25 Aralık 2024 Çarşamba
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Anketler AKP’de moral bozuyor!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkiye 24 Haziran’da seçime giderken en çok kamuoyu araştırması yaptıran parti AKP. Atacağı her adımı anketlerle belirliyor. Daha önceki tecrübelerinin ışığında yol almaya çalışıyor.

Erdoğan da bu konuda uzman. Yeri geliyor yapılan anketlerin ham halini inceliyor, yeri geliyor kafasına yatmayan sonuçları yeniden sorgulatıyor. Kabul etmek lazım, anket sonuçlarını da iyi okuyor.

ŞİŞİRİLMİŞ ANKETLERE TEPKİSİ

Yakın çevresi Erdoğan’ın uzmanlığını örneklerle anlatıyor. Kendisine gelen şişirilmiş anketlere olan tepkisine dikkat çekiyorlar. Toplantıda azarladığı şirket yöneticilerine vurgu yapıyorlar.

“Reis dolduruşa gelmez, gerçekçidir” diyorlar.

GERÇEK SONUÇLAR, AÇIKLANAN SONUÇLAR

Yapılan anketlerde belirlenen sonuçlar ayrı, açıklanan sonuçlar ayrı. Anketi yaptıran, açıklanacak sonucu da dikte ettiriyor. Bu AKP için de geçerli. Parti kulislerinde, 16 Nisan halk oylaması öncesi yüzde 49 olan “Evet”oylarının nasıl yüzde 53 “Evet”şeklinde açıklandığının öyküsü anlatılıyor.

Anketler, psikolojik savaşın silahı olarak kullanılıyor.

En son “Erdoğan’ın oy oranı yüzde 54-56 bandında” açıklamaları da bu çerçevede değerlendiriliyor.

TEDİRGİNLİK

Son günlerde AKP’de moraller bozuk. Partinin kurmay kadrosu gergin. Ekonomide yaşanan kriz endişeleri artırıyor. Peş peşe açıklanan “seçim paketleri” de moralleri düzeltebilmiş değil.

AKP’yi izleyen bir gazeteci dostumla sohbet ettim. Kendisi de AKP’ye yakın. “AKP’de moraller mi bozuk, yoksa ben mi öyle görüyorum?” diye sordum. İsminin yazılmaması kaydıyla şunları söyledi:

“Anketler iyi değil. Yapılan tüm hamlelere rağmen bir türlü toparlanma olmadı. Sonuçlar herkesin moralini bozdu. Partililer nasıl olsa ‘Reis devreye girer sorun çözülür’ diye düşünüyordu. Ama bu kez öyle olmadı. Gerçi daha zaman var, ama gidişat ümit vermiyor. 2002 seçimlerinden beri AKP’yi yakından takip ederim, ilk kez böyle bir durum görüyorum. Herkes çok tedirgin.”

ÇANTADA KEKLİK DEĞİL

AKP’li yöneticiler dışarıya karşı “sorun yok, seçim çantada keklik” havası vermeye çalışıyorlar. Ama içerde durum farklı. Bazıları krizi aşmak için yeni taktikler peşinde olsa da, geniş bir kesim “günah keçisi” arayışında.

İçerde yaşanan tartışmalar ister istemez dışa da yansıyor.

Şu andaki manzara bu!

PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜK YOK

Daha önceki seçimlere giderken psikolojik üstünlük hep AKP’de idi. Bu kez farklı bir durum var. Ekonomik kriz, döviz kurlarının yükselişi, halkın tepkisini açıkça dillendirmeye başlaması, ... AKP’nin en büyük sıkıntısı.

Bir AKP milletvekilinin Meclis’te herkesin içinde “Döviz kurlarında her gün yeşil okları görmekten hasta oldum, moralim sıfıra iniyor” demesi de her şeyi açıklıyor.

UMUT MUHALEFET

AKP kurmayları umutlarını Meclis’teki muhalefete bağlamış gibi. Muhalefetin hatalarının üstüne basarak yükselme gayretindeler.

Bu nedenle muhalefet partilerinin ve cumhurbaşkanı adaylarının açıklamaları için bir ekip kurulmuş. Talimat yukardan. Her söyleneni sözcük sözcük tarıyorlar. Reis’e ve parti yöneticilerine malzeme topluyorlar.

AKP uzun dönemli hesap yapamaz hale geldi. Meclis’teki muhalefetin durumu da aynı. Kürsülerde söylenen çözüm önerileri ciddiye alınacak cinsten değil.

Herkes bol keseden dağıtıyor. Olmayan paralar ortalıkta savruluyor. Bütün politika 24 Haziran’a kadar idare etmek. Sonrası Allah kerim..!

Daha önümüzde bir aydan fazla süre var. Bakalım neler olacak.

İzliyoruz.