Atlantik sistemiyle hesaplaşan iç ve dış siyaset
Türkiye bir süredir Atlantik sistemiyle bir hesaplaşma içinde.
Sabah yedide yazımı yazmak üzere bilgisayarımın başına geçtiğimizde “Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında…” diye başlayan bir açıklamayla karşılaştık.
HAKSIZLIK VAR MI YOK MU
Şöyle bir yakın geçmişe bakalım.
Neden durduk yere birden erken seçim ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı hararetli biçimde gündeme taşındı…
Hemen ertesinde planlı bir yurtiçi propaganda gezisine başlandı.
Bu süreç içinde CHP’den bir uzaklaşma vardı.
Yetersiz bulunuyordu.
Birbirlerine düştükleri bir görünüm çok güven sarstı…
PKK’yla gizli-açık kol kola girme zaten uzun süredir alınlarında kara leke.
Bu arada PKK’nın üzerine gidiliyor. Silah bırakma dayatılıyor.
Bu soruşturmayla birden sorgusuz sualsiz haksızlık yapılan duruma yükseldiler.
Haksızlık var mı, yok mu…
Yargıyı mı tartışalım…
Ya da diploma sahte mi, gerçek mi…
HARVARD’DAN DİPLOMA ÇÖZÜM OLUR MU
Harvard’dan olsa çözüm mü olacak…
Nereden başlayacağız…
Hatırlayın ABD raporlarını… kaos yaratıp muhalefeti iktidara taşıma planları yapılıyordu…
Etrafımız çevrili.
Suriye’deki gelişmelerin bir ayağı sınırlarımız içinde.
Orada henüz kim güçlüyse onun elinde şekillenebilecek bir yönetim var…
İsrail’in de ABD’nin de hatta çıkmazlarda debelenen ekonomisini silah üretimine bağlayan AB ülkelerinin de elleri ayakları bölgede.
Doğu Akdeniz politikalarına Türkiye’de nasıl bir iktidar olsa denk düşer??
Bir süredir sistemli biçimde bu ülkelerin medyasında durmadan Türkiye aleyhine yayınlar yapılıyor.
Bozkırı tutuşturmak üzere nöbetteler.
İKTİDAR VE MUHALEFETİN SORUMLUĞU
Türkiye’de iktidar ve muhalefet sorumlu davranmak zorunda.
Basit seçim ve oy kaygısıyla hesapların ötesine geçmek gerekir.
Yargı dışı plan program işareti bunlar.
Ayırt edici!
Bu gelişmelere nasıl bir yönetimle karşı duracağız.
Bugün Türkiye’nin başında çözüm üretecek tutarlı bir iktidar gerekiyor.
Yargı da dahil.
EN KÜÇÜK ZAAFA İZİN YOKTUR
En küçük bir zaafa izin verilmeyecektir.
Yokluğu, bizce muhalefetten daha tehlikelidir.
Yalnızca bir iç politika sorunu değildir bu.
İktidar ABD ve AB’ye karşı tutarlı siyaset açısından önemlidir.
Birbirine kenetlenen iç ve dış siyaset!
Programı hazırdır.
Türkiye’nin ekonomik ve eşsiz insan birikiminin bunu uygulama yeteneği vardır.
Hazırda görev beklemektedir.
Cumhuriyet Başsavcılığının açıklaması
Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında;
-PKK/KCK terör örgütünün başta İstanbul olmak üzere metropol illerde etkinliklerinin artırılması amacıyla fiilen 31.03.2024 tarihinde gerçekleşen yerel seçimlerde hayata geçirdiği Kent Uzlaşısı faaliyetiyle ilgili olarak terör örgütü yöneticilerinden Cuma Cemil Bayık ve Hüseyin Avareş, Mustafa Karasu'nun söz konusu seçim öncesinde görüş ve talimatlarını terör örgütüne müzahir medya aracılığıyla ilettiği,
-İstanbul yerel seçimleri için Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kent uzlaşısı temelinde terör örgütünün Halkların Demokratik Kongresi (HDK) çatı yapılanmasıyla ittifak yapıldığına dair tespitlerin terör örgütüne müzahir medya tarafından duyurulduğu,
-İstanbul ili yerel seçimleri öncesi ittifak yaptığı tespit edilen HDK yapılanmasının Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığının raporlarına göre Yargıtay tarafından terör örgütünün çatı yapılanması olarak kabul edilen Demokratik Toplum Kongresi (DTK)’nın benzeri ve terör örgütünün TBMM’ye alternatif meclis niteliğinde olduğu,
-bu tespite binaen başta ilimiz olmak üzere birçok ilde HDK mensuplarına yönelik eş zamanlı yakalama ve gözaltı işlemlerini tatbik edildiği, soruşturmaların gerçekleştirildiği ve halen devam ettiği,
-ayrıca belirtilen tespitler üzerine CHP kontenjanından seçilen belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcıları incelendiğinde bir kısmının terör örgütü ile iltisakları bulunduğu ve
-31.03.2024 tarihli yerel seçimden yalnızca birkaç gün önce CHP’ye üye kaydı yaptırdıkları, bugüne kadar İstanbul ili muhtelif ilçelerinde CHP kontenjanından seçilen belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarından Ataşehir ve Kartal Belediye Başkan Yardımcıları ile 8 İBB meclis üyesi olmak üzere toplam 10'unun HDK verilerinde geçtiği ve örgüt mensupları olduklarının tespiti ile soruşturmalarımız kapsamında gözaltına alındıkları ve tutuklandıkları,
-bu şahıslar dışında 8 belediye meclis üyesinin HDK haricinde terör örgütüne dair başkaca irtibatlarına binaen soruşturmalarımız kapsamında tutuklandıkları, bu zamana kadar anlatılan şekilde 18 terör örgütü mensubu meclis üyesinin tutuklandığı, geri kalan şüphelilere ilişkin soruşturma işlemlerine devam edildiği,
-soruşturma kapsamında elde olunan bilgi ve belgelere göre; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Ekrem Şahan, Reform Enstitüsü başkanı Mehmet Ali Çalışkan, PKK/KCK terör örgütünün ideolojik alan yapılanmasında faaliyet gösterdiği tespit edilen firari şüpheli A.B., A.B.’nin sahibi olduğu Spectrum House çalışanı H.A. (2018 yılında terör örgütünün kırsal alanına eleman aktarılması hususunda tespit bulunan) ve
-Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Ebru Özdemir'in iştirak halinde “Kent Uzlaşısı” faaliyetinin içinde yer aldıkları, yine İBB iştiraki İstanbul Planlama Ajansı ve Bimtaş bünyesinde terör örgütü mensupları/sempatizanlarının işe alındığı,
-şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde, belediye meclis üyesi listelerinin kendisinin onayıyla belirlenmesi de nazara alındığında terör örgütünün yönetimince de ifade edilen metropollerde etkinliğinin arttırılması amacını taşıyan kent uzlaşısı faaliyetine bilerek iştirak etmek suretiyle PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri anlaşılmakla
-adı geçen 7 şüpheli hakkında 19/03/2025 tarihi 06.15 itibariyle eş zamanlı yakalama, gözaltı, arama ve el koyma işlemleri icrası amacıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne talimat verilmiştir.