Aşk ve Tutkunun Kırılgan Anatomisi: Mine de Vanghel
“Güçlü ruhlar belli kırılma anlarında aslında mutluluğun kendisi olan bir nevi yüce gönüllülük yayarlar etraflarına.”
Fransız Edebiyatı dendiğinde kült öykü ve romanlarıyla akıllara gelen ilk isimler arasında yer alır Stendhal. 1783’te Fransa’nın Grenoble şehrinde doğan yazarın asıl adı ise Marie-Henri Beyle. Annesini küçük yaşta kaybeden Stendhal’i babası ve teyzesi yetiştirdi. Öğretmeni ile birlikte 3 despot figürün baskıcı kararları ile büyüdü. Bu ve daha fazlasını “Henri Broulard’ın Yaşamı” adlı özyaşamöyküsünde anlattı ve nefret ettiği Grenoble bujuvazisini eleştirdi.
17 yaşında Nopolyon’un ordusuna katılarak Milano’ya gitti. Ardından Rusya Seferi’ne katıldı. Savaşın ardından İtalya’ya dönerek kendisini edebiyata adadı. Fransız toplumunun melankolik portresini resmettiği “Kırmızı ve Siyah” adlı klasik romanı 1830’da yayımlandı. Aynı dönemde bir diğer büyük romanı da İtalya’da geçen “Parma Manastırı” oldu. Fransız Edebiyatının bir diğer büyük yazarı Balzac’ın bu roman hakkında yazısının ardından Stendhal daha geniş kitlelere ulaşmayı başardı. 1841’de felç geçiren yazar 1842’de Paris’te öldü.
“Hayatın gerçekliğiyle yetinemeyecek kadar ateşli bir ruhtu onunkisi.”
Stendhal’in bu kısa novellasında felsefe ve hayal gücü diyarında, Königsberg’de doğduğu söylenen Mina de Vanghel’in hayatına konuk oluyoruz. Fransa’da yaşayan Alman kadının kısa yaşamı ekseninde bizlere aşk, tutku, ihtiras, bağımlılık ve saplantı gibi kavramların insan bedeni üzerindeki etkileri anlatılıyor.
Geleneksel cinsiyet rollerinin aksine Mina karakteri farklı bir çizgide durmaktadır. Ataerkil ve kadın karşıtı bir toplumun izlerini gördüğümüz öyküde güçlü bir kadın karakter vardır ve onun varlığı somut bir gerçekliği de gözler önüne serer. Zemini sağlam olmayan sevginin bir süre sonra varacağı nihai sonu anlatması bakımından önem teşkil eden öyküde Stendhal’in trajik bir finale imza attığını söylemek mümkün.
Alman kimliğine sadık olan ve vefat eden babası gibi felsefeye oldukça düşkün bir kadın olarak tanıtılan Mina, yaşadığı çevreden sıkılarak Paris’e gider. Burada evli bir adama aşık olan Mina’nın yaşadığı bu durum bir süre sonra saplantıya dönüşecektir. Aşk için her şeyi yapmaya hazır bir kişi olarak tanıtılan Mina’nın ayakları yere basmayan aceleci tavırları hikayenin gidişatı hakkında bizlere sağlam ipuçları verir.
“Beni umutsuzluğa düşüren, sorumluluklarımın kalbime hiç söz geçirememesi. Yapacak bir şey yok, sissiz yaşayamam.”
Büyük romanlarından da aşina olunduğu üzere Stendhal’in psikolojik tahlilleri ve toplumsal gözlemleri satır aralarında yer alır. Ahlaki değerlerin de sorgulandığı öyküde aşk karşısındaki diğer şeylerin çatırdayışını izleriz. Bir kadının iç dünyasını başarılı bir şekilde resmeden Stendhal dramatik bir finalle noktalar anlatısını.
Yazarın büyük eserlerini okumuş olanlar için hoş bir geçiş kitabı olarak değerlendirilebilecek, okumamış olanlar içinse Stendhal’e başlangıç için ideal bir öneri olabilecek Mina de Vanghel, Can Yayınları’nın “Kısa Klasikler” serisi kapsamında yayımlandı. Geçtiğimiz yıl çıkan kitabın çevirmeni Yunus Çetin.
Keyifli okumalar dilerim.
“İntikam almak harekete geçmektir, harekete geçmekse umutlanmaktır.”
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.