Avro ihracatımızı etkileyecek

Avrupa Merkez Bankasının(AMB) tahvil alım programını açıkladıktan sonra avro-dolar paritesi sallanmaya  ve avronun TL değeri düşmeye başladı.Petrol fiyatlarının düşmesi nedeniyle ihracat gelirlerimizin azalmasından kaygı duyarken AMB kararları ile ihracatçılarımız bir kez daha sarsıldılar ve yeni hesaplar yapmaya başladılar.

İHRACAT GELİRİMİZ AZALACAK!

Avro değer kaybettikçe avro ile yapılan ihracat gelirlerimizin hem TL hem de dolar değeri düşecek.50 milyar avroluk ihracatımızın 2014 Ocak ayında değeri yaklaşık 163 milyar TL iken 23 Ocak 2015 itibariyle yaklaşık 130 milyar TL.33 milyar TL bir hesap zararı var. İhracatımızın yüzde 55’i avro ile yüzde 45’i dolarla yapılıyor.Bu nedenle avro üzerinden yapılan ihracat çok önemli.

AVRO/DOLAR PARİTESİ DE ÖNEMLİ

AMB kararının açıklanmasından önce 1,15 olan avro/dolar paritesi açıklama yapıldıktan sonra,1,1115’e  düşerek 2003 yılından beri en düşük seviyesine inmiş oldu.1 avro 1 dolar olsun diyenlerin isteği yerine gelecek gibi.Ama korkulan durum; 1’in altına düşmesi.Parite ihracatçılarımızı yakından ilgilendiriyor.İhracatçılar eğer bir yıllık projeksiyonlarını 1,10 paritesine göre yapmışlarsa,bunun altına düşmesi halinde dolar pozisyonunda da zarar edecekler.

İHRACATÇI DOLARDAN MEMNUN DEĞİL

İhracatçılarımız Merkez Bankası’nın yüzde 0,5 oranındaki faiz indirimini yeterli bulmadılar. Faizlerin daha fazla inmesini ve doların değerlenmesini istiyorlar. İhracatımızın yüzde 45’i dolar üzerinden yapıldığından dolar kuru ihracatçılarımız için dikkatle takip edilen bir konu.

PAÇAL HESAP YAPMAK GEREKİYOR

“Avro/dolar paritesinin düşmesinden doğacak zararlar+dolar kurunun yeterli artmamasından kaynaklanacak zararlar+petrol gelirleri düşen ülkelere yapılan ihracattan doğacak kayıplar ve turizm gelirlerinde ki azalışlar+avronun değerinin düşmesinden kaynaklanacak ithalat artışından doğan zarar toplamı” Türkiye’nin dış ticaret zararını gösteriyor.

Buna karşılık “petrol fiyatlarının düşmesinden kaynaklanan enerji maliyetinden yapılan tasarruf tutarı+cari açığın azalması nedeniyle gerekli finansman ihtiyacının azalması nedeniyle faiz yükünde azalma+dolarla yapılan ithalatın düşmesinden sağlanan kazanç toplamı” da Türkiye’nin ödemeler dengesi gelirleri olacak.

Aradaki fark ise net kar ve zararı belirleyecek.Ancak büyüme oranı yüzde 3’lerde ve ciddi döviz  açığı  olan Türkiye’nin net zararının daha büyük olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

AVROLAR BİZE ÇOK GELMEZ

Ülke piyasalarına girecek avrolardan ülke olarak biz de nasibimizi alır mıyız? Likidite rahatlığı yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesini sağlar mı?Kısa vadeli olarak gelir mi? Bu sorulara olumlu yanıt vermek mümkün değil.Avrupa deflasyon içinde.Avrupalılar para harcamalı ki bu durgunluktan çıksınlar.Bu nedenle yabancı sermaye gelişi az olur.Üstelik avro değer kaybettikçe Avrupalı,turist olarak da bize gelmez.Çünkü biz diğer Avrupa ülkelerine göre daha pahalı turizm bölgesi olacağız.

MERKEZ BANKASI’NIN YENİ ADIMLARI

MB, AMB’nın tahvil alım kararından sonra bazı önemli adımlar attı.

İhracatçıların kullandığı reeskont kredisi limitini 15 milyar dolardan 17 milyar dolara artırdı.

Bunun 15 milyar dolarını Eximbank,2 milyar dolarını ticari bankalar ihracatçıya kullandıracak.

Turizm,sağlık,müşavirlik,yazılım,mühendislik,taşımacaılık ve bakım-onarım hizmetlerine de döviz kazandırıcı hizmet kapsamına alınarak reeskont kredisinden yararlanma olanağı sağlandı.

Faktoring firmalarına hem döviz kazandırıcı hizmet kapsamına alındı hem de  bugüne kadar uygulanmayan sevk öncesi ihracat alacaklarına da reeskont kredisi verme olanağı getirildi.

Artık ülke olarak AMB-FED-TCMB kararlarını,IMF açıklamalarını,para sihirbazlarının ve Nobel ödüllü ekonomistlerin analizlerini her gün takip etmek zorundayız.

Çünkü her an her şey değişebiliyor...