24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Amerikan derin devletine isyan

İhsan Sefa

İhsan Sefa

Site Yazarı

A+ A-

ABD seçimleri sonrası başlayan itirazlar ve tartışmaların perde gerisine uzanıldığında işin aslının Cumhuriyetçi Trump ile Demokrat Biden arasındaki siyasi çekişmeden çok daha öteye gittiği görülüyor.

2016 Seçimlerinde Trump’ın kazanması kimilerine göre bir sürpriz olsa da Trump’ın seçimler öncesinde Amerikan seçmenlerine verdiği içe dönük mesaj da etkili olmuştu. Diğer aday Hillary Clinton Amerika’nın güvenliği dünya devliğinden bahsederken, Donald Trump Amerikan halkının birey olarak ekonomik açıdan güçlendirilmesini ön plana çıkarmıştı. Trump’ın önceliği Amerikan halkının refahı ve gelir seviyesinin yükseltilmesi idi.

8 Kasım 2016 seçimleri öncesi son anketlerde Donald Trump, Hillary Clinton’ın 4 puan gerisinde görünüyordu. Anketler doğru yapılırsa doğruya yakın sonuçlar verir. Muhtemelen bu anketler doğru yapılmamıştı. Amerikan derin devleti Trump’ın kazanmasını istemiyordu ve gerçeği yansıtmayan anketlerle kamuoyu yanıltılmaya çalışılmıştı. Sonuç alamadılar. Tarihinde belki de ilk kez Amerikan derin devleti kaybetti.

Trump iktidara geldikten sonra da Amerikan derin devleti ile sık sık çatışmasına rağmen ısrarla seçim vaatlerini uygulamaya çalıştı. Onun açısından her şeyden önce Amerikan halkının bireysel refahı ve gelir seviyesinin yükseltilmesi geliyordu. Bunun içinde 8 trilyon dolara mal olan Ortadoğu bataklığından çekilmeyi ve buraya harcayacağı parayı halkına harcamayı hedeflemişti. ABD derin devleti çıkarları uğruna harcanan 8 trilyon dolar içeride Amerikalılara dağıtılsaydı kişi başına 24 bin dolar ikramiye verilmiş gibi olurdu. Bunu çok iyi gören Trump, iki kez Ortadoğu’dan asker çekme kararı almıştı. Ancak Amerikan derin devleti buna müsaade etmemiş ve Trump da geri adımlar atmak zorunda kalmıştı. Trump döneminde ekonomi genelde iyi mi kötü mü tartışılır ancak Trump çalışanlardan ve dar gelirlilerden alınan vergileri aşağı çekerek onları bir nebze olsun rahatlatmaya çalışmıştı. Bu arada 2019 da Çin ile ticaretin 323 milyar dolar ABD aleyhinde olduğunu görünce bu kaçağı önlemek için Çin den ithal edilen ürünlere yüksek vergi koyup Çin in önünü kesmeye kalkışırken kendi ekonomisini de zarara uğratmıştı.

Son seçimlerde Amerikan derin devleti devreye girdi mi bilinmez ancak oyların sayımında gözlemci bulundurulamaması, bu konudaki itirazların dikkate alınmaması Trump taraftarlarını hareketlendirmiş gibi görünse de sokağa çıkanlar sadece Trump taraftarları değildi. Kongrenin basılması, esasen devlet güvencesinden yoksun bırakılmış ve vahşi kapitalizmin ayakları altından ezilmeye mahkum edilmiş alt gelir grubundaki Amerikan halkının öfke patlamasıdır. ABD’ye gidenler görmüş, gitmeyenler duymuştur evsizleri. 30 milyon insan sokakta yaşamaya çalışıyor ve bu insanlar dünya devi ABD’nin vatandaşları. ABD dünyanın patronu olmuş, lideri olmuş onların umurunda değil. Onların derdi insanca yaşayabilmek. ABD emperyalizminin sömürü düzeni ile mazlum ülkelerden gasp ettiği trilyon dolarlar kendi halkına yansımıyor, 3-5 büyük ailenin gelirine gelir katıyordu. Bunlardan sadece biri olan Rockfeller ailesinin 5-15 trilyon dolarlık bir servete sahip olduğu iddiaları yaygındır. ABD bütçesinden fazla.

