26 Kasım 2024 Salı
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Alnı Çobanyıldızlılar

Hüseyin Haydar

Hüseyin Haydar

Gazete Yazarı

A+ A-

Nereden giriyor bu gökyüzü içeriye,

Bu yıldız ummanı, bunca mavisiyle?

Gecenin en karanlık geçidinde,

Nasıl oluyor da doluyor bu aydınlık evimize?

Evinize hoş geldiniz, kardeşlerim.

*

Peki, bu dağ, bu ala dağ nasıl sığıyor içimize,

Bu ceylanlı, karacalı, başı dumanlı dağ?

Nasıl giriyor bu orman evimize,

Atmacası, kekliği, sarıçiğdem çiçeğiyle?

Evinize hoşgeldiniz, kardeşlerim.

*

Nereden giriyor bu türkü içeriye,

Bu ayvalı narlı, Tahirli Zühreli türkü?

Nasıl da çabucak, nasıl da işleyip yüreğimize,

Nereden giriyor bu sevda canevimize?

Canevinize hoş geldiniz, kardeşlerim.

*

Karakış fırtınası sarmış dört yanı,

Peki, nasıl çiçek açıyor bu badem ağaçları?

Bunca kalleşlik, bunca ihanet almış yürümüşken,

Nasıl giriyor bu deniz eşiğimizden içeri,

Bu çakıllı balıklı, bu umut denizi?

*

Oğullar kızlar kavuşuyor, ateş parçası,

Savaşan insanın iyi yürekli, yurt güzelleri.

Bakın, nasıl da gülümsüyor Sümer Kraliçesi.

Elindeki ışığı görüyor musunuz?

Ellerinden öpüyoruz, selamına duruyoruz.

*

Engin yazıda, dar koyakta yer tutmuş,

Yazıyor Oktay, doksan yıldır durmadan.

Gökova kağıt olmuş, Menderes nehri kalem,

Ekmekler bozuluyor, esir düşüyor insan…

Peki, nasıl giriyor bu dokuz âlem kapıdan?

*

Canlar canını bulan, canını yağma veren,

Balbal taşı gibi Akdeniz’i bekleyen,

Gökyüzünü tuval yapmış, yeryüzü palet,

Kurtarıyor sürek avından sürmelileri Fikret.

Peki, bu sen yeli, nasıl esiyor benden içeri?

*

Bize bilgelik, gençlik getirenler,

Sizi bekliyorduk nicedir, gözümüz yollarda.

Buyurun, bir çay için, işin başına geçin…

Parti parti dağılmayan, birleşerek çoğalanlar,

Evinize hoş geldiniz, alnı Çobanyıldızlılar.