Atromitos kadar koşmak
Rize deplasmanından ıkına sıkına beraberlikle dönebilen Fenerbahçe görünürdeki ilk hedefini geçmek üzere. Yani UEFA Ligi gruplarına kalabilmek için galibiyet ve her türlü beraberliğin dahi yeteceği Atromitos karşısına çıkacak. Rakibin Yunanistan takımı olması, Avrupa Kupaları için de bilindiği gibi özel önem taşıyor. Ülke puanı açısından Fenerbahçe’nin deplasmandaki galibiyeti Yunanistan ile aramızdaki farkı koruyup, daha da açmak adına sevindirici. Şimdi sıra bunu pekiştirmekte. Atina’da oynanan ilk maçtan çıkan dersleri unutmamak gerek. Orada 19’a karşı 4 pozisyon vererek çok üstün oynayan sarı lacivertli temsilcimiz, ancak bir gol atabilmişti Yani kötü bir Shakthar kopyası olan Atromitoslu futbolcular, çok koşarak ve yardımlaşmalı oynayarak savunmayı örmeyi bildiler. Bu arada iki kanattan Marcelinhno ve Umbides ile ani sarkarak bir “ölü balık” golü bulmaya çalıştılar. Napoleoni’nin de ceza alanı içinde her pozisyonda kendini yere atarak penaltı kazanma çabalarını göz ardı etmeyelim.Gelelim işin özüne. Rize’de yorgunluk mazeretini kabul ettik. Geçen yılki kurşunlanma olayının psikolojik baskı yaratarak kafalarda rahatsızlık yarattığını da buna ekledik. Rize’deki Cüneyt Çakır usulü penaltı kararının etkilediğine katılmıyorum. Çünkü penaltı gol olmadı, tersine Volkan’ın kurtarması takımı motive etmeliydi. İşte bu olmadı, yani fizik güç henüz yetersiz. Öyleyse Ozan Tufan, Volkan Şen ve Alper Tufan’ın daha fazla dakika almaları mutlaka gerekiyor. Bu kez oyuncu değişiminde geç kalınmasın.
Kahraman veya hain: Ricardo QuaresmaBeşiktaş ile Trabzonspor arasında oynanan karşılaşmayı seyrederken özel dikkat harcadım. O akşam ve ertesi gün gazeteler ile televizyon yorumlarını izledim. Çoğu Quaresma’yı hain ilan ettiler. Bakınız, o tip futbolcular zaten ya kahramandırlar, ya da hain. Geçmişte Sergen’in bu yüzden neler yaşadığını biliyoruz. Şimdi de Galatasaray’ın gol kralı Burak aynı şekilde taraftarları açısından hain ilan edilmiş durumda. Oysa bir hafta önce ofsayttan golü atıp puanı kurtarınca göklere çıkarılmıştı. İkisi de yanlış.Bakınız, Quaresma bir pozisyon önce soldan mükemmel bir ters sağ falso pası verdi. Rakibini geçerken ve kaleci Onur ile savunmayı çaresiz bırakırken Gökhan Töre’ye topu boş kaleye yuvarlamak kalmıştı. Ama Beşiktaş açısından saç baş yolduran bir şey oldu, Gökhan pozisyonu ezdi. İstekli Quaresma bir de şans ve rüzgar yardımıyla siyah beyazlıların golünü atmıştı. Eğer bahsettiğim o pozisyonda Gökhan golü atsaydı, akıl tutulması nedeniyle siyah beyazlıların Portekizli yıldızı oyundan atılmasaydı belki de haftanın kahramanı olacaktı. İşte futbol böyle bir şey.