor ve “Meral Akşener’in, çağrı heyeti üyelerinin, parti üyeliğinden doğan seçme ve seçilme hakları engellenmiştir. Partiden ihraç da etmiyorlar, disipline sevkediyorlar. Bu da; durduk yere yeni bir karmaşa yaratmaktır” diyor. Bahşi, doğrudan ihraç kararı çıksaydı karşı davayla Akşener’in partiye dönme şansının yükseleceğini vurgularken, “İhraç olmadığı için karşı dava açamıyoruz. En az 3 yıl sürecek bir disiplin soruşturmasının sonucunu beklemek zorundayız” bilgisini paylaşıyor. Disiplin kararının kendilerine tebliğ edilmesinin ardından 3 gün içinde suçlamalara yanıt verip disiplin işleminin kaldırılmasını talep edeceklerini anlatan Bahşi, disiplin kararıyla temel hedefin 19 Haziran tarihli kongre sürecini sabote etmek olduğunu öne sürüyor. Bahşi, 19 Haziran tarihli kongrenin partide genel başkanlık adaylığı yarışını hızlandıracak bir gelişme sağlayabileceğini ancak davalık olduğunu hatırlatırken, davanın muhalifler lehine sonuçlanması durumunda disiplin kararından ötürü Meral Akşener’in Devlet Bahçeli’nin karşısına genel başkan adayı olarak çıkamayacağına dikkat çekiyor.
Bahşi, Meral Akşener’le ilgili MHP yönetimince alınan kararın zamanlamasının ‘çok manidar’ olduğunu da söyledi. “Türkiye’de iktidara alternatif olabilecek tek güç Akşener’di. AKP taraflarları, Akşener’in başbakanlığını önlemek için devreye girdi” diyen Bahşi, Bahçeli’nin de 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte Türkiye’de birliğin öncüsü olan MHP’nin gücünü kullanarak partideki muhalifleri bertaraf etme hareketi başlattığını öne sürdü. Bahşi, “Akşener için paralelci diyorlar ama hiçbir delil bulamıyorlar. Herkes de Akşener’i çok seviyor bu yüzden ihraç edemiyorlar, disiplin yoluna gittiler” diye konuştu.
“AKP, MHP’de operasyon çabasında”
MHP Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, Meral Akşener’in disipline sevkedilmesini DW’ye değerlendirirken “Bahçeli’nin yanlışı” diyor ve “Demokratik haklarını kullanarak olağanüstü kongre talebinde bulunanların disipline sevkedilmesi MHP’ye ve demokrasiye zarar vermektir” yorumu yapıyor. Ok'a göre de Akşener hakkındaki kararın zamanlaması “çok manidar”. Ok, Bahçeli’nin MHP içinde ‘kırgınlık yarattığını’ öne sürerken, bunu da şöyle dile getiriyor:
“Daha düne kadar –kaçak sarayda yaşıyor- dediği Erdoğan’la 15 Temmuz sonrası birlik-bütünlük görüntüsü veren Sayın Bahçeli, fırsatı ganimete çevirip muhalefetin sesini bastırmaya çalışıyor. Genel başkanlık seçimi için olağanüstü kurultay hakkımızın arkasındayız, MHP tabanı da bunu istiyor. “
İsmail Ok, AKP’nin geçmişte birçok parti üzerinde operasyon yaptığı gibi MHP’de de operasyon yapma çabasında olduğu görüşünde. “Ama ülkücüler buna izin vermeyecek” diyen İsmail Ok, Akşener hakkındaki paralel yapı iddialarının da ‘delilsiz’ olduğunu söylüyor. İsmail Ok, “Akşener MHP tabanınca ülkede AKP politikalarından çıkışın tek kaynağı görüldüğü için saldırılara maruz kalıyor. Akşener Fetö’cüyse, AKP nedir? Fetö’nün devlet içinde kurumsallaşmasına AKP izin vermemiş midir? ” diye soruyor.
İsmail Ok, son yaşanılanlarla birlikte MHP tabanının parti yönetimine sürekli ‘neler oluyor’, ‘neden parti karıştırılmaya çalışılıyor’ soruları yönelttiğini hatırlatırken “Sayın Bahçeli yaptığı yanlıştan hemen dönmelidir. Parti tabanının sesine kulak vermeyen bir yönetimin siyaset sahnesindeki yeri tartışmalıdır” çıkışı yapıyor. Ok’a göre, önümüzdeki günlerde MHP içindeki karışıklıklar daha da artacak ancak Bahçeli tabanın sesine kulak verip, muhaliflerin önünü açmak zorunda kalacak.
“MHP, AKP’lilerden oy alır”
MHP ve siyaset çalışmalarıyla bilinen Ahi Evran Üniversitesi’nden Doç. Kürşat Zorlu, MHP’de yaşanılanlar için DW’ye “Görünen o ki, MHP’de bir kurultay olursa Meral Akşener’in genel başkan adayı olması mümkün olmayacaktır” yorumunu yapıyor. 15 Temmuz’la birlikte Türkiye’nin gündeminin tamamen ‘ülke sorunlarına’ yoğunlaştığını ve MHP’deki gelişmelerin daha da arka planda kaldığını anlatan Zorlu, “Türkiye'de siyasette rekabet ortamı normalleşmeye başladıkça, ufukta bir seçim gözükünce her partinin içindeki gelişme yeniden gün yüzüne çıkacak” diyor. 15 Temmuz sürecinin MHP’yi güçlendirdiğini düşünen Zorlu’ya göre “Çok başka bir durum ortaya çıkmazsa AKP’li seçmen başka bir partiye oy vermek istediğinde MHP’yi seçecek.” Kürşat Zorlu, “Çünkü MHP; kendi içinde her ne yaşarsa yaşasın Türkiye’de siyasette uzlaşı kültürünü sağlıyor, bunu da 15 Temmuz’da Bahçeli’nin birlikten yana tutumu açıkça gösterdi” yorumu yapıyor. Zorlu, “MHP’nin HDP’yle zıtlaşarak, siyasette kutuplaşmayı hızlandırdığı” iddialarını ise reddediyor ve “HDP, PKK ile arasına hiç mesafe koymazsa olacağı buydu” diyor.