26 Kasım 2024 Salı
İstanbul 10°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Atlantik’e dökülenler

Hüseyin Haydar

Hüseyin Haydar

Gazete Yazarı

A+ A-

Atlantik’e dökülenleri görmediniz mi?
Hani şu kanlarıyla dans edenler vardı ya,
Barış elçileriyiz biz, esenlik getirenleriz, derlerdi.
Eğreti yürüyen, yeryüzü bozguncularıdır onlar:
Nasıl da saçılıp gittiler karanlık sulara,
Dolunaylı gecenin akvaryum balıkları gibi.

Hava dönüp deniz dipten patlayınca,
Hani şu kendi öz halkına sırt çevirenler vardı ya,
Yağmurlu, kasırgalı havada deniz kabarınca,
Nasıl da gömülüp gittiler karanlık sulara,
Gemi esaretten çıkıp özürlük rotasına yatınca.

Dinlemez hain biniciyi, soylu at nasıl parlarsa,
Attı gemini, kopardı dizginini, şahlandı arşa...
Gövde azgın sularla boğuşa boğuşa ileri atılınca,
Atlantik’e dökülenleri görmediniz mi?
Hani şu güvertede ağlayıp sızlananlar vardı ya,
Mazlum göğsüne basıp zalim direğine sarılanlar.

Yetiş ya Batı, diye katillere yalvara yakara, onlar,
Bizim Can’dan değil, Coni’den medet umdular.
Konforlu mevki şarlatanları, hokkabazlar hele de,
Düşünce denize nasıl da yılana sarıldılar.
Boğulurken bile sövüyorlardı gemiye, yelkene, yele.

Tarih döndü, talih Asya’dan yana, rüzgar pupada,
Pruva dalıp çıkıyor yüzyılın dalgalarına...
Ayakta uyuyanlar, düş görenler savruluyor.
Akılları tutulup gerçeğe tutunamayanlar vardı ya,
Kayırırken şeytanları, darbe sırtlanlarını,
Döküldüler Atlantik’in kılıç balıkları arasına.

Ülke yatırınca gövdesini gündoğusuna,
Zorlanıyor kaslar, gıcırdıyor eklemleri, kemikleri.
Atlantik’e dökülenleri görmediniz mi?
Savurup atacak korsan kaptanları da,
Yok olup gidecek fırtınada dincisi de, kincisi de.
Nasıl da karıştı sıcak hayalleri buzlu sulara.

Ele geçirdi dümeni damarlardaki asi kan,
Gençliğe Hitabe emirleri, kıtalara hitap ediyor.
Ayaklandı maddi gerçeğin Türkiye tayfası,
Ferhat nasıl alırsa Şirin’i kollarına haykıra haykıra.
İskele alabanda, hey babam, vira özgürlük, vira!

Çakan şimşekler arasında gemi soylu bir at gibi,
Hamle yapıyor köpük içinde çağrılan tarafa,
Görev başında bilimcisi, sanatçısı, demircisi...
Makine dairesinde Mustafa Kemal’in askerleri var,
Dümende Mustafa Kemal’in ta kendisi.

(Not: Şiir ilk kez 22 Ekim 2016 günü
Aydınlık’ta yayımlandı.)