Aslan zirveyi bırakmadı

GALATASARAY deplasmanda Fenerbahçe'yi çok etkili bir oyunun sonucunda 3-0 mağlup etti, zirvedeki yerini sağlamlaştırdı.

Sahaya çıkan ilk 11'lere bakınca ben dahil çoğu kişi tarafından Okan Buruk'un Barış Alper ile maça başlaması yadırgandı. Ama maçın ilk dakikalarından itibaren gözlemledik ki Okan Buruk her şeyden evvel Fenerbahçe'yi çok iyi analiz etmiş. Rakibinin eksiklerini gayet iyi tespit etmiş ve ilk 11 seçimini buna göre yapmış.

NELSSON VE ABDÜLKERİM'E AYRI BİR ALKIŞ

Galatasaray'da derbide forma giyen futbolcular arasında kötü oynayan kimse yoktu. Sahadaki tüm futbolcular üstüne düşeni yaptı. Sarı-kırmızılılar bloklar arasında hiç boşluk bırakmadı, Fenerbahçe'ye adeta kıpırdama şansı bile vermediler.

Savunmanın ortasında görev yapan Nelsson'dan ayrıca bahsetmek gerekir. Çok çok iyi mücadele etti, hatasız bir maç çıkardı. Takımın diğer stoperi Abdülkerim de Nelsson'dan sonra Galatasaray'ın en iyilerindendi.

JESUS'UN AÇIKLAMALARI HAYRET VERİCİYDİ

Maç boyunca Galatasaray 3 gol attı, 2 golü de ofsayt gerekçesi ile sayılmadı. VAR'dan dönen ilk ofsayt pozisyonu için ben şüphe içerisindeyim. Gerçekten ofsayt mıydı emin değilim.

Tablo böyle iken 90 dakikanın ardından Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus'un açıklamalarına hayret ettim. Jesus özellikle ilk 45 dakika içerisinde daha çok pozisyona girdiklerini söylüyor. Herhalde Jesus bizden başka bir maç seyretti. İlk devrede Galatasaray'ın attığı gol ve sayılmayan iki golünün yanı sıra iki tane daha yüzde yüz gol pozisyonu vardı. Fenerbahçe'nin ise sadece Rossi ile karşı karşıya bir fırsatı vardı ki bunun dışında sarı-lacivertlilerin ilk devrede başka bir atağını hatırlamıyorum.

BURUK JESUS'U SOLLADI

Jorge Jesus'u bütün basın ki zaman zaman ben de buna dahildim, oyunu çok iyi okuduğu zannı içerisinde çokça övdük ama derbideki hamlelere baktığımızda Okan Buruk'un Jesus'tan kat kat daha üstün olduğunu gördük. Gerek ikinci devredeki oyuncu değişiklikleri gerekse oyunu okuması ile Okan Buruk güven tazeledi. Kağıt üstünde Fenerbahçe favori gösteriliyordu ama Galatasaray Okan Buruk'un liderliğinde ezeli rakibini tabiri caizse eze eze yendi.

İki takımın yedek kulübelerine baktığınız zaman Okan Buruk'un Icardi gibi bir marka santraforu tam zamanında oyuna aldığını ve Icardi'nin de iki golün kahramanı olduğunu görüyoruz. Buna karşın Jesus ise takımı mağlup durumdayken Valencia gibi bir kozu yanında oturtarak Fener'in farklı mağlubiyetine zemin hazırladı.

ARDA GÜLER'İN OYNATILMAMASI BÜYÜK HATA

Şunu da eklemeliyim: Çok yetenekli bir orta saha oyuncusu olarak takdir ettiğim İrfan Can Kahveci, Fenerbahçe'ye transfer olduğu günden bu yana hem düzenli olarak ilk 11 oynayamıyor hem de oyunu geri gidiyor. Fenerbahçe'nin genç yıldızı Arda Güler'e bir türlü forma şansı verilmemesini ise Türk futbolunun geleceği için adeta bir cinayet olarak değerlendiriyorum. Arda gibi bir yetenek nasıl kenarda unutulur, inanılır gibi değil.

GALATASARAY ŞAMPİYONLUĞUN FAVORİSİ

Derbi ve sonucu, Galatasaray bitti demeden şampiyonluğun kimseye gidemeyeceğini gösteriyor. Galatasaray bu futbolunu sürdürürse sezon sonu mutlu sona ulaşacak, belki de hem Ali Koç'un hem de Jesus'un Fenerbahçe'den ayrılmasını sağlayacaktır.

Elbette şunu da vurgulamak lazım: Futbol bir spor ve derbinin centilmence oynanıp tamamlanması çok değerliydi. Sezon başından bu yana yedek kulübesinden oyunu germeye çalışan Mert Hakan Yandaş yine aynı şekilde davranmaya çalıştı ama onun çabaları da derbiyi çirkinleştiremedi. Fenerbahçe seyircisini de bu noktada tebrik ederim.

Bundan sonraki maçlarda umarım Galatasaray göze hoş gelen bu futbolunu devam ettirir, hem Türk futbol seyircisine hem de kendi taraftarına keyifli maçlar izletir.