ASYA PORTRELERİ
Bir yiğit doğmuş diyeler
ey! Hey! Yine de hey hey!
Bir yiğit doğmuş diyeler,
Göksu bendinde boydan yuyalar,
Yedi iklim dört köşede duyalar,
Böyle yiğit her diyarda var mı ola?
Avucunun ayasında mertlik nişanı,
Göğsünün berkinde dervişlik şanı,
Her ne yana baksa bahar çavlanı,
Gide gide kendi özüne gelen kim ola?
Ha bu diyar baştan başa denk olanda,
Gönüller açılıp renk renk olanda,
Zalimlerle bir naralı cenk olanda,
Yirmi beş kuruşluk uyku çok mu ola?
Ellerinde al yeşilli dağlar bezenir,
Bağlar Filizlenir, can tazelenir,
Fikret derler bir hazala nazlanır,
Böyle Mecnun bu ellerde zor mu ola?
Gün olmuş kalem kılıç yazıya dalmış,
Yedi başlı ejderhayı kafadan almış,
Gün olmuş kadehi ağıya salmış,
Anasından bir kez doğan kim ola?
19 Aralık’ta gün tutulmuş derler,
Dokuz ayda Oğuzca büyümüş derler,
Bir ömürde bir aşk boyu yürümüş derler,
Hu dost ile gönül yapan kim ola?
Fikret Otyam, Haydar’a verdi kalemi,
Yazdırdı ucuna cümle âlemi,
Sen de koydun bu kavgaya kelleni,
Meydana girende aslan kimdir belli ola.
Hey! Hey! Yine de hey hey!
KISSACA
Edebiyat Cephesi’nin komutanlarından büyük Türk ressamı, Türk yazarı, Türk Bilgesi Fikret Otyam 19 Aralık 1926 günü dünyaya gözlerini gülerek açtı. Açış o açış. O bebek büyüdü, ölümsüzlük kazandı, bize yolu gösterdi. Yarattı, mücadele etti, kendini adadı, örgütlendi. Yol göstermeye devam ediyor. İyi ki doğdun Fikret Ağabey.