19 Eylül 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Aşı milliyetçileri bindiği dalı kesiyor

Recep Erçin

Recep Erçin

Gazete Yazarı

A+ A-

Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Selva Demiralp, Dr. Cem Çakmaklı, Dr. Sevcan Yeşiltaş, Dr. Muhammed Ali Yıldırım ve Maryland Üniversitesi'nden Dr. Şebnem Kalemli-Özcan tarafından kaleme alınan aşı milliyetçiliğinin ekonomik maliyetlerine ilişkin rapor Zoom üzerinden düzenlenen bir toplantı ile ele alındı. Biz de salı akşamı düzenlenen bu önemli toplantıyı takip ettik. Toplamda 65 ülke ve 35 sektörün analiz edildiği araştırmaya göre, gelişmiş ülkelerin 2021'in ilk yarısında tamamen aşılandığı, gelişmekte olan ülkelerde ise en iyi ihtimalle nüfusun yarısının yılsonuna kadar aşılanabildiği üç farklı senaryo ele alındı. Rapor, eş zamanlı olarak dünya geneline yaygın aşılama yapılamaması halinde, koronavirüs salgınında oluşacak ekonomik zararın önemli bölümünün gelişmiş ülkelerin üzerinde kalabileceğine işaret etti. Hatta gelişmiş ülkelerin katlanmak zorunda kalacağı zararın, 2021 yılında ortaya çıkacak toplam küresel maliyetin yüzde 49’una kadar çıkabileceği ifade edildi. Toplantıda konuşan Şebnem Kalemli Özcan, “Bir ülkenin aşılanması, restoranların açılması yeterli olmaz. Aksi halde yeniden virüsle karşı karşıya kalırız. Sınırları kapatarak ticareti bir seviyede tutmak da yeterli olmayacaktır” dedi.

KAYIPLARIN YARISI MERKEZLERE KALACAK

Toplantının açılışında konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, şunları söyledi: “Aşıların tedariki ve dağıtımında adaletin sağlanması, insani bir sorumluluktur. Bu araştırma, kendi nüfuslarını aşılamada başarılı olsalar da, gelişmiş ülkelerin pandemi kaynaklı küresel ekonomik kayıpların yarısına kadarını üstlenebileceklerini de gösteriyor. Şubat ayı ortası itibarıyla kamuyla paylaşılmış verilere göre, yüksek ve yüksek-orta gelir grubundaki ülkeler, yaptıkları ön anlaşmalarla üretilmesi planlanan onaylanmış veya aday aşıların yüzde 70’ini tedarik etmeyi garantilediler. Düşük veya düşük-orta gelirli ülkeler ise üretilecek aşıların şimdilik sadece yüzde 15’i için anlaşmaya varabildiler. Kalan yüzde 15 ise küresel aşı erişim programı olan COVAX tarafından tedarik edilmiş durumda… Bir tarafta, tüm nüfusunu beş kez aşılayabilecek miktarda aşıyı garanti altına alan ülkeler, diğer tarafta sadece COVAX programına güvenebilecek olanlar… Hâl böyleyken, pandeminin bu yılsonunda az gelişmiş ülkelere özgü bir endemiye dönüştüğünü görebiliriz. Ancak, çalışma arkadaşlarımızın raporuna göre; gelişmiş ülkelerdeki aşılama yerel talep ve tedarik şoklarının giderilmesine yardımcı olsa da, dış ticaret ortağı diğer ülkeler de aşılanmadığı takdirde tüm ekonomiler düşük performans gösterecek. Araştırma, gelişmiş ülkelerin pandemi kaynaklı küresel ekonomik kayıpların yarısına kadarını üstlenebileceği sonucuna da varıyor.”

AB'NİN UYGULAMALARI ENDİŞE VERİCİ

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski de, şu uyarıları yaptı: “Küresel çapta sürü bağışıklığına kavuşulması yalnızca gelişmiş ekonomilerin hızlı aşılanması ile değil, gelişmekte olan ülkelerde de aşılama hızının artması ile mümkün olabilir. Bu nedenle, aşı dağıtımının eşit ve adil olması senkronize, koordineli bir ekonomik büyümenin temelini oluşturmaktadır. Bununla birlikte, son dönemde gördüğümüz AB Yönetmeliği gibi Kovid-19 aşısı ve aşı üretiminde kullanılan girdiler için ihracat yetkisi gerektiren girişimler endişe vericidir. Bu tür kısıtlayıcı önlemler gerek Avrupa Birliği iş dünyası gerekse de, TÜSİAD’ın da dahil olduğu, G20 ülkelerinde faaliyet gösteren başlıca iş dünyası derneklerinin gündeminde olan bir konudur.”

TÜRK AKADEMİSYENLERİN BAŞARISI

Sizlere daha önce yayınlanan bir haberimizde bu önemli çalışmayı aktarmıştık. TÜSİAD Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırmalar Forumu'nun düzenlediği bir ekonomi toplantısında Prof. Dr. Selva Demiralp, böyle bir çalışmadan söz etmiş ve ilk çıktılarını kamuoyu ile paylaşmıştı. 9 Ocak tarihinde yayınlanan haberimizde Demiralp'in şu uyarılarını aktarmıştık: “Yaptığımız çalışmaya göre sağlığa ilişkin riskler ortadan kalkmadığı sürece kapanma önlemlerinin gelip gitmesi anlık iyileşme sağlıyor. Mevcut modelde aşı devreye girdiğinde gelişmekte olan ülkeler aşı alamazsa küresel ekonomiye bunun maliyeti oluyor. Gelişmekte olan ülkeleri vuruyor ama gelişmiş ekonomileri de etkiliyor.”Yine 11 Şubat'ta yayınlanan haberimizde ülke olarak aşılamayı sağlasak bile adaletsiz aşı dağıtımının ihracat kanalıyla olumsuz etkisini görebileceğimize işaret ettik. Türk akademisyenlerin bu çalışması 25 Ocak tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından basına tanıtıldı. New York Times, Financial Times başta olmak üzere uluslararası medyada geniş yankı uyandırdı. Dünya Ekonomik Forumu Sağlık ve Sağlık Hizmetlerinin Geleceği Platformu Başkanı Arnaud Bernaert da, COVAX'a (aşıların adil dağıtımı için oluşturulan platform) 10 milyar dolarlık finansman sağlandığını ancak alt gelir seviyesindeki ülkelerde sürü bağışıklığının sağlanması için 30 milyar dolara ihtiyaç olduğunu belirtti.