Atlantik çökerken zorunlu rota: Güvenlik yetmez, ekonomide de yeni model
Suriye’deki rejim değişikliğinin ardından üç ay geçti. Şam’ın düşüşü ve ondan sonraki gelişmeler baş döndürücü hızda oldu. Dogmatik ezberlere dayalı şablonlar, Suriye’deki yeni durumun niteliğini nesnel olarak değerlendirmeyi birçoğumuz için güçleştirdi.
Suriye’de ya da dünyanın bir başka bölgesindeki gidişatı doğru bir şekilde değerlendirmek için öncelikle şunu saptamalıyız: Uluslararası alanda, önceki dönemin kurallarının ya da yöntemlerinin geçerli olmadığı köklü bir değişim yaşanıyor. Önümüzdeki dönemi bütünsel olarak belirleyecek bir nitelik değişikliği söz konusu. Bu değişimin yönü, nedenleri ve olası sonuçları konusunda çok yönlü bir karartmanın uygulandığını söyleyebiliriz. Dünya çapındaki haber dağıtım mekanizmasının, küresel tekeller tarafından yönetilmesi, emperyalist psikolojik savaşın etkisini artırıyor. Emperyalist hegemonyanın gerilediği gerçeğinin bilinçlere çıkması önlenmek isteniyor.
GEÇİCİ/DÖNEMSEL DEĞİL
Bazı dostlarımız, bu yöndeki görüşlerimizi belirtince “çok iyimsersiniz” diyerek bizi eleştiriyor. Evet, iyimseriz. Ama bu iyimserliğin nedeni hüsnü kuruntuya dayanmıyor. Tamamen maddi gerçeklere bakarak mevcut durumu ve gidişatı yorumlamaya çalışıyoruz. Bugün dünyadaki gelişmeleri tahlil ederken en üste yazılması gereken, çok kutuplulaşma ve ABD önderliğindeki Atlantik sisteminin çatırdadığı gerçeğidir. Herkesin gözü önünde cereyan eden olay şudur: ABD ile Avrupa arasında, Atlantik ittifakının temeli olan ekonomi ve güvenlik alanında ayrışma başlamıştır. Bu durum tabii, bugünden yarına çok hızlı bir kopuşa neden olmayacak. Ancak bu yönelim sistemin kendini yeniden üretme imkanlarının tükenmesi nedeniyle zorunlu olarak başlamıştır. Geçici ya da dönemsel değildir.
GELİŞEN DÜNYANIN HIZI
Dünyanın en fazla dış borca sahip ülkesi olan ABD’nin bu borcu çevirmesinin koşulları ortadan kalkmıştır. ABD’nin küresel efendiliğinin temel dayanağı olan doların egemenliği adım adım erimektedir. Amerika’nın Sesi (VOA), USAID gibi ABD’nin devletlerin iç işlerine müdahale için küresel çapta kullandığı mekanizmalara aktarılan fonlar kesilmektedir. ABD ekonomisinin nesnelliği bu adımları zorunlu kılmaktadır.
Bugün gelişen dünya ülkelerinin kendi aralarında yaptıkları ticaret, küresel kuzey ülkeleri ile olan ticaret hacmini aşmıştır. Yüksek teknoloji dahil olmak üzere, küresel güneyin kuzey ülkelerine bağımlılığı sorunu aşılmaktadır. Teknolojik yeniliklerde, gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkeler ile arayı hızla kapatmaktadır.
İÇE DÖNME PROGRAMININ AMACI
Bütün bunlara karşı, “iyi de ABD, İsrail saldırganlığını desteklemeye devam ediyor, İran’ı tehdit ediyor, yeni savaşlar çıkarma olasılığı yok mu” gibi itirazlar gelebilir. Yukarıda sıraladığımız olgulardan, emperyalist saldırganlığın sona erdiği gibi bir sonuç çıkarmıyoruz. Trump’ın Başkanlık koltuğuna oturması, 25 yıldır ABD hakim sınıfları içindeki iki farklı programın mücadelesinde bir kanadın ağır basmasının sonucudur. Bu hakim sınıf kanadının hedefi, ABD’nin üstünlüğünü yeniden oluşturmaktır. Çin’in kamucu/halkçı sistemiyle başını çektiği yeni uluslararası düzenin oluşumunu, “Amerika’yı yeniden büyük yaparak” önlemek amacıyla içe dönme programı benimsenmiştir.
DÜZEN KURMA KABİLİYETİ BİTTİ
ABD emperyalizmi doğası gereği saldırganlıktan vazgeçmek istememektedir, istemeyecektir. Fakat, uluslararası durum, ABD’nin tehditlerinin ya da doğrudan saldırılarının, kendi lehine sonuç vermesine imkan tanımamaktadır. Bu nedenle, ABD’nin bu yöndeki girişimleri ya pazu göstermekle sınırlı kalmakta ya da eyleme geçse bile istediği sonucu elde edememesine, dahası tam tersi sonuçlara neden olmaktadır. Trump yönetiminin bugün uluslararası alanda karşı karşıya olduğu en önemli gündem budur.
ABD, hegemonyasını sürdürmesinin şartı olan “düzen kurma” kabiliyetini yitirmiştir. ABD emperyalizminin dünya çapındaki hükümranlığını sağlayan uluslararası düzen ise yıkılmaktadır.
GÜVENLİK VE EKONOMİ BÜTÜNLÜĞÜ
Uluslararası ortamdaki bu değişim, gelişen dünya için elverişli koşullar yaratmaktadır. Emperyalist tahakkümün dünya ölçeğinde zayıflaması, emperyalizmin hedefindeki milli devletlerin imkan ve kabiliyetlerini güçlendirmesine zemin hazırlamaktadır. Fakat aynı zamanda risk ve belirsizliklerin de arttığı bir ortam oluşmaktadır. Atlantik sistemi, güvenlik ve ekonomi alanındaki mekanizmalarıyla en üstten en alta bağlantıların oluşturulduğu bir bütündür. Dolayısıyla sistem bütünsel olarak gelişen dünya devletleri için prangadır. Yıkılan düzenin, en altta yer alan gelişen dünyanın üstüne çökme olasılığı vardır. Serbest piyasacı neo-liberal programın devamı, gelişen dünya devletleri için çöküş demektir. O nedenle sadece güvenlikte değil ekonomide de sistemden kopuş zorunluluğu bulunmaktadır. Küresel neo-liberal düzenin ekonomi ve güvenlik aygıtlarıyla çökmekte olması, gelişen dünya devletlerinin ve halklarının önüne, kalkınmada halkçı/kamucu ekonomik modeli zorunlu rota olarak getirmektedir. Türkiye’de ve gelişen dünyada önümüzdeki on yılların ana gündemi budur.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.