Altervizyon
GAZİANTEP Polis Gücü kadın salon hokeyi takımı Avrupa Trophy Kupası’nda Alanya’da şampiyon oldu. 5 maçının tamamını kazanarak gelen bu şampiyonluğun ilk maçında turnuvayı ikinci olarak bitiren Slavia Prag’ı 7-4 yendiler. Bu şampiyonluk, hafta ortasında Slavia Prag ile karşılaşacak Fenerbahçe’ye kadınlarımızdan bir moral iletisiydi.
KÖLE PRAG
S. Prag-Fenerbahçe maçı öncesi seremonide iki takımı da sarı-lacivert formalarla görünce şaşırdım. Kameralar yaklaşınca Slavia’lı oyuncuların tişörtleri üzerinde Ukrayna’ya destek iletilerini okudum. Sarı-lacivertin sırrı Ukrayna ile beraberlikleriymiş. Slavia, İngilizce yazılı tişört ile sahaya çıkınca takımın adı da anlam kazandı. Slavia’nın adının “Slav”dan geldiğini sanırdım, meğer kölelikten geliyormuş. Çekler, batının kölesi olmayı tercih etmişler. Çeklerin bu duruşuna şaşırmadım. Uydudan Rusya aleyhine Rusça yayın yapan “Amerika’nın Sesi”ne ait CurrentTime kanalı yayınlarını Prag’dan yapıyor. Çoktan tetikçiliği seçmişler. Türkiye’ye futbolcularımız asker selamı verdi diye siyasi propaganda yaptığı gerekçesiyle ceza veren UEFA, Slavia Prag’a göz mü yumacak? Prag’a ödül vermezlerse şükredin!
UEFA o tişörtü zaten üzerine giymiş; ne olup bittiği bile belli olmadan, aceleyle Şampiyonlar Ligi Finali’nin ev sahipliğini Saint Petersburg’dan alıp Paris’e verdi. UEFA, Rusya’nın topraklarını Batı emperyalizminden korumasına hemen ceza kesti. Gerekçesi Rusya’nın bir ülkeyi işgal etmesiydi. Aynı UEFA 2003 yılında İngiltere, ABD ile Irak’ı işgal ettiğinde Şampiyonlar Ligi Finali’ni Manchester’da oynatmıştı. Aynı yıl, Irak’ın işgalini destekleyen İspanya’da da UEFA Kupası Finali oynanmıştı. Körfez Savaşı’nda da 1992 Finali Londra’ya verilmişti. Batı’nın işgallerini her seferinde ev sahipliği vererek ödüllendiren UEFA, Rusya’nın topraklarını savunma hareketinde verdiği ev sahipliğini aldı.
FIRSATÇI MI KORKAK MI
Irak’ın işgaline hemen asker gönderen Polonya fırsatçı tavırda hiç gecikmedi. Rusya ile oynayacakları Dünya Kupası eleme maçına çıkmayacağını açıkladı. Polonya, 24 Mart’ta Rusya’da Rusya ile karşılaşacaktı. Bu maçı kazanan kendi sahasında 29 Mart’ta İsveç-Çek Cumhuriyeti maçının galibi ile oynayacaktı. Rusya’yı Rusya’da yenemeyeceğini anlayan Polonya “Ruslarla oynamayız” blöfünü attı ortaya. İsveç ve Çek Cumhuriyeti eksik kalır mı? Yanlarına Polonya’yı da alıp Dünya Kupası eleme maçlarının ev sahipliğinin Rusya’dan alınmasını istediler. Korkaklık mı diyelim fırsatçılık mı?
İngiltere de yaş kategorilerinde Ruslarla karşılaşmayacağını söyledi. Alın bir başka fırsatçı, ya da korkak! 23-30 Mart arasında Fransa, Rusya ve Lüksemburg ile 17 yaş altı Avrupa Şampiyonası eleme maçlarına çıkacak. 8 grupta birinciler ve en iyi 7 ikinci finallere kalacak. En iyi ikinci hesaplamasında sadece grup 1 ve 3.leri ile oynanacak maçlara bakılacak. Rusya’nın olmadığı bir eleme İngiltere için finallere kalmak anlamına geliyor. Diğer gruplardaki bir ikincinin de, belki de Türkiye’nin, hakkı çalınıyor.