ABD derin devleti bu ailelerdir. Başkan Trump’ın bunlara karşı çoğu kez çaresiz kaldığına şahit olduk. Şimdi ABD ‘de başlayan bu halk hareketi esasında tam tamına Amerikan Baharının başlangıcıdır. Yüz yıldan fazla dünya patronu olmuş, NATO’yu kendi silahlı yaptırım gücü olarak kullanarak dünyayı yönetmeye özellikle enerji kaynaklarına hakim olmaya çalışmıştır. Şimdi birileri yine diyecekler ki NATO bir savunma paktıdır. Onlara şu soruyu yöneltelim. Peki NATO, SSCB nin yayılmacı emellerine karşı oluşturulmuş bir savunma paktıydı da SSCB dağıldıktan sonra, yani düşman ortadan kalktıktan sonra neden kapatılmadı ? ABD’nin yönlendirmesi ile NATO kapatılmadığı gibi canlı kalabilmesi için yeni düşmanlar yaratılmış ve buna uygun da yeni stratejiler ortaya konulmuştur. Neymiş efendim, NATO uluslararası terörle ve bölgesel çatışmalarla mücadele ederek dünyada barış ve huzuru sağlayacakmış. ABD derin devletinin uluslararası haydutlukta silahlı yaptırım gücü NATO’yu 1990 dan sonra pek çok yerde kullandığına şahit oluyoruz. ABD derin devleti, emperyalist isteklerine karşı dik duran ülkelerde terör örgütleri kurmuş, iç karışıklıklar çıkarmış, on binlerce masum insanın kanını akıtmıştır. Daha sonra bu ülkelere sözde barış, sözde demokrasi baharı getirme adına NATO’yu devreye sokmuş ve o ülkenin doğal kaynaklarına çullanmıştır. Gerekçe hazır, savaş tazminatı.

Haydutlar çetesinin nasıl çalıştığının en bariz örneği Trump’ın açıkladığı Ortadoğu’ya harcanılan 8 trilyon dolar. ABD vatandaşlarının vergileri ile 8 trilyon dolar Ortadoğu’ya gömülüyor ama oradan gasp edilen trilyon dolarlar ABD vatandaşına dönmüyor. Haydutlar çetesine yani ABD derin devletini elinde tutan ailelerin şirketlerine paylaştırılıyordu.

Bu dev emperyalist ve haydutlar çetesinin bir anda yok olması beklenemez ancak kıvılcım ateş almıştır. Trump’ın seçimi kaybetmesi ve taraftarlarının ayaklanması gibi basit bir olay değildir Kongre binasının basılması. Özellikle de alt gelir grubundaki ABD vatandaşları artık baş kaldırmaya başlamıştır. Covid 19 ‘un da hakkını yemeyelim, bu baş kaldırışta onun da payı olmuştur. Düşünebiliyor musunuz ABD vatandaşı parası yok ve yıllık 30 bin doları aşan hayat sigortasını yaptıramamış ise sokakta ölmeye mahkum edilmiştir, sosyal devlet ve sosyal güvence yoktur. Bu insanlar; kişi başına milli geliri 60 bin dolar olan ABD nin 6 da biri hatta daha da azı milli geliri olmasına rağmen Türkiye gibi sosyal devlet anlayışına sahip ülkelerin vatandaşına nasıl sahip çıktığını görüyorlar. Haklı olarak da devletlerine, yönetimlerine ve düzene baş kaldırıyorlar.

Biden iş başına gelerek belki Trump ’tan farklı olarak dış politikada eskiden olduğu gibi bazı ülkelere havuç göstererek kaybolan ABD itibarını toparlamaya da çalışabilir. Ancak artık havuca kanacak dünya da yoktur karşılarında. Yapacakları tek doğru şey içeriye yönelmek, kendi halkının refahını yükseltmek ve çetelikten vaz geçmektir. İçerde başlayan yangın kısa zamanda yayılacaktır. Öyle 100 yıllık imparatorluğun yıkılması 10’larca yıl sürer düşüncesine katılmıyorum. Bugünün iletişim ve medya gücü dikkate alındığında ABD derin devleti emperyalist politikalarını devam ettirir ise önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde bu halk ayaklanması ABD derin devletini de, ABD’yi de parçalayabilecektir.

Sonuç olarak ABD dede başlayan halk hareketi Trump taraftarlarının taşkınlığı gibi gösterilse de Amerikan halkının Amerikan derin devletine isyandır.