Alzheimer patolojisi Herpes Simplek virüsü ile ilişkilendirildi
Çalışmalar virüslerin bazı nörodejeneratif hastalıklarda rol oynayabileceğini öne sürüyor. Bu çalışmalardan bazıları herpes simpleks virüsü-1 (HSV-1) ile Alzheimer hastalığı arasında bağlantı kurdu.
Herpes simpleks virüs tipi beyni, ensefalit, kronik inflamasyon ve beyin bölgesi fonksiyonu gibi çeşitli şekillerde etkileyebilir.
Pittsburgh Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan yeni bir çalışmada, Alzheimer hastalığı ile HSV-1 arasındaki bağlantıya daha fazla kanıt eklendi. Yeni araştırma, tau proteininin başlangıçta beyni virüsten koruyabildiğini, ancak daha sonra beyin hasarına nasıl katkıda bulunduğunu da ortaya çıkardı.
Bulgular, “Anti-herpetik tau, Alzheimer hastalığında cGAS-STING-TBK1 yoluyla nöronları korur” başlığıyla Cell Reports'ta yayımlandı. Araştırma Pittsburgh Üniversitesi oftalmoloji bölümünde yardımcı doçent olan Or Shemesh tarafından yürütülüyor.
Araştırmacılar, “Alzheimer hastalığı (AH) tanısının, hücre dışı β-amiloid (Aβ) ve hücre içi hiperfosforile edilmiş tau'nun (p-tau) varlığına dayandığına” dikkat çektirler. Ortaya çıkan kanıtlar, AH patolojileri ile bulaşıcı ajanlar arasında potansiyel bir bağlantı olduğunu ve HSV-1’in önde gelen bir aday olduğunu gösteriyor.
HSV-1 İLE İLİŞKİLİ PROTEİNLERİN FORMLARI BELİRLENDİ
Araştırmacılar, insan beyni örneklerinde HSV-1 ile ilişkili proteinleri tespit etmek için metagenomik, kütle spektrometresi, western blot ve kalabalıklaşma genişleme patolojisini (İnsan beyni patolojisinde proteinleri birbirinden uzaklaştırabilen kalabalıklaşma genişleme patolojisi (dExPath)) kullandılar.
Araştırmacılar, "Herpesvirüs proteini ICP27'nin ifadesinin AH şiddetiyle birlikte arttığını ve p-tau ile güçlü bir şekilde aynı yerde ifade edildiğinı ancak Aβ ile aynı yerde bulunmadığını" vurguladılar. Ayrıca araştırmacılar "İnsan beyni organoitlerindeki modellemede, HSV-1 enfeksiyonunun tau fosforilasyonunu yükselttiğini" bildirdiler.
Araştırmacılar, Alzheimer hastalarının beyin örneklerinde HSV-1 ile ilişkili proteinlerin formlarını belirlediler. Daha büyük miktarlardaki viral proteinler, AH patolojisinin işaretlerinden biri olan fosforile tau yumakları ile birlikte lokalize oluyor.
Petri kabındaki insan beyninin minyatür modelleri üzerinde yapılan daha ileri çalışmalar, HSV-1 enfeksiyonunun, beyin tau proteini düzeylerini modüle edebildiğini ve insan nöronlarının enfeksiyon sonrası ölümünü azalttığı görülen koruyucu bir mekanizma olan işlevini düzenleyebileceğini öne sürdü.
KESİN MEKANİZMALAR HÂLÂ BİLİNMİYOR
Bu çalışmada Alzheimer hastalığında yüksek HSV-1 protein ifadesi buldular; fosforile tau ile, HSV-1 proteinleri güçlü bir şekilde aynı yerde ifade ediliyordu. Tau fosforilasyonunun, doğuştan gelen bağışıklık cGASSTING yoluyla HSV-1'e yanıt vererek HSV-1 protein ifadesini azalttığı ve nöronal canlılığı arttırdığı gösterildi. Bu durum tau fosforilasyonunun doğuştan gelen bağışıklıktaki rolünü vurgulamakta…
Shemesh, "Çalışmalarının, tau'nun yalnızca zararlı olduğu yönündeki geleneksel görüşe meydan okuduğuna ve tau'nun başlangıçta beynin bağışıklık savunmasının bir parçası olarak hareket edebileceğini gösterdiğine" dikkat çekti.
Bu bulgular enfeksiyonlar, bağışıklık tepkileri ve nörodejenerasyon arasındaki karmaşık etkileşimi vurgulayarak terapötik gelişim için yeni bir bakış açısı ve potansiyel yeni hedefler sunuyor.
HSV-1'in tau proteinini etkilediği ve AH’na katkıda bulunduğu kesin mekanizmalar hâlâ bilinmemekle birlikte, Shemesh ve meslektaşları gelecekteki araştırmalarda bu soruları araştırmayı planlıyor. Viral proteinleri hedef alan veya beynin bağışıklık tepkisine ince ayar yapan potansiyel tedavi stratejilerini test etmeyi ve benzer mekanizmaların Parkinson hastalığı ve ALS gibi diğer nörodejeneratif hastalıklarda da rol oynayıp oynamadığını araştırmayı amaçlıyorlar.
Orijnal makale erişım sayfası: https://www.cell.com/action/showPdf?pii=S2211-1247%2824%2901460-8