22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Arpalıklar yine devrede!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

12 Eylül’den beri aynı.
Kamu kuruluşları hedefte.
Halkın parasıyla kurulan KİT’ler “arpalık” yapıldı.
Kamu bankaları için de durum değişmedi.
Milyarlarca liralık kurumlar eşe dosta emanet.
Eski milletvekilleri, il başkanları, …

LİYAKAT MI, O DA NE?
Hükümetler bu kuruluşların yönetimine atama yapıyor.
Atanan kişinin kurumla hiç alakası yok.
Belki de atandığı kurumun adını ilk kez duyan var.
Ne iş yaptığını, ne ürettiğini de bilmiyor.
Eskiden büyük kurumların yönetimleri üçlü kararname ile atanırdı.
Sonra çözüm buldular.
Kurumları Özelleştirme İdaresi'ne bağladılar.
Tek imza ile atama yaptılar.
Maaşlar Bakanlar Kurulu'nca belirlenirdi.
O da aşıldı.
Kendileri belirlediler.

SATTILAR
Kimi, “son sosyalist devleti yıktı”.
Kimi, “babalar gibi” sattı.
Para bittikçe mirasyedi gibi davrandılar
Çoğu kelepir fiyatına gitti.
Elde fazla bir şey de kalmadı.

BİR ANI
Hiç unutmuyorum.
1990’lı yıllardı.
Yatırımcı bir bakanla oturuyorduk.
Siyasetçiden çok teknokrattı.
Kendine bağlı kitleri zarardan kurtarmak için çabalıyordu.
Parti üst yönetiminden bir adam göndermişler.
“Bir yönetim kurulu üyeliği ver” demişler.
Özel kalemi geldi o kişinin dışarıda beklediğini söyledi.
Bakan da “gelsin” dedi.
Adam geldi, oturdu.

İHALELİ BİR YERE ATA
Ne iş yaptığını sordu.
Niyeti mesleğine göre bir kuruma atamaktı.
Arkasından “İstediğin bir yer var mı?” dedi.
Adam pervasız:
“İhaleli bir yer olsun!” yanıtını verdi.
Bakan anlamadı.
O tekrarladı:
“İhaleli bir yer olsun.”
Bakan ne yapacağını şaşırdı.
Ağzından, “…tirol git. Çık dışarı” diye bağırdığını hatırlıyorum.
Bakan gençti.
Sistemi bilmiyordu.

SON ATAMALAR
Son günlerde yapılan atamalar tartışılıyor.
Eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu Vakıfbank Yönetim Kurulu başkanlığına, AKP’li Belediye Başkanı Mevlüt Uysal Halkbank Yönetim Kurulu üyeliğine, eski Bakan Faruk Çelik Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine atanmış.

Türkiye ciddi bir ekonomik krizde.
Kriz bankacılık sektörünü de tehdit ediyor.
Böyle bir ortamda bu bankalara yazık değil mi?
Yoksa bu kişiler bankacılık uzmanı da bizim mi haberimiz yok.
AKP’liler bile tepkili.
Bu tür uygulamalar bugüne kimseye hayır getirmedi.
O partilerin hali ortada.

YÜKSEK İSTİŞARE KURULU
Cumhurbaşkanlığında yeni bir kurul oluşturuldu.
Yüksek İstişare Kurulu.
Tartışması hemen başladı.
AKP kulislerinde konuşulanlara göre olay şöyle gelişmiş:
“Reis eski bir Meclis Başkanına danışmanlık önermiş. O da ‘Efendim ben Meclis Başkanlığı yaptım. Devletin 2 numarasıydım. Danışmanlık uygun olmaz’ demiş. Reis de ‘O zaman formülü sen hazırla’ karşılığını vermiş. Çalışılmış böyle bir yol bulunmuş.”
Şimdilik eski Meclis Başkanları gündemde.
Bakalım başka kimler olacak.
Böyle bir kurul sağlıklı oluşturulursa yararlı olabilir.
Gerçekten Türkiye’nin sorunlarına müdahale edebilir.
Ama AKP içi hesaplarla gündeme geldiyse yazık olur.
Hem de çok yazık!