Atatürk gençlik ile yaşıyor

ULUSLARARASI turnuvalara Rusya hala ülke adıyla değil spor federasyonlarının adıyla katılmaya devam etse de katıldığı her turnuvada kürsünün en üzerinde yer alıyor.

Eski adıyla “Fed Cup” yeni adıyla “Billie Jean King Cup” finalleri Prag’da oynandı. Kadın tenisinde milli takımların yarıştığı tek turnuvada şampiyonluğa Rusya ulaştı. Rusya, grubunda Kanada’yı 3-0 Fransa’yı 2-1 yendi, yarı finalde ABD’yi 2-1 ve finalde de İsviçre’yi 2-0 yendi. Üstelik 5 kişilik takımında WTA sıralamasında en kötü durumda bulunan sporcusu Samsonova’yı oynatarak bu başarıyı yakaladı.

YÜKSELEN DEĞER KEREM ÖZMEN

Belgrad’da düzenlenen Dünya Boks Şampiyonası’nda Rusya, Küba ve Kazakistan gibi 5 madalyaya ulaşan 3 ülkeden biri oldu. Türkiye ise şampiyonaya çok genç bir kadro ile katıldı. Olimpiyat sonrası yapılan bu tercih bir spor ülkesine yakışan bir tercihti. 13 yenilgiye karşın 11 galibiyet aldık. 19 yaşındaki Kerem Özmen’i izlemek büyük keyifti. 20’li yaşlarının sonlarına gelmiş rakipleri karşısında, finale kadar hep üstündü. Dört karşılaşmasında da hiçbir hakem rakiplerini tercih etmedi. Finalde ise son Olimpiyat Şampiyonu Kübalı Andy Cruz karşısında geri adım atmadı, hırsla mücadele etti, yine de Cruz üst üste 3. Dünya Şampiyonluğu’nu hakkıyla kazandı. Belgrad’dan bir gümüş, daha da önemlisi Kerem Özmen’i kazanarak döndük.

Belgrad’da düzenlenen bir başka turnuva da 23 Yaş Altı Dünya Güreş Şampiyonası idi. 23 yaş altı milli takım kafilemizde yer alan erkeklerde serbestte 2, grekoromende 1 güreşçimiz ay başında yapılan Büyükler Dünya Şampiyonası’nda da ülkemizi temsil etmişti. Nitekim bu sporcularımız 23 yaş altında da başarılı oldular, madalya aldılar. Ramazan Sarı ve Ahmet Uyar, altını kıl payı kaçırdılar. Özellikle Ramazan Sarı’nın final maçında Rus rakibinin oyun dışı attığı yumruğun cezalandırılmaması Ramazan’ı bir altından etti. Kadın güreşindeki 10 sıkletten 6’sında Büyükler Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil eden sporcularımız 23 Yaş Altı Dünya Şampiyonası’nda da ülkemizi temsil etti. İki şampiyonaya genelde aynı güreşçilerle katılmamız, kadın güreşinin geleceğine umutla bakmamızı sağladı. Zeynep Yetgil, Aslı Demir ve Dünya Şampiyonası’nda milli takımda yer almayan Eda Tekin Belgrad’dan madalya ile döndüler. Rusya ise büyüklerde olduğu gibi 23 yaş altında da erkeklerde hem serbestte hem grekoromende puan sıralamasının en üstünde yer aldı. Belgrad’da yer alan 30 farklı sıkletin 22’sinde Rusya madalya aldı. Rusya 22, İran 15 madalya kazanırken güreşçilerimiz de 10 madalya ile en fazla madalya kazanan üçüncü ülke oldu. Altın madalya kazanamasak da bu başarı geleceğe umutla bakmamızı sağladı. Grekoromende Kamal kardeşler, aynı gün içinde iki bronz kazandı. Kardeşler hem ailelerini hem milletimizi gururlandırıyor. Geçtiğimiz haftalarda boccede Öztürk kardeşlerle gururlanmıştık, bu hafta bunu güreşte Kamal kardeşler başardı. Hem erkekler serbest hem erkekler grekoromen hem de kadınlarda puan sıralamalarında turnuvanın ilk beş ülkesinden biriydik.

Kazan’da düzenlenen Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nda ilk sıradaki ülke yine Rusya oldu. 42 altının 11’ini kazanarak en yakın rakibi Hollanda’ya 3 altın fark attı. Viktoriya Zeynep Güneş 400 metre karışıkta altın, 200 metre karışıkta bronz ve Emre Sakçı da 50 metre kurbağalamada gümüş kazandı. Tarihimizde ilk kez bir Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası’nda 3 madalya birden kazandık. Zeynep’in kazandığı altın da turnuva tarihindeki ilk altınımız oldu.

WADA’NIN ‘CEZA’ ANLAYIŞI

Bu uluslararası turnuvaları izledikçe WADA’nın derdinin ulusal simgelerle olduğunu anlıyoruz, gücü olsa Fransız Devrimi’ni yok sayacak. Rusya’ya nedensiz verilen ve hala devam ettirilen bayrağı ve ulusal marşı ile yarışamama cezası; geçtiğimiz ay Tayland, Kuzey Kore ve Endonezya’ya da verildi. Bu ülkeler uluslararası organizasyonlara ev sahipliği de yapamayacak. Cezaların nedeni Rusya’ya verilen ile aynı: “şüphe”. Ortada kanıtlanan yine bir şey yok. ABD’nin Irak’ta nükleer silah var demesi gibi bir şey. Özellikle Dünya Boks Şampiyonası’nda Taylandlı boksörlerin de bayrağını kullanamaması ile WADA’nın bu yeni saçma cezası daha belli oldu. Tayland, toplam 3 madalya kazansa da altın alamadı, bu yüzden Tayland Ulusal Marşı yerine yetkililerin neyi çalmayı uygun gördüğünü öğrenemedik. WADA’nın böyle bir yetkisi yok, ama bu cezalar uygulanıyor. Bu cezalara dünya sessiz kaldıkça, bayrağını ve ulusal marşını kullanamayan ülkelerin sayısı artacaktır. Böyle bir ceza olmaz!

ZEKİ, ÇEVİK VE AHLAKLI…

Gençlerimiz her branşta başarılı. Katıldığımız her turnuvadan madalyalarla dönüyoruz. Sporcularımız ahlaklı tavırları ile gittikleri her yerden madalyadan daha fazlasını alıp geliyorlar. Sadece zeki ve çevik değil, ahlaklı olduklarını da kanıtlıyorlar. Atatürk’ün Cumhuriyet’i emanet ettiği gençlik ülkesini her yerde en iyi şekilde temsil ediyor. Elinde ne varsa; raket, boks eldiveni, sırık ya da top; fark etmiyor, en ahlaklı şekilde en yükseği hedefliyor, Türk Gençliği! Bir şey bulamazsa, alıyor eline çuvalı, gerekeni yapıyor… Mustafa Kemal Atatürk’ü Türk milleti yaşatıyor, Cumhuriyet’i koruyarak ve yükselterek!