24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Altınlarımız da elden gidiyor!

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

AKP iktidarının satmadığı bir varlığımız kalmadı, şimdi de yastık altındaki altınlarımıza göz dikti.

Geçenlerde Mehmet Şimşek Türkiye’de yastık altında 2 bin 200 ton ve yaklaşık 100 milyar dolar değerinde altının piyasaya çıkartılarak menkul kıymete dönüştürüleceğini söyledi. Yastık altında kalması altın sahiplerine bir kazanç sağlamadığından ekonomiye kazandırılması gerektiğini söyledi. Bunun için altınlar “altın tahvili” ve “altına dayalı kira sertifikası” na dönüştürülecek.

ALTIN TAHVİLİ

Kişilere teslim edecekleri fiili altın karşılığında altın tahvili verilecek. Bu tahvil devlet tahvili gibi ara dönemlerde altın sahibine bir faiz getirisi sağlayacak. Ancak devlet tahvilinden farklı olarak bu faiz getirisi altın fiyatlarına endeksli olacak. Altın fiyatı artarsa bu artıştan tahvili alan yararlanacak. Altın fiyatları düşerse getiri sabit kalacak mı, bu belli değil.

ALTIN KİRA SERTİFİKASI

Bu sistemde altın sahibi devlete ait kira getiren bir malını altın karşılığında devletten satın almaktadır. Hazine bu malı temsil eden bir sertifikayı altın sahibine vermektedir.

Daha sonra devlet bu malı kiralamakta ve bu malın sahibi kişiye kira ödemektedir. Kira süresi sonunda mal sahibine altınını geri vererek malı geriye almaktadır.

Yani sistemin özü şu: altını ver-kira getiren bir mal, çoğunlukla gayrimenkul al-bunu devlete kiraya ver-devlet sana kira ödesin-kira süresince sen kira al-kira süresince devlet altınları kullansın-kira süresi bitince sen altınlarını geri al, devlet de malını alsın. Kira süresince de sen kira geliri el et.

GEREKÇESİ

Bu düşünce ve çalışmanın gerekçesi şudur: Altınların yastık altında atıl duracağına ekonomiye kazandırılması ve altın sahibine altın fiyatlarının artışından da yararlanarak bir gelir elde etmesini sağlamak. Altın devlete kazanç sağlayacak, altın sahibine ek bir gelir getirecek.

Dolayısıyla bu iyi bir ekonomik modelidir. Açıklamalara göre bunlar, Türk tipi başkanlık gibi Türk tipi menkul kıymetler olacaktır. Altınları devlet, Merkez Bankası veya TVF (Türkiye Varlık Fonu) dış borç ödemesinde ve borç bulmada kullanacak.

GİZLİ HESAP VE KAYGILAR

Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılmasının ekonomik kriz döneminde gündeme gelmesi, bir kere ben zordayım, ne var ne yok onu kullanmalıyım demektir. Paraya şiddetle ihtiyacım var demektir. Ayrıca ödeme sorunu yaşadığımızın itirafıdır.

Kaygılarımız şunlar:

| Varlıkları ortaya çıkarmak, fiziki olarak devletin hâkim olacağı alana taşımak; acaba bu varlıklarımıza bir şey olur mu, kaygısı yaratıyor. Tek adam rejimine geçilirse bu kaygı daha da fazla olacak. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile altınlar buharlaşabilir!

| Altınlar devletin tasarrufuna geçtikten sonra ülkenin âli menfaatleri kapsamında bu varlıklara el koymak,tahvilleri konsolide etmek (uzun vadeli hale getirmek) kira süresini uzatmak, kısmi el koymak, TVF’nin varlığı haline getirmek, bunu rehin ederek borç bulmak gibi hususlar muhtemel hale geliyor.

| Öte yandan acaba devlet, altın sahiplerine ileride “net varlık vergisi” gibi bir vergi salar mı?

| Yastık altı varlıklarının ortaya çıkması için gerçek adaletin tesisi, güvenilir sistem ve güçlü ekonomi şart. Borç batağına girmiş bizim gibi ülkelerde yastık altı varlıkların ortaya çıkması o kadar kolay değil. Nedeni, yukarıda saydığımız kaygılar.

YANLIŞ HESAPLAR VE BELİRSİZLİKLER

1-Altın’ın değeri

Altın fiyatları, hafta içi her gün Geenwich Ortalama Saatine göre sabah 10:30 ve öğleden sonra 3:00’de Londra’daki NM Rothschild yatırım banasında The London Gold Maret Fixing Ltd şirketinin beş piyasa düzenleyici üyesi tarafından ons başına dolar, avro ve sterlin olarak belirlenir.

Altın fiyatları dalgalı bir değişim izler. Bu durumda altın fiyatlarının yükselmesi, aşırı yükselmesi, düşmesi hallerinde tahvil ve sertifika sahiplerinin gelirleri nasıl bir değişin gösterecektir, bu belli değildir. Bu denli değişkenlik gösteren bir varlığa dayalı menkul kıymetlerden hep korkulur.

2-Tahvil ve kira sertifikasının süresi

Bu süreler çok uzun tutulursa cazibesini kaybedebilir. Kısa olursa riskli varlıklar haline gelebilir.

3-Altınları kim alacak?

TVF mi, Merkez Bankası mı, Hazine mi bunların mülkiyetine sahip olacak? Bu yastık altından altının çıkartılması bakımından önemli bir etken olacaktır.

4-Altınlar nerede saklanacak?

Altınlar yurt içinde mi yoksa yurt dışında mı saklanacak? Bu da önemli bir belirleyici faktördür.

5-Gelirlerin vergilendirilmesi

Tahvil faizleri ve kira gelirleri vergilenecek mi, vergiden istisna mı edilecek, vergilenirse oranı ne olacak bu da önemli bir husustur.

Son söz: Ben sizin yerinizde olsam altınımı vermem. Hayat garantiniz o. Hele “tek adam rejiminde” ise asla...