UEFA, Rusya’nın maçlarında milli marş çalınmaması ve Rusya’da maç oynanmaması kararı aldı. Aynı anda AB ülkeleri sivil Rus uçaklarına hava sahalarını kapattığını açıkladı. Rusya’ya Rusya’da maç oynatmama kararı alan UEFA, Rusya’nın kendi sahasında oynamayı hak ettiği maçları Rus uçaklarının sokulmadığı AB ülkelerine alır mı? UEFA, bu kadar da alçalır mı?
Rusya ile maç yapmama kararlarını açıklayan Polonya ve İngiltere’nin katılacağı elemelerden elenmesi gerekmez mi? Olur da, Rusya ile maçlarını oynarlarsa tükürdüklerini yalamış olmazlar mı? Olur da, bu maçları UEFA Rusya’ya oynatmazsa, o tükürük UEFA’nın yüzünde kalmaz mı? Göreceğiz!
UEFA Ukrayna’da da maç oynanmamasına karar verdi. FIFA; yıllardır, güvenlik gerekçesiyle Filistin, Irak ve Suriye’nin maçlarını tarafsız sahada oynatıyor. Bu nedenle Ukrayna’nın maçlarının tarafsız sahada oynanmasını anlıyorum. Ancak, Rusya’yı tarafsız sahada oynatmanın açıklaması olmaz. Varsayalım Rusya’nın yaptığı bir işgal; aynı mantık ile Irak ve Suriye’yi işgal eden başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batı ülkelerinin ve Filistin’i işgal eden İsrail’in de sahasında maç yapamaması gerekmez mi? Spora siyaseti sokanlar; iğrençsiniz!
Bizde de fırsatçılar çıktı. Cumhuriyet Gazetesi; Rusya, Avrupa kupalarından atılırsa Süper Lig Şampiyonunun Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılacağını yazdı. Kulüplerimizin nerelere düştüğünün farkında değiller. Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılmamız için üzerimizde bulunan iki ülkenin daha atılması gerek. Böyle spor basınına böyle lig!
PARADAN VAZGEÇEMEDİLER
UEFA Rusya’da maç yapılmaması kararını alırken Gazprom’un sponsorluğunu erteleyemedi. 40 milyon avroluk anlaşmadan hala vazgeçemedi. Bundan sonra geçse ne yazar? Şampiyonlar Ligi Finali ev sahipliğinin Rusya’dan alındığı açıklanırken, Gazprom sponsorluğunu da feshettiğini açıklaması gerekmez miydi? Rusya’nın ev sahipliği acı, ama Rusya’nın parası tatlı!
Peki Uluslararası Olimpiyat Komitesi boş durur mu? IOC, tüm federasyonlara Rusya ve Belarus’ta düzenlenecek organizasyonların iptal edilmesini, Rus ve Belarus bayrak ve milli marşlarının kullanılmamasını önerdi. Neden, WADA Rus askerlerinde dopinge mi rastladı? Demek; Olimpiyatlarda Rus Bayrağı ve Milli Marşı’nın kullanılmaması bir ARD yalanı olan doping değilmiş, IOC’nin Rusya alerjisiymiş!
Yarın, FIBA Kadınlar EuroCup’ta 86-67 kazandığı maçın rövanşında Mersin Yenişehir Belediyesi Ukrayna temsilcisi Prometey ile karşılaşacak. Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’e önerim, bu maçı bir Rus düşmanlığı şovuna dönüştürmemesidir. Kızlarımız maçını oynayıp turunu geçmeli. Tribündeki Mersinliler, Rusya’ya yapılan yıllık 1.180.000.000 dolarlık yaş meyve ihracatındaki paylarını hesaplamalı. Komşuları Antalyalıların bu hafta her gün Rus Devlet Televizyonu Rusiya 24’e verdikleri otel reklamlarını düşünsünler. Vahşi batı emperyalizminin sözcülüğü coğrafyamızın huzuru için ne kadar onursuz bir davranış olacaksa, ülke ekonomimiz için de o kadar aptalca bir seçim olur.
EBU’NUN KİRLETTİĞİ NOTALAR
EBU (Avrupa Yayın Birliği) da müzikten midemizin bulanmasına neden oldu. Ukrayna’nın 2007’de turuncu darbeyi çağrıştıran şarkısıyla kazandığı ikinciliğinden sonra 2014 ve 2015’teki finallerde Rus şarkıcılar yuhalandı. EBU sessiz kaldı. Nazilerle iş birliği yapan Kırım Tatarlarının sürülmesinin 100. yılı anısına, 2016’da Rus karşıtı şarkıyla Ukrayna birinciliği kazandı. Yarışmaya siyaseti karıştırmadığını iddia eden EBU, konu Rus düşmanlığı olunca sağırlaşıyordu. 2017’de Yuliya Samoylova bence birinciliği alacak bir şarkı ile Rusya’yı temsil edecekti. Ukrayna, Yuliya’nın geçmişte Kırım’a Rusya’dan giriş yaptığı için ülkesine giremeyeceğini açıkladı. Batı’nın sesi EBU, Ukrayna’yı cezalandıracağına Yuliya’yı engelledi. 2019’da Ukrayna suçüstü yakalandı. Ulusal finalde şarkıcılara Rusya aleyhine sorular soruldu, baskı altına alındı. Maruv annesinin yaşadığı Kırım’a karşı tavır almaya zorlandı. Yarışmayı kazanan Maruv’a Rusya’daki konserlerini iptal etmesi, İsrail’de Rusya aleyhtarı açıklamalar yapması, kendilerinden izinsiz gazetecilerle görüşmemesi ve bu şartlara uymazsa 67.000 avro ceza verileceği açıklandı. Maruv, siyasete alet olmak istemedi, teklifi reddetti. Ukrayna Hükümeti, ulusal finalde ilk 3’e giren tüm şarkıcılara bu şartları önerdi. Hepsi reddetti. EBU bu iğrenç oyunu sadece izledi. EBU, geçen sene siyasi gerekçelerle Belarus’un üyeliğini üç yıl askıya aldı. Bu sene; Rusya, Eurovision Şarkı Yarışması’na katılacaktı. Hollanda, Polonya ve Ukrayna; Rusya’nın EBU üyeliğinin askıya alınmasını istedi. İsveç, İzlanda, Litvanya ve Norveç, Rusya’nın bu yıl yarışmadan atılmasını, Letonyalı şarkıcı Rusya’nın katılmasının gözden geçirilmesini istedi. Estonya ve Finlandiya da Rusya yarışmaya katılırsa kendilerinin katılmayacağını açıkladı. Görüyorsunuz, artık Batı emperyalizminin önde gelen ülkelerinin bir şey yapmasına gerek yok, yeterince piyon yetiştirmişler. EBU Rusya’yı bu seneki yarışmadan attı. Rusya, aynı anda yanıt verdi ve EBU üyeliğinden çıktı.
Batı emperyalizmine karşı direnen ülkelerin çok sporlu bir organizasyon düzenlemesini önerirdim. Bir şarkı yarışmasından çok, batının çarpık yaşam biçimini özendiren Eurovision Şarkı Yarışması; siyasileşen kararları ile tüm büyüsünü yitirdi. Türkiye, Rusya, Belarus, Çin, İran, Suriye, Venezuela, Küba ve Eurovision’a eşcinselliği özendirdiği için katılmayan Macaristan gibi köklü müzik ülkelerinin bir araya geldiği Altervision adı verilebilecek yeni bir şarkı yarışması düzenlenmeli. Bir müzik festivalini düzenlemek spor organizasyonundan çok daha kolay olacaktır. UEFA’sından IOC’sine EBU’suna; Batı emperyalizminin borusunun ötmediği alternatif bir dünyanın var olduğunu göstermeliyiz.