Amerika aynı Amerika

Tillerson geldi 3 saat Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 2,5 saat da Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü. Bugün (16 Şubat) öğle saatlerinde de Çavuşoğlu ile birlikte basının huzuruna çıktılar.

Basın açıklamaları bazı kanallarda heyecanla olumlu görüşmeler olarak yorumlandıysa da bunlara katılmak mümkün değil.

Amerika yine aynı Amerika!

Tillerson Stratejik ortaklıktan, beraber NATO da yaptığımız görevlerden övgüyle bahsetti. Türkiye’nin sınır güvenliğinin korunacağını söyledi. Yani tam anlayamadım tercüme hatası da olabilir de Güney sınırımızı Amerika koruyacakmış gibi şaşkın bir açıklama. Basın mensuplarının sorularına net olmayan kaçamak cevaplar.

Dış İşleri Bakanı Çavuşoğlu ise somut bir anlaşma olmadığını her hareketiyle belli ediyordu. Zaten yüz hatları her iki bakanın da görüşme sonucunu ele veriyordu.

Zoraki bir anlaşma var o da ilişkilerin düzelmesi konusunda hem fikir olmak.

Efendim Suriye’nin DEAŞ dan temizlenmesi ve orada demokratik seçimlerin yapılması vs . sık sık söylendi de Suriye’nin toprak bütünlüğü ve Türkiye’nin haklılığına dair bir kelime edemedi Tillerson

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Türkiye ile ABD'nin sorunların çözümü için mekanizmalar oluşturmaya karar verildiğini söyleyerek üstüne basa basa da“ Önce YPG'nin Menbiç'ten çıkması lazım" dedi. Ele alınacak ilk önemli konunun Membiç olduğunu ifade eden Tillerson ise "Menbiç'i müttefik kuvvetlerimizin kontrolünde istiyoruz" dedi. Yani kendi kontrollerinde tutmak niyetlerini ifade etmiştir. Yani buradan PKK/PYD yi çıkartıp bölgeyi asıl sahibi Suriye’ye devretmek gibi bir niyetlerinin olmadığını vurgulamıştır.

Öte yandan Tillerson Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız diyemiyor“ Bağımsız ve birleşmiş bir Suriye'nin kurulması için birlikte çalışmamız gerekiyor. Suriye halkı için Cenevre sürecinin bir sonuç getirmesini ümit ediyoruz." diyerek ilaveten şu iki mesajı veriyor

Birincisi birleşmiş Suriye diyerek, kantonlara bölünmüş ancak birleşik federe bir Suriye mesajını veriyor. Yani şimdilik Suriye içinde olacak federe bir ikinci İsrail’in sinyalini veriyor.

İkincisi Cenevre sürecinin bir sonuç getirmesini ümit ediyoruz diyerek Astana da başlayan Türkiye Rusya İran çözüm ortaklığını bir kenara iterek Türkiye’yi Cenevre sürecine sokma ve bölgesel çözüm ve işbirliği grubundan koparma mesajını vermiştir.

PYD/YPG/ SYD/PKK hepsi aynıdır. zaman zaman ad değiştirseler de aslında PKK dır. Tillerson SYD ye sağladıkları desteğin sınırlı olacağını söylüyor. Ne kadar sınırlı 5 bin tırla mı, 15 bin tırla mı? Ölçüsü yok.

Hadi bu mesajları anlayamadık yedik yuttuk da ilişkileri yoluna koymak birlikte hareket etmek için yeni bir mekanizme kurulmasına ne demeli?

Hatırlanacağı üzere 2006 yılında PKK ya karşı ABD ile müşterek koordinasyon merkezi kurulmuştu. ABD’nin, eski NATO Başkomutanı Emekli Orgeneral Josep Ralston’u PKK koordinatörü olarak atamasının ardından, Türkiye aynı görev için emekli Orgeneral Edip Başer’i atadı. (Eylül 2006)

Tam dokuz ay bu görevde kalan Edip paşamız merkezin işletilemediğini, koordinenin yapılamadığını Amerikan tarafının engellemeleri ile karşılaştığını ifade ettikten sonra hükumet tarafından görevden alınmıştı.

Şimdi benzer bir oyalama taktiği gündeme geliyor.

Amerika’nın hedefi belli, ikinci bir İsrail’i kurmak. Bu hedeften hiç de sapmış değil. Tek çözüm yolu Türkiye, Rusya, İran Irak ve Suriye’nin de içinde olacağı bölgesel işbirliğinin sağlanmasıdır. Hükumetimiz Astana süreci ile diğerleri ile beraber ancak; asıl işbirliği yapılması gereken Suriye ile neden uzak? Bizlerin bilmediği verilmiş sözler ya da şantajlar mı var? Bölgesel işbirliği ile Amerika bölgeden kovulacak Mümbiç başata olmak üzer tüm terör kantonları temizlenecektir. Bunu yazmayan söylemeyen kalmadı ama iktidar sol eliyle sağ kulağını tutmaya deva ediyor.

Amerika aynı Amerika olmaya devam ediyor