11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Anayasanın 90. maddesinin uygulanması yorumu

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

A+ A-

Ekonomik ve sosyal haklar konusunda 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve 4857  sayılı İş Yasası’nda Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerde belirlenmiş normlara aykırılıklar olduğu ve yasaların bu normlara uygun duruma getirilmesi öteden beri tartışılan önemli bir konudur.

Türk mevzuatının Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle uyumlu olmadığı zaman Türk yargı organlarının önlerine gelen olaylarda Türk mevzuatı karşısında söz konusu uluslararası sözleşmelere üstünlük tanıyıp tanımayacakları konusunun mutlaka bir çözüme bağlanması ve konunun yorumlanması gerekir.

AYM’YE GÖTÜRME HAKKI

2004 yılında anayasanın 90. maddesinin son fıkrasına, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır” hükmü eklenmiştir. Toplu pazarlık ve toplu iş sözleşmesi hakkı anayasanın “Temel Hak ve Özgürlükler” başlıklı ikinci kısmında düzenlenmiş olduğu için bu konularda çıkabilecek uyuşmazlıkların anayasanın 90. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Anayasanın 152. maddesi mahkemeye uygulanacak bir yasa veya yasa hükmünde kararnamenin anayasaya aykırı olduğunu görürse veya taraflardan biri böyle bir iddiada bulunur ve mahkemede bu iddiayı ciddi bulursa konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürme hakkını tanımıştır.

 Öte yandan 90. maddenin son fıkrasına, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz” hükmü eklenmiştir. Türk mevzuatındaki bir yasanın uluslararası bir sözleşme ile çelişmesi durumunda bu yasanın anayasaya aykırılığı nedeni ile mahkeme veya 150. maddede sayılan gerçek ve tüzel kişiler tarafından yasanın iptali gündeme getirilmesi öngörülmüş fakat söz konusu uluslararası sözleşmenin anayasa hükmü ile uyuşmadığı durumlarda nasıl bir yol izleneceği konusunda bir düzenleme getirilmemiştir. Bu konuda anayasanın 90. maddesinin son fıkra hükmü uluslararası sözleşmenin anayasaya aykırılığı nedeni ile Anayasa Mahkemesi’ne gidilemeyeceği hükmünü getirmiştir. Bu konu yorumlanması gereken bir konudur. Bu konuda iki görüş vardır:

Birinci görüşe göre anayasanın açık ifadesi nedeni ile usulünce yürürlüğe konmuş uluslararası sözleşmelerin yasalarla eşit güçte kabul edilmesi ve uyuşmazlık konusunda hangisinin uygulanacağının  öncelik -sonralık ya da genellik- özellik ilkeleri çerçevesinde belirlenmesi gerekir.

İkinci görüş ise son fıkraya eklenen ve uluslararası antlaşmalara karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamayacağı hükmünden hareketle uluslararası sözleşmelerin, özellikle de insan haklarına ilişkin olanların, yasaların üzerinde olduğunu ileri sürmektedir.

TÜRK YARGISINDAKİ DURUM

ILO’nun 87, 98 ve 151 sayılı Sözleşmeleri bütün çalışanlara toplusözleşme grev hakkı tanımaktadır ve bu sözleşmeler TBMM tarafından usulüne uygun olarak onaylanmış ve yürürlüğe konmuştur. Bu sözleşmeler temel hak ve özgürlüklere ilişkin düzenleme getirdikleri için Türk yargı organlarının söz konusu sözleşmelerin düzenlediği konularla ilgili uyuşmazlıkları çözerken kural olarak anayasanın 90. maddesi gereğince uluslararası sözleşme hükümleri ile çelişen yasa hükümlerini dolanarak sözleşme hükümlerini uygulamak durumunda olduğu ileri sürülebilir. Ancak kamu görevlilerinin sendikal örgütlenme ve toplusözleşme hakkı yasadan önce anayasada düzenlenmiş ve 53. madde kamu görevlileri sendikalarına grev hakkı tanımamıştır. Oysa bu hakkı tanıyan sözleşmeler usulünce onaylanarak yürürlüğe konulmuştur. Öyleyse kamu görevlilerine grev hakkı tanımayan anayasa hükmüyle uluslararası sözleşmeler arasında bir uyuşmazlık vardır. Sorun usulünce yürürlüğe konmuş uluslararası sözleşmelerle anayasa hükümleri arasında farklılık varsa  uluslararası sözleşmelere anayasa karşısında üstünlük tanınıp tanınmayacağı konusunda düğümlenmektedir.

EŞİTLİĞE AYKIRILIK

Ülkemizde olduğu gibi anayasal sistemle yönetilen ülkelerin çoğunda yasama organında basit çoğunlukla onaylanan uluslararası sözleşmeleri nitelikli çoğunlukla kabul edilen veya değiştirilen anayasa hükümleri ile eş düzeyde hatta onun üstünde görmek mümkün değildir. Anayasa hükümleri temel hak ve özgürlüklere ilişkin olsa da uluslararası sözleşme hükümleri karşısında şekli üstünlük ifade eder.

Anayasa kuralları uluslararası sözleşmeler karşısında şeklen olduğu gibi maddi anlamda da üstündür. Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasında yer alan yasalarla usulüne uygun olarak yürürlüğe konmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmeler çatıştığında yasalar karşısında uluslararası sözleşme hükümlerinin üstün tutulacağı yönündeki düzenleme deyimsel olduğu kadar özü itibarı ile de uluslararası sözleşme hükümlerinin anayasa hükümlerinin de üstünde olduğu sonucuna varmaya uygun değildir. Kaldı ki anayasa hükümleri eş değerdedir. Bir anayasa hükmünün (90. maddenin) diğer bir anayasa hükmünü ortadan kaldırması teknik olarak anayasal hükümler arasındaki eşitliğe aykırıdır.

YAPTIRIMLARDAN KURTULMANIN YOLU

Bu nedenlerle anayasanın 90. maddesinin son fıkrasına yapılan eklemeden sonra uluslararası sözleşme hükümleri ile çatışsa dahi anayasa hükümlerinin uygulanması gerekir.

Bu durumda elbette uluslararası yargı organlarının yaptırımları ile karşılaşma olasılığı vardır. Bu yaptırımlardan kurtulmanın iki yolu vardır. Birincisi Türkiye tarafından onaylanan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşme           hükümlerine aykırı anayasa hükümlerini ve ilgili mevzuatı uluslararası sözleşmelere uygun hale getirmektir. İkinci yol ise ileride doğabilecek tazminat yükümlülüklerinden kurtulabilmek için bazı ülkelerde olduğu gibi bu sözleşmeleri onaylama-dan önce Anayasa Mahkemesi’nin ön denetimine tâbi tutmaktır. Bu konuda başka bir yaklaşım da uluslararası sözlemelerin yasama organınca onaylanmasında, anayasa oylamalarında olduğu gibi, nitelikli çoğunlukla onaylama yapılmasını zorunlu kılan bir anayasa değişikliğine gidilmesidir.