Ali Tatar’ın katillerini açıklıyoruz
Soruşturmanın başındaki savcı, daha sonra Yargıtay üyesi olan Süleyman Pehlivan’dı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Pehlivan’ın Yargıtay üyeliği, kanun hükmündeki kararname ile düşürüldü. Şimdi Sincan F Tipi Cezaevi’nde tutuklu. Eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, FETÖ’ye yönelik soruşturmalar kapsamında tutuklanınca, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için itirafçı oldu. Hamsici’ye Süleyman Pehlivan da soruldu. Hamsici, “Kendisini tanırım. Fethullahçı Terör Örgütü üyesidir” dedi. Sıkı durun, Pehlivan şimdi kendisini savunacak “Atatürkçü, solcu” bir avukat arıyor! Soruşturmanın polis ayağını İstanbul TEM Şube Müdürü Yurt Atayün yürütüyordu. Şimdi Silivri F Tipi Cezaevi’nde tutuklu. Ali Tatar cinayetinin bir numaralı failleri bu ikisi.
“SUÇ ORTAĞI” TÜRKAN SAYLAN!
Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’in önüne bir dosya konulduğunda tarihler Ağustos 2009’u gösteriyordu. Dosyada “amirallere suikast” yapılacağı iddia ediliyordu. Kumpasa önce “Amirallere suikast” adı verildi. Daha sonra “Kafes”, Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) ve “Amirallere suikast” dosyaları birleştirilerek “Poyrazköy Davası”na dönüştürüldü. Yaşasalardı Ali Tatar ve Türkan Saylan “suç ortağı” olarak birlikte yargılanacaklardı!
PERİNÇEK’İN “KURYESİ” ALİ TATAR
Poyrazköy iddianamesi akıllara zarar bir metindir. İddianameye göre Perinçek’in Silivri’den gönderdiği talimatları, teğmenlere ileten “kurye” Yarbay Ali Tatar’dı! Ali Tatar, “Beşiktaş Terör Örgütü”nün özel yetkili savcıları tarafından 5 Aralık 2009 günü gözaltına alındı. Tatar’ın hedef seçilmesinin en önemli nedeni Alevi olmasıydı. Bu yolla ordu içinde görev yapan Alevi kökenli Atatürkçü subayların tasfiyesi amaçlanmıştı.
TATAR TUTUKLANIYOR
Aynı gün Savcı Süleyman Pehlivan, Tatar’ı, “Silahlı terör örgütü üyesi” olduğu gerekçesiyle tutuklanması talebiyle İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk etti. 10. Ağır Ceza’nın nöbetçi hakimi Davut Bedir, Tatar’ın tutuklanmasına karar verdi. Tatar’ın avukatı İhsan Nuri Tezel tutuklanmaya itiraz etti, tahliye talebinde bulundu. Savcı Pehlivan tahliye talebine karşı çıktı. Ancak 11. Ağır Ceza Mahkemesi yargıcı Bülent Akasma, Tatar’ın tahliyesine karar verdi. Ali Tatar, 16 Aralık 2009 günü Hasdal Askeri Cezaevi’nden tahliye edildi.
PEHLİVAN CİNAYETİ İŞLEMEKTE KARARLI
Ancak Tatar’ın çektiği çile bitmemişti. Savcı Pehlivan, Tatar’ın peşini bırakmayacaktı. Yarbay Tatar’ın tahliyesinden bir gün sonra, 17 Aralık 2009 günü savcı Süleyman Pehlivan, 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararına itiraz etti. Tatar’ın tahliyesine karşı çıktı ve Tatar hakkında “yakalama emri çıkarılmasına” karar verilmesini talep etti. Özel yetkili İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi 18 Aralık 2009 günü, oy çokluğuyla Tatar’ın yeniden tutuklanmasına karar verdi. Mahkeme üyesi Oktay Açar, karara muhalif kaldı.
“ELE GEÇİRİLEMEDİ”
Tahliyesinin üzerinden daha 48 saat geçmemişti. Eşiyle, çocuklarıyla hasret giderememişti. Ruhu evinde kaldı, cansız bedeni “ölü muayene tutanağı” için Adli Tıp morguna kaldırıldığında tarihler 19 Aralık 2009’u gösteriyordu. Yarbay Ali Tatar intihar etmedi, öldürüldü.
Yarbay Tatar’ın ölümünü, “haksız suçlamalara dayanamayarak onuru için intihar eden bir subayın trajik sonu” olarak değerlendirmek yanlıştır. Ali Tatar adım adım intihara sürüklenmiş, katledilmiştir. Katilleri bellidir, fakat hâlâ hesap sorulmamıştır. Ankara’da görülmekte olan FETÖ Çatı Davası’na Tatar ailesi, emekli Tuğamiral Cem Aziz Çakmak’ın eşi Sevgi Çakmak, emekli Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in eşi Sema Özenalp müdahil olarak katılıyorlar. Bu katillerden hesap sorularak, yitirdikleri sevdiklerinin ruhlarının huzur bulmasını bekliyorlar. Ali Tatar, ölümünün 7. yılında 18 Aralık 2016 Pazar günü saat 13.00’de Ankara Karşıyaka’da kabri başında (Ada D/16 Parsel- 1516) anılacak.