Ankara’da Amerika hayalleri!
Madrid Zirvesi sonrası,
Amerikancıların iştahı kabardı.
Aralarında yaptıkları sohbetlerde,
“NATO Zirvesi dönüm noktası oldu” diyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti’nden maaş alıp,
Türkiye adına ABD’yi değil,
ABD adına Türkiye’yi ikna etmeye çalışanlar mutlu.
“Krizi aştık” havasında oldukları konuşuluyor.
AMERİKALILAR
Amerikalılar çok uyanıktır.
Gurur okşamayı iyi bilirler.
Siyasilere, bürokratlara, gazetecilere hep aynı yöntemi izlerler.
Kendilerini önemsetirler.
Sonra da istediklerini yaptırırlar.
Oltaya takılanlara gelince…
Onlar için yeme bile gerek yoktur.
Geçmişte örnekleri çoktur…
SON GÜNLERDE
Halk ABD’yi tanıdı.
O nedenle sıcak bakmıyor.
Yüzde 90’ı düşman görüyor.
Ankara’da ABD için çok iyimser(!) olanlar var.
Üstelik de bir kısmı,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresinde.
Çeşitli ortamlarda karşılaşıyoruz.
Ya da bir şekilde öğreniyoruz.
Sık sık şu ifadeleri kullanıyorlar:
“Biden sıkıştı.
Türkiye’ye mahkum.
İstediklerimizi yapacak.
Türkiye için fırsat.
Bu fırsatı kaçırmayalım.
Rusya için de durum aynı.
Putin de çok sıkıştı.
Bize itiraz edemez.
Türkiye bunu kullanmalı.”
İyimser yorumla, Ankara hayalleri.
ARKASINDAN…
Arkasından da ballandıra ballandıra,
Madrid Zirvesini anlatıyorlar.
Biden görüşmesini aktarıyorlar.
Ne kadar samimi olduğunu ifade ediyorlar.
Erdoğan’a söylediklerini,
Başkan Yardımcısı iken evinde ziyaretini hatırlatmasını övüyorlar.
Gazetecilik yaşamımda örneği çok.
Benzer bir sürü olay dinledim.
Klasik bir Amerikan taktiği.
Ev ziyaretini hatırlatması da anlamlı.
2. DÜNYA SAVAŞI
Denge politikasını övüyorlar.
2. Dünya Savaşını örnek gösteriyorlar.
Türkiye’nin savaşa katılmamasını öne çıkarıyorlar.
Kendilerine hatırlattım.
“Sovyetler Birliği,
Hitler faşizmini durdurmak içi mücadele etti.
30 milyona yakın kayıp verdi.
Hitler durdurulmasaydı,
Türkiye’nin güvenliği olur muydu?
Boğazları koruyabilir miydik?
O zaman ne diyecektik?” diye sordum.
Geçiştirdiler.
Kimse unutmamalı.
Sovyetler Birliği Hitler’e direnirken sadece kendi ülkesini korumadı.
Türkiye’nin güvenliği için de savaştı.
Uydurulan Stalin öyküleri bu gerçeği değiştirmez…
TEHLİKELİ
Son günlerde bu görüşler sık dillendiriliyor.
Çok tehlikeli.
Dillendirenler ya Amerika’yı hiç tanımıyorlar.
Ya da başka hesapları var.
İktidarı Asya’dan koparma,
Rusya, Çin, İran, … gibi dostlarından uzaklaştırma çabasındalar.
Neyse ki Erdoğan temkinli.
“ABD Fırat’ın doğusundan çıkmalı” çağrısı önemli.
SUSKUNLAR
Tahran Zirvesi sonrası,
CIA Başkanı Burns, Erdoğan’ı hedef aldı.
“Hokkabaz” dedi.
Bu beylerden çıt çıkmıyor.
İsrail, “Doğu Akdeniz’de savaş hazırlığını” gündeme getirdi.
Duymazdan geldiler.
“İsrail üzerinden,
ABD ile işleri düzeltme” hesabı içindeler.
O nedenle tek söz söylemediler.
Olanlar kimsenin gözünden kaçmıyor.
Bu arada…
Hemen uyaralım.
Türkiye’nin yönünü çıkarları belirleyecek.
Türkiye’nin yönü Asya…
Buradan dönüş yok!