23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Arı zehri üreticilerinin hatırlattıkları

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Manisa Turgutlu’da arıcılık yapan Murat Almışlar’dan bir mektup geldi.
Giriş bölümünden sonrasını köşemize alıyoruz
ARICIDAN GELEN MEKTUP
“Doğu Bey; biz iki arkadaş kendi işimizin yanı sıra, arıcılık yapmaktayız. Arı ürünlerini kovanlarımızdan alıp değerlendirmekteyiz. Bunun yanı sıra bu yıl daha fazla üretim ve daha farklı ürünler için bir çalışmaya giriştik.
“Arı zehri; bu ürünün toplama aparatı yurt dışından ithal edilmektedir. Aynı zamanda arı zehri de ithal edilmektedir. Biz iki arkadaş kafa yorup bu aparatları yaptık. Arı zehrini de çıkardık. Başladık pazar aramaya. Ulaşabildiğimiz firma ve üniversitelere sorduk. Bir netice alamadık ve üretimi askıya aldık.
“Şimdi asıl sizden ricam şudur. Arı zehri yurt dışında 30-300 dolar gram fiyatıyla satılmaktadır. Ülkemizde üretim bulunmamaktadır ve fiyatı 70 dolar ile piyasada anılmaktadır. Balkan ülkeleri, Gürcistan, Brezilya gibi ülkelerde üretim sağlanmaktadır.
“Size bir örnek vermek istiyorum. Haberlerde 94 bin ton Malatya kayısısı ihraç etmişiz diye izledim ve ülkemize 220 küsur milyon TL girdisi olmuş.
“Şimdi Ülkemizde resmi rakamlara göre 80 bin arıcı bulunmaktadır. Bu Arı Zehri Üretimine başlangıçta beş bin arıcı başlasa ve her biri 100 gram arı zehri üretse 500 kilogram üretim sağlanır. Gram fiyatı 70 dolardan hesap edersek bugünkü kurla ekonomiye 227 milyon TL girdi olur.
“Arıcılarımız bu işe çok meraklı olup Pazar bulamadığı için girişim yapmamaktadır.
“Devletimizin ve Milletimizin bu zor günlerde üretim yapmaktan başka çaresi yoktur.
“Bu Ürünün satışı konusunda sıkıntı çekiyoruz, bize bu konuda yardımcı olur musunuz?”

Murat Almışlar
E-mail : [email protected]

Almışlar’ın eposta adresini özellikle yazdık. Umut ederiz Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ilgilenir. Yetkililer ve ilgililer isterlerse telefon numarasını da veririz.
DEVLETÇİLİK VE PLAN
Murat Bey’in yazdıkları da gösteriyor, Üretim Ekonomisinin inşası artık milletin meselesi oldu. Ne var ki, sistem değişikliği için üreticinin yönelişi yetmiyor. Devletin kararı ve uygulaması gerekiyor.
Hükümet yetkililerinin Üretim Ekonomisi söylemlerini yoğunlaştırması, kuşkusuz olumlu. Ancak bu iş, üreticilere çağrılarla ve özendirmelerle başarılamaz. Bugünün Türkiyesinde Üretim Ekonomisi için devletçilik ve planlama şarttır. Murat Almışlar’ın yazdıkları da aslında bu zorunluluğu hatırlatmaktadır.
Üretim Ekonomisinin inşası bir devrim sorunudur. 1980’lerde Turgut Özal’ın başlattığı “Dünya Ekonomisiyle Bütünleşme” denen Borçlanma Ekonomisi iflas etmiştir. “Üretim Ekonomisi” diye Türkiye’nin gündemine yerleştirdiğimiz ekonomik sistem, Karma Ekonomidir. Kamu kesimi ve özel kesim, Üretim Ekonomisi için el ele verecek.
ÜRETİCİLERİN HÜKÜMETİYLE ÜRETİM DEVRİMİ
Önderliğin devlette olması gerekiyor, her şeyden önce sistem değiştireceğiz.
Öncelikle üreticiyi kenara süren siyasal sistem değişecek, Üretim ekonomisi, işçi ve çiftçiden sanayici ve tüccara kadar üreticilerin yönetiminde kurulur. Türkiye ekonomisi yeniden düzenlenecek. Hükümetten başlayarak Türkiye, üretim amaçlı bir örgütlenmenin içine girecek. 1980’de ekonomide Turgut Özalların yaptığı ideolojik karşıdevrimin hurafelerinden kurtulmak için dahi, siyasal önderliğe ihtiyaç var.
Ekonomi düzleminden bakarsak, Türkiye’nin kaynaklarının planlı olarak Üretime yöneltilmesi gerekiyor. Burada devrim nitelikli kararlara ve uygulamalara gerek var. Tasarrufu artırmak, Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde ayağa kalkması için kaynakları doğru kullanmak, dış ticaret açığını kapatmak, bunların hepsi kamunun ekonomide doğrudan roller üstlenmesini zorunlu kılıyor.
Türkiye Üreticilerin Hükümetiyle Üretim Devriminin eşiğine gelmiştir.