Altaylı ve Eymür’ün kaderi
Yargılama süreci, Enver Altaylı’nın Gladyo yapılanmasındaki kilit rolünü ortaya koyuyor. ABD’deki irtibatlarından, çeşitli parti ve kurumlardaki bağlantılarına kadar çok sayıda kanıt, soruşturma ve kovuşturma sürecinde ortaya çıkarıldı. Aynı şekilde FETÖ ile doğrudan nasıl bir irtibat içinde olduğu da…
Altaylı hakkındaki yargılama, FETÖ’nün bir cemaat/tarikat örgütlenmesi olmanın ötesinde Gladyo yapılanması olduğunu ortaya koyması bakımından da büyük önem taşıyor.
CIA’DAN FETÖ’YE BAĞLANTILAR
Altaylı, yargılaması boyunca kendi ifadesinde Türkiye’nin ABD yörüngesinde olması gerektiğini, bunun için çalıştığını defalarca kez vurguladı. Gladyo’nun Altaylı’ya biçtiği misyon, Türkiye’nin ABD hesabına bir taşeron olmasını sağlayacak eylemleri düzenlemekti. Bütün bilgisini ve ilişkilerini bunun için kullandı. Bunun için keşfedilmiş, CIA kurslarında ve kurumlarında eğitim almıştı. MİT’te Müsteşarlık koltuğunda oturan ve CIA ile işbirliğini açık açık savunan Fuat Doğu, Altaylı’yı keşfeden kişiydi.
Altaylı’nın MİT’te göreve başladığı dönem, Fetullah Gülen’in de Erzurum Şubesi’ni kurduğu Gladyo’nun ilk sivil örgütlenmelerinden Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin faaliyete başladığı yıllar. Altaylı daha sonra MHP’ye sokulup, partinin yayın organı Hergün gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturtuldu. Alpaslan Türkeş’in çok yakınında yer aldı. 1986’da Almanya vatandaşlığına geçiyor. CIA’ya bağlı, Almanya merkezli, Sovyet coğrafyası ve Orta Asya’ya yönelik yayın yapan Radio Free Europe/Radio Liberty’de (RFE/RL) çalışıyor. Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nin ABD yörüngesine girmesi için faaliyetlerde bulundu. Bu yıllarda, FETÖ’nün Orta Asya’da önce okulları açıldı, daha sonra uyuşturucu ve kara para aklama mekanizmaları kuruldu. FETÖ’nün okullarında Amerikan pasaportlu CIA görevlileri çalıştı.
RUZİ NAZAR VE DUANE CLARRİDGE
Altaylı’nın hayatındaki ikinci önemli kişi ise, Nazi Ordusu’nda subaylığa kadar yükselen, daha sonra CIA’ya iltihak ederek, anti komünizm masasında çalışan üst düzey CIA görevlisi Özbek asıllı Ruzi Nazar. Ruzi Nazar, 1959-1971 yıllarında Türkiye’de CIA görevlisi olarak çalıştı.
Altaylı’nın Gladyo mekanizmasındaki konumunu anlamaya yarayan ve ölene kadar ilişki içinde olduğu diğer bir kişi de üst düzey CIA Görevlisi Duane Clarridge. İddianamede Clarridge ile Altaylı arasındaki ilişki anlatılıyor. 1968-1973 yılları arasında İstanbul’da CIA İstasyon Şefi olarak görev yapan Clarridge, 1984’te CIA Kontr-Terör Merkezi Müdürlüğü yapmış. 2016 Nisan ayında hayatını kaybeden Clarridge, ölene kadar Türkiye ile irtibatlarını devam ettirmiş. İddianamede, Altaylı ile Clarridge’in ABD’de Şubat 2016’da birlikte çekilmiş bir fotoğrafı yer alıyor.
Enver Altaylı’nın, Türkiye’nin 15 Temmuz 2016’dan sonra içine girdiği Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılma açıklamaları ve Asya’ya yöneliş konusunda duyduğu kaygı üzerine yaptığı uluslararası temasları “Nazar ve Clarridge’e karşı duyduğum ahlaki sorumluluğun gereği” diye açıklıyor.
ALTAYLI İLE EYMÜR'ÜN KESİŞİM NOKTASI
Clarridge adı önemli. Çünkü Clarridge, yeniden sahneye sürülen Mehmet Eymür ile Enver Altaylı’nın kesişim noktası. Duane Clarridge’in en has adamı, Eymür’ün bağlı olduğu Hiram Abas. Clarridge’in Abas ve dolayısıyla Eymür ile ilişkisi, iki dost ve müttefik ülke istihbarat görevlisi olmanın ötesinde bir derinlikte. Clarridge, “Bütün Mevsimlerin Casusu” adlı kitabında Abas’ı öve öve bitiremiyor. Clarridge, Abas'ı şöyle anlatıyor: “Onunla iyi arkadaş olmuştuk, örgütlerimizden emekli olduktan sonra neredeyse kardeş gibiydik. Hiram eşsiz biriydi. Kendi döneminde, Türkiye'nin en iyi istihbarat görevlisiydi. Onu tanıyan bütün yabancı istihbaratçılar bu görüşü paylaşırdı. Sonunda, Türk istihbarat servisinin başkan yardımcısı oldu; bu göreve getirilen ilk sivildi.”
Clarridge, 12 Mart döneminde gözleri bağlı kişilere “Burası kontrgerilla merkezidir” diye yapılan işkenceli sorgular ve Kızıldere’de Mahir Çayanların öldürülmesi gibi çok sayıda kontrgerilla eylemini Abas-Eymür ekibi üzerinden yönetmişti.
CIA’nın fon makinesi NED’den fonlanan T24’te, arkasından Halk TV’de arzı endam eden Mehmet Eymür, durduk yere neden konuşturuldu? Bunun için fazla araştırma yapmaya gerek yok. Eymür, “Benim derdim Perinçek ile” diyor. Altaylı da, yargılaması sırasında sürekli olarak Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’i suçlamış, iddianamenin arkasında Perinçek’in olduğunu ileri sürmüştü.
Enver Altaylı’nın casusluktan hüküm giymesi, Türkiye’deki Gladyo’nun 70 yıllık tarihinde nasıl bir dönemin içinde olduğumuzu gösteriyor. Türkiye’nin güvenlik, yargı, medya organlarında bir ağ gibi örgütlenen Gladyo’nun, eskiden dokunulmazlık zırhına sahip olan mensupları üst üste cezalar alıyor. İçinden geçtiğimiz dönemin, Türkiye’nin, önümüzdeki on yıllardaki yönünü belirleyecek derecede etkisi olacak. ABD’nin Emniyet’e, yargıya, Türk Ordusu’na yerleştirilmiş görevlilerinin, ABD hesabına Türkiye Cumhuriyeti devletinin doğrultusunu yönlendirme imkanı ortadan kalkıyor. Atlantik sisteminin görevlilerinin ve onun içerideki uzantılarının feryat figan etmesinin arkasında bu var.