23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Anket savaşları

Atakan Hatipoğlu

Atakan Hatipoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Gazete okurken ya da internetteki haber sitelerinde gezinirken neredeyse her gün çok sayıda anket şirketinin seçmen kanaatlerine ilişkin verilerine bedavaya ulaşıyoruz. Oysa bu verilerin ortaya çıkabilmesi için dünyanın parası harcanıyor. Anket şirketleri hayır amacıyla çalışan vakıflar falan olmadıklarına göre, bize neden bedavaya bu verileri iletirler?

Nasıl devletler arasındaki mücadelede “vekâlet savaşları” diye bir şey varsa, partiler arasındaki mücadelede de buna benzer bir şey var. Anket şirketleri üzerinden yürütülen bir savaş bu. Normalde partilerin seçmeni kazanmak için programlarını açıklamaları, sorunları nasıl çözeceklerini gösterip güven yaratmaları gerekir. Ama fikir ve program siyaseti terk edince her şey gösteriye ve algı yaratmaya bağlı hale geldi. Ekonomi üretimden koparak borçlanmaya dayalı bir sanal refah balonu haline geldikçe siyaset de balon şişirme yarışına dönüştü. Anket şirketleri bu noktada yeni siyaset düzeninin ayrılmaz bir parçası oldular.

Anket bir veri toplama tekniğidir. Sosyal bilimcilerin kullandığı bu tekniğin insan davranışlarını tespit etmekte çok faydalı olabildiğinin görülmesi üzerine, anketçilik ticari bir faaliyete dönüştü ve özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD’de seçim sonuçlarının tahmin edilmesi konusunda giderek onsuz yapılamaz hale geldi. Ticarileşmesini sağlayan esas etken ise anketin siyasal manipülasyona bilimsellik kılıfı kazandırması ve bunun siyasal rekabette büyük avantaj yaratmasıydı.

Gerçekten ankette soru sorulan denek pasif konumdadır. Ona sorduğunuz soruları, sizin belirlediğiniz “katılıyorum/katılmıyorum” türünden belli bir ölçeğin içinde cevaplamak zorundadır. Anket sırasında insanlara, “Bu Pazar seçim olsa aşağıdaki partilerden hangisine oy verirsiniz?” diye sorar ve seçenek olarak beş partinin adını okursanız seçmenlerin büyük çoğunluğu gerçek niyeti altıncı bir partiye oy vermek olsa bile, o anda kendisine sunulmuş olanlar arasında bir tanesini söylemek zorunda kalır. Yani anket yapan, seçmene neyi gösteriyorsa büyük ölçüde onun cevabını alır. Üstelik toplanan cevaplar bilimsel bir teknikle elde edildiği için “bilimsel” gerçeklermiş gibi görünür. Bunun özelikle siyasal rekabette çok işe yaramasından dolayı günümüzde anketçilik işi büyük bir ticari sektör haline gelmiş durumda.

Anket şirketleri bilimsel değil ticari kuruluşlar ve amaçları kar etmek. Para kazanmak için ticaret yapmakta bir sorun yok. Ama insanlara yanlış bilgi vererek kar etmeye çalışmak ticaret ahlakına aykırıdır ve bu türden ticaret faaliyetleri pek çok ülkede sıkı şekilde denetlenir. Gıda takviyesini ilaç diye satamazsınız, sattığınız ürünün içeriği hakkında yanlış bilgi veremezsiniz veya sattığınız üründe olmayan özellikleri varmış gibi pazarlayamazsınız. Bir ticari işletme ticaret ahlakına uymayan bu türden işler yaparsa belediyeler veya bakanlıklar gibi devlet kurumları tarafından denetlenir, kusurlu bulunması halinde cezalandırılır. Sorun şurada: Bir anket şirketi, müşterisinin talebi üzerine, elde ettiği anket verilerini kamuoyuna değiştirerek duyurursa, denetlenme ihtimali var mıdır? Hayır!

Anket şirketleri müşterilerine bilgi sağlama hizmeti verir. Bu hizmet oldukça pahalıya mal olur. İçinde seçim sonuçlarının tahmini de olan ve çok sayıda başka müşteri talebini de içeren kalabalık bir anket formunu doğru bir örneklem oluşturarak, eğitimli anketörler aracılığıyla birkaç bin seçmene uygulamak yüksek maliyetli bir iştir. Bu maliyeti karşılayan müşteriler, anket şirketinden nesnel ve doğru bilgileri almaya hak kazanırlar. Ancak özelikle siyasal partiler, parasını ödeyerek elde ettikleri gerçek anket verilerini genel merkezlerinde siyasal analiz yapmak için kullanmakla yetinmezler. Bu verilerin kamuoyu tarafından bilinmesini de isterler. Ama nesnel veriler, o anketin yapılmasının maliyetine katılmış bir partinin işine tam olarak yaramıyorsa ve gerçekte alabileceğinden daha yüksek bir oy alacakmış gibi görünmek istiyorsa ne olacak?

Bu durumda gerçek verilerin değiştirilerek basına servis edilmesi ihtimali vardır. Partiler bunu kendileri yaparsa inandırıcılıkları olmayacaktır. Bu nedenle anket şirketinden bunu talep edebilirler. Eminiz anket şirketleri böyle yapmıyor, müşterileri olan partilerden gelebilecek bu türden teklifleri de reddediyorlardır! Ama düzgün işleyen bir ticaret ortamında her ticari işletmenin olduğu gibi anket şirketlerinin de ilgili kamu kurumları tarafından denetlenmesi gerekmez miydi? Sanırım bu ticaret ahlakına uygun çalışan anket şirketlerinin de haksız rekabetin önlenmesi açısından hararetle destekleyecekleri bir düzenleme olurdu.