Ataol Behramoğlu Biden’ı görmüyor Putin’e kızıyor
- 23 Nisan Milli Egemenlik Bayramı kutlu olsun. Bu yıl hangi yönünü vurgulamak gerekir.
Bağımsızlık! Türk milleti, egemenliğine bağımsızlık mücadelesi sonucu kavuştu. İşgalden kurtuluş mücadelesiyle egemenlik elde ettik. 1. Meclis antiemperyalist bir meclistir. Devrim meclisidir. Mücadele zihinlerde de devrim getirmiştir. Cumhuriyet rejiminin başlangıcıdır. Adı daha konulmamıştı ama bu yönde atılan çok güçlü bir adımdır.
‘Doğan çocuğun adını koyuyoruz’ diyen de yanlış hatırlamıyorsam Abdurrahman Şeref Efendi’ydi. Son vakanüvisimiz. Osmanlı yönetim kademelerinde de bulunan önemli bir isim. Galiba Sevr’e evet diyen heyetin de içindeydi ama sonra Kuvayı Milliye saflarına katıldı.
Abdurrahman Şeref Efendi’yi de saygıyla analım.
- İlkokulda okurken 23 Nisan gününden hangi izler zihninizde kaldı?
Çocuk bayramı vurgusu tabi çok yapılıyor ve herkesin aklında bu yönüyle kalıyor. Halbuki siyasi anlamı çok önemli. 23 Nisan Milli Egemenliği elimize aldığımız gün. Yürüyüşleri hatırlıyorum. Bando eşliğinde. Tabi çocuklara Cumhuriyet değerleri öğretilmek istendi muhtemelen ama Cumhuriyet aşınınca bu kutlamalar da amacından koparıldı, sadece dünya çocuk günü gibi aktarıldı. Basit bir festival gibi ele alındı. Halbuki 23 Nisan’ı bir anlayalım, anlatalım, ne oldu, nasıl oldu? Bunların içeriğini iyi aktarırsak daha çok sahiplenilmesini sağlarız.
- CHP’li isimlerin milli bayram günlerinde de barış kelimesini öne çıkardığına şahit oluyoruz.
Birlik ve bağımsızlık kelimeleri güncel ihtiyaçlarımıza daha uygun. HDP’li biri ağzını açınca barış diye başlıyor. Bu kelime anlamını yitirmiş durumda. Silah sıkanlar barış diyor.
- Savaşa karşı değil misiniz?
Barış diye tutturanlar savaş çıkarıyor. Aydınlarımızın da kafası karışık bu konuda.
- Kim mesela?
En son dikkatimi Ataol Bahramoğlu çekti.
- Nerde çekti?
Berfin Bahar dergisinde. Kapak konusu yapmışlar. Ataol Behramoğlu ABD’yi NATO’yu görmüyor ama Putin’e kızıyor. Biden nerede? Emperyalist sistem güçlü tabi. Hayatın her alanında. Para onlarda, ödül onlarda, Nobel onlarda, proje onlarda. Onların dikkati mi çekilmek isteniyor diye insan düşünmeden edemiyor!
- Ataol Behramoğlu’nun Meral Akşener’i övdüğü yazı aklıma geldi. Okuyan insan üzülür.
Bir solcu, bir devrimci çıkış yolunu Akşener’de görüyorsa biz milletimize hiç kızmayalım. ‘Aydını’, ‘Öncüsü’ böyle olursa millet ne yapsın. ‘Türk solu’, 'TÜSİADsever' oldu, 'HDPsever' oldu, 'Akşenersever' oldu hatta 'Nazisever' oldu… Le Pen meselesini bile anlamadılar. Halk Tv mesela anlamadan konuşanların kanalı gibi oldu. Berfin Bahar dergisine de şaşırdım. Bunu kapağa çıkarmışlar.
- CHP Lideri Kılıçdaroğlu elektrik faturasını ödemedi, elektriği kesildi. Elektriği kesilen dar gelirli vatandaşları gündeme getirmek istediğini açıkladı. Ne anlayalım bu durumdan.
Hayret bir olay! Çözümü yok. Çare kamulaştırma diyemiyor. Zammı kaldır diyor sadece. Benim ömrümün yarısı CHP’de geçti, hiç böyle mücadele yöntemi görmedim. Samimi gelmiyor bana. Meşhur deyişle PR yapıyor galiba.
- Bu haftaki son mesajınızı alalım.
Bu satırları erkenden okuyan tüm Ankaralıları Türkiye Liseliler Birliği’nin yürüyüşüne davet ediyorum. Saat 14’te Birinci Meclis önünde. Bayrak emin ellerde. Tebrikler gençlerimize